X

Mutluluk ve kişilik arasındaki karmaşık ilişki: Ne kadar mutluyuz?

Karakter araştırmaları yapan uzmanlara göre; dışa dönük insanlar daha mutlu ve duygusal durumu daha stabil insanlar oluyor. Bu kişiler aynı zamanda yeni deneyimlere daha açık, daha uzlaşmacı ve daha merhametli kişiler oluyor. Peki diğerleri? İçe kapanıklar, nevrotikler, karmaşık duygu durumuna sahip olanlar ne kadar mutlu?

Günümüzde psikoloji alanında araştırma yapan çoğu uzmanın kabul ettiği 5 kişilik biçimi bulunuyor.Beş Büyük Faktör Kuramı’ olarak adlandırılan bu kuram, temelini yıllar süren çeşitli araştırmalardan alıyor. Big Five’da yer alan kişilik türleri ve bu türlerin kapsamları şu şekilde sıralanıyor:

  • Açıklık: açıklık (yaratıcı olmak ve güzelliği takdir etme) ve akıl sahibi olmak (entellektüel olarak meraklı olmak)
  • Sorumluluk duygusuyla hareket etme: çalışkanlık (öz disipline sahip olmak) ve düzenlilik (düzenli olmak ve rutinleri tercih etme)
  • Dışa dönüklük: coşku (dost canlısı ve sosyal olmak) ve kararlılık (sosyal durumlarda baskın olma)
  • Uzlaşmacılık: merhamet (şefkat ve empati dolu olmak) ve kibarlık (nazik olmak)
  • Nevrotiklik: bırakma (depresyon ve anksiyeteye eğilimli olmak) ve havailik (öfkeye eğilimli olma)
Kişiliklerimiz kendimizi mutlu hissettiğimiz durumlar üzerinde ne kadar etki ediyor?

2008 yılında yapılan bir başka araştırma ise, Beş Büyük Faktör Kuramı’nın aslında iyi olma halinin yüzde 39-63 oranı arasındaki değişimleri açıkladığını söylüyor. Eğer bu yüzde 39-63’lük dilim arasında olmadığınızı düşünüyorsanız, hemen hayal kırıklığına kapılmayın. 2017 yılında sonuçları yayımlanan ve Jessie Sun, Luke D. Smillie, Scott Barry Kaufman tarafından yapılan araştırmaya göre, Beş Büyük Faktör Kuramı’nın kapsamında yer alan her bir kişilik türü kendi içinde iki yöne ayrılıyor ve aslında bu iki yönden bir tanesi gerçekten kişiliği belirlemede daha isabetli bir sonuç veriyor. Bir başka deyişle, kendimizi daha geniş kategorilere yerleştirmek yerine aradaki nüansları fark etmek, mutluluk algımızı daha anlamlı hale getiriyor.

Kendimizi daha geniş kategorilere yerleştirmek yerine aradaki nüansları fark etmek, mutluluk algımızı daha anlamlı hale getiriyor.

ABD’de yapılan bu araştırma kapsamında 700’den fazla kişiye, kişilikleri ve kendilerini mutlu hissettikleri durumlarla ilgili sorular soruldu. Mutlulukla ilgili sorularda katılımcılara sadece basit bir şekilde ne kadar mutlu oldukları değil, hayatta kendilerini pozitif ve tatmin olmuş hissettikleri noktalar, yeni bir anlam ve hedef arayışını nasıl deneyimledikleri, sevgi dolu ve samimi bir ilişkiye sahip olma hakkındaki düşünceleri, kendilerini özgür hissedip hissetmedikleri soruldu. Böylelikle araştırmanın sonunda kişilik türü ve iyi olma hali arasındaki ilişkiye dair çok daha net sonuçlar elde edildi. Örneğin, dışa dönük kişiler daha mutlu iken daha derin bir inceleme yapıldığında, heyecan odaklı hareket edenlerin hayattan daha fazla tatmin oldukları, daha pozitif duygulara sahip oldukları ve ilişkilerinin daha iyi olduğu anlaşıldı. Öte yandan kendine çok güvenen katılımcıların ise mutlu sonuçlar belirtmedikleri tespit edildi.

Kişilik türlerini geniş kategorilere ayırmak yerine nüanslara dikkat etmenin daha etkin sonuçlar verdiğine dair bir başka örnek de nevrotiklerde görüldü. Araştırmanın sonucunda nevrotik kişilik özelliği gösterenlerin iyi olma hali bakımından kötü sonuçlar verdiği gözlemlenirken, bazılarının diğerlerine göre daha kötü sonuçlar verdiği anlaşıldı. Daha içe dönük olan nevrotiklerde hayattan daha az tatmin, daha az pozitif bakış açısı, daha negatif duygular, daha düşük özgüven ve çevresel faktörlere karşı düşük kontrol duygusu gözlemlendi. Daha dengesiz bir durum sergileyen nevrotiklerde ise bu tür sonuçlar gözlemlenmedi.

Özetlemek gerekirse, bazı kişilik özellikleri ve mutluluk belirtileri birlikte iyi bir uyum sergiliyor. Ancak bu, arada bir sebep-sonuç ilişkisi olduğu anlamına gelmediği gibi, sadece farklı kişilik türlerinin mutluluğu nasıl yaşadığını gösteriyor. Bazı kişilik özellikleri için bu hali hazırda sahip olduğu özelliği güçlendirme anlamına gelirken, bazıları için sahip olmadığı bir kişilik özelliği kazanma çabası anlamına gelebiliyor.

Kaynaklar:
Psych Central
ResearchGate
VeryWell
Business Insider

 

İlginizi çekebilir: Mutlu hissetmek için aklınızdan çıkarmamanız gereken temel noktalar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale