X

Nappuccino nedir, nasıl uygulanır?

Öğle vakitlerinde esnemeye başlayıp enerjinizin düştüğünü hissediyor musunuz? Bu durum pek çok insanın ortak bir deneyimi olup verimliliği ve üretkenliği düşürebiliyor. Bu düşüş de öğle arasından sonra yoğun tempolu iş gününe adapte olmayı zorlaştırıyor. İşte, bu zorlukla başa çıkmak için de nappuccino isimli bir teknik ortaya atılıyor. Nappuccino, çok ilginç bir şekilde uykuyu kaçırdığını düşündüğümüz kahveyle uyuma eylemini harmanlıyor. Bu yazımızda, nappuccinonun ne olduğunu ve nasıl uygulandığını sizler için kaleme aldık.

Nappuccino nedir, nasıl yapılır?

Nappuccino, öğle saatlerinde yaşanan enerji düşüklüğünü gidermek için kahve içmeyi ve kısa bir şekerleme yapmayı birleştiriyor. Bu yöntem, temelde kahvenin uyarıcı etkisiyle uykunun dinlendirici etkisini aynı anda kullanarak zindelik elde etmeyi amaçlıyor. Bu yöntem uygulanırken kahve yerine başka kafeinli bir içecek de tercih edilebiliyor.

Adenozin olarak bilinen bir nörotransmitter, vücudumuzda yorgunluğa sebep oluyor. Bu nörotransmitterin seviyesi uyandığımız andan itibaren artıyor ve bu yüzden gün içinde belirli vakitlerde uykulu hissediyoruz. Kahve içtiğimiz zaman ise kahvenin içindeki kafein adenozinin beynimizdeki reseptörlere bağlanmasını engelliyor. Tabii, kafeinin bu etkiyi göstermesi yaklaşık 20-25 dakika sürüyor. Bu kısa sürede de nappuccino tekniği uygulanabiliyor.

Eğer nappuccinoyu uygulamak istiyorsanız uykulu hissettiğiniz bir zamanda hızlıca bir fincan kahve içerek ilk adımı atmalısınız. Kahve tüketiminin hemen ardından yaklaşık 15-20 dakikalık bir şekerleme yapmalısınız. Bu uyku esnasında beyninizdeki adenozin seviyesi doğal olarak düşüşe geçecek. Bu düşüş sayesinde, şekerlemeden kalktıktan sonra kahvenin içindeki kafeinin etkisini gösterdiğini ve kendinizi daha enerjik ve dinlenmiş hissettiğinizi fark edebilirsiniz.

Nappuccinonun avantajları nelerdir?

Nappuccino, hem uykunun hem de kafeinin faydalarını birleştirerek normal bir şekerlemeden veya kahve molasından daha etkili bir sonuç veriyor. Bu teknik, zihni tazeliyor ve enerjiyi iki katına çıkarıyor. Aynı zamanda, bu tekniğin odaklanma becerisini de desteklediğini belirtmek istiyoruz.

Kafein ve şekerlemenin harmanlanması, bilişsel performansı da geliştirebiliyor; bu teknik, hafızayı ve öğrenme yeteneğini güçlendirmeye yardımcı olabiliyor. Buna ek olarak, nappuccinonun uzun süreli uykulardan sonra deneyimlenen sersemlik hissini yani uyku sarhoşluğunu yaşatmadığını da vurgulamalıyız.

Her insan nappuccinoyu uygulayabilir mi?

Nappuccino faydalı bir teknik olsa da bu tekniğin herkes tarafından uygulanamadığını ifade etmek istiyoruz. Hızlıca uykuya dalamayan insanlar, ne yazık ki bu tekniği etkili bir şekilde uygulayamıyorlar. Eğer bir insanın uykuya dalması 15 dakikadan uzun sürüyorsa bu insan şekerleme evresine geçene kadar kafein etkisini göstermeye başlayabiliyor. Bu etkinin açığa çıkmasıyla da uyuma eyleminin önüne geçiliyor ve nappuccinonun avantajlarıyla buluşmak imkansız hale geliyor.

Uykuya dalması uzun süren insanlara ek olarak, kafein duyarlılığı yüksek kişiler de bu tekniği çok verimli bir şekilde uygulayamıyor. Kafein hassasiyeti olan bireyler, az miktarda bile kafein aldıkları zaman uykusuzluğa, çarpıntıya ve huzursuzluğa maruz kalabiliyorlar. Bu yüzden, nappuccino bu bireyler için sağlıklı bir teknik olmuyor.

Eğer nappuccinoyu uygulamak için önünüzde herhangi bir engel olmadığını düşünüyorsanız bu tekniği bazı ofis günlerinize entegre edebilirsiniz. Öğle yemeğinden sonra veya kendinizi yorgun hissetmeye başladığınız zaman hızlı etki eden sade ve sert bir kahveden yana tercih yapabilirsiniz. Yaklaşık üç dakika içinde kahvenizi bitirip toplantı odası veya dinlenme alanı gibi ofisinizdeki sessiz bir köşeye geçebilirsiniz. Daha sonra, bu köşede başınızı destekleyen rahat bir pozisyon alarak telefonunuzda 15-20 dakikalık bir alarm kurabilirsiniz. Alarmı kurduktan sonra gözlerinizi kapatıp uykuya dalmaya özen gösterebilirsiniz. Alarm çaldığında ise hemen kalkarak kahvenin uyarıcı etkisini hissetmeye başlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Uyumanın amacı nedir? Neden uykuya ihtiyaç duyarız?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale