X

Mutlu olmanın yolu kendinize zor sorular sormaktan geçiyor

Herkes kendisi için mutlu olanı istiyor. Herkes hayatı dikkatsizce, mutlu ve kolay yaşamak, aşık olmak  ve muhteşem bir ilişki ve seks hayatı olsun istiyor. Mükemmel görünmek, para kazanmak, popüler olmak, saygı görülen biri olmak, odaya girdiği zaman hayranlıkla bakılan biri olmak istiyor.

Bu tarz şeyler herkesin isteyeceği şeylerdir. Bunları sevmek kolaydır aslında.

Size ‘hayatınızda olmayan ne istersiniz? diye sorsam ve siz de ‘Mutlu olmak ve büyük bir aileye ve sevdiğim bir işe sahip olmak istiyorum’ derseniz, bu her zaman her yerde bulunan istekler olacaktır ve aslında hiçbir anlam ifade etmeyecektir.

Hayatımızı kendi belirlemediğimiz acılar ve üzüntüler şekillendiriyor

Peki daha ilginç, önceden hiç düşünmediğiniz bir soru sorayım o halde: Hayatınıza hangi acıyı dahil etmek istersiniz? Hangi mücadeleyle uğraşmak için gönüllü olursunuz? Çünkü bu sorular hayatımızı belirleyen dış faktörler oluyor.

Hepimiz ekonomik açıdan özgür olmak ve mükemmel bir işe sahip olmak istiyoruz; ancak kimse haftada 60 saat çalışarak acı çekmek, ev ile iş arası uzun yolculuklar, tiksindirici evrak işleri , plansız kurumsal hiyerarşi ve bir odanın içinde bıkkınlık veren sınırlamaları yaşamak istemiyor. İnsanlar risk almadan, hiçbir şey feda etmeden, isteklerini ertelemeden biriktirmek istediği servet için çaba göstermeden zenginliğe hemen ulaşmak istiyor.

Gerçekten istemek için emek vermek gerekir

Herkes mükemmel bir ilişki ve seks hayatı istiyor; ancak ilişkide zorlu konuşmalar, garip sessizlikler, kalp kırıklıkları ve duygusal psikodrama yaşamadan bu olsun istiyorlar. Kafalarında oturtarak ‘Ya olursa’ diye düşünüp duruyorlar. Yıllar birbirini kovaladıkça bu soru  ‘Ya öyle olsaydı’ şekline dönüşüyorlar.

Mutluluk, çaba gerektirir. Zorluklara göğüs germenin yan etkisi sonunda olumlu etkilere ulaşmaktır. Negatif deneyimlerden ne kadar kaçmaya çalışırsanız, onlar sizi o kadar şiddetli bir şekilde bulacaktır.

İnsan davranışlarının merkezinde aşağı yukarı hep benzer ihtiyaçlar vardır. Pozitif deneyimlerle baş etmek kolaydır. Zor olan ve mücadele etmemiz gereken negatif deneyimlerdir. Aslında hayatı hayal ettiğimiz olumlu düşünceler belirliyor demek doğru değil; çünkü olumsuz düşünceler belirliyor. Olumsuz duygularla gönüllüce mücadele ederek olumlu duygulara ulaşmaya ve onları sürdürmeye çalışıyoruz.

Kusursuz fiziğe sahip olmak istiyoruz. Fakat istediğimiz fiziğe sahip olmanın arkasında spor salonunda fiziksel olarak saatlerce acı çekmek, sevdiği yemeği yemeden küçük porsiyonlar şeklinde yemek ve sürekli tartılarak verdiği her kilonun değerini bilmek yatar.

Ekonomik olarak bağımsız olmak ve kendi işlerimizin patronu olmak istiyoruz. Fakat başarılı bir girişimin arkasında risk almak, hata yapmak, deyim yerindeyse başarılı olup olmayacağı belirsiz olmasına rağmen o iş üzerinde delice çalışmak yatar.

Mükemmel bir partner, sevgili istiyoruz. Ancak mükemmel ve çekici bir partnerle beraber olmak duygusal değişimlere, şiddetli kavgalara ve gereksiz gerilimlere katlanmak demektir. Bu aşk oyununun bir parçasıdır. Eğer oynamazsanız kazanamazsınız.

Başarıyı belirleyen kendimize doğru soruyu sormaktır

Başarıyı belirleyen ‘Hayattan zevk almak için ne istiyorsun?’ değil esas soru ’Hayatını devam ettirmek için ne tarz acılar, zorluklar istiyorsun?’ olmalıdır. Hayatınızın kalitesini, olumlu deneyimlerin niteliği değil olumsuz deneyimlerin niteliği belirler. Ve olumsuz deneyimlerle uğraşırken iyi olmak hayatla mücadele ederken iyi olmaktır aslında.

Yatınızla seyahat etmek için uykusuz gecelere ve riskli iş hamlelerine hazır olmalısınız

Bazen yeteri kadar istersek istediklerimizin olacağına dair garip tavsiyeler duyarız. Oysa herkes bir şeyler ister ve herkes bir şeyler yeteri kadar ister. Onlar sadece ne istediklerinin farkında değildirler, ya da daha açık bir şekilde söylemek gerekirse, yeteri kadar istemenin. Çünkü hayatınızda arzuladıklarının olmasını istiyorsanız, onların bedelini ödemelisiniz. Eğer kusursuz ve kaslı bir vücuda sahip olmak istiyorsanız, acıya katlanmaya, ter içinde kalmaya, sabahları erken kalkmaya hazırlıklı olmalısınız. Eğer yatınızla seyahat etmek istiyorsanız, gece geç saatlere kadar ayakta kalmaya, riskli iş hamlelerine veya birkaç ya da belki birçok insanı kızdırmanız gerekir.

Eğer kendiniz için sürekli bir şey istiyor ve bunun için aylardır hatta yıllardır uğraşıyor; ancak hiçbir sonuç alamıyorsanız, belki de istediğiniz şey aslında bir fantezi ürünü olabilir. Ya da belki de istediğiniz aslında istediğiniz şey değildir, sadece bir şeyleri istemekten hoşlanıyorsunuzdur ve aslında hiç istememişsinizdir.

İnsanlara ‘Nasıl acı çekmeyi seçeriz’ şeklinde sormak bize o kişinin hayallerinden ve fantazilerinden çok daha önemli bir şeyi bize söyler. Çünkü hep bir şeyi seçmek zorundasınız. Acısız bir hayata maalesef sahip olamıyoruz. Hayatta bu tarz önemi olan zor sorularla karşılaşabiliyoruz. Mutlulukla ilgili sorular genelde kolay sorulardır ve genelde benzer cevapları vardır. Daha ilginç sorular acıyla ilgili olanlardır. Hayatınızı devam ettirmek için ne tarz acılar, zorluklar istiyorsunuz?

Sorunun cevabı bir noktada karşınıza çıkacaktır. Bu, aslında sizin hayatınızı değiştiren sorudur. Bu sizi siz ve beni de ben yapan sorudur. Bu bizi tanımlayan, birbirimizden ayıran ve nihayetinde yeniden birleştirendir.

Birçoğumuz çocukluklarında ve gençliklerinde müzisyen hatta rock yıldızı olmanın hayalini kurarız, ancak daha sonra önce okulda başarılı olma, sonra yeterli para kazanma, daha sonra işte bir yerlere gelme derken bu hayal uçar gider. Bu hayalin peşinde uzun süre koşmamıza rağmen asla gerçek olmaz. Neden bu hayalin gerçekleşmediği üzerine düşündüğümüzde şu çıkarımı yapabiliriz: Aslında gerçekten bunu istemedik. Aslında biz sonuca aşık oluyoruz, yani sahnedeki görüntümüze, insanların alkışlarına, biz çaldığımızda hayranlıkla izlemelerine. Ancak o noktaya gelene kadar olan sürece aşık değiliz ve bu yüzden hiçbirimiz rock yıldızı olamadık. Gerçekte hiçbirimiz kendini zorlayarak bunu denemedi, sadece hobi olarak çaldık.  Çalacak yer bulma, malzemelerin bozulması veya kırılması, konser verecek yer bulduğunuzda sizi izleyecek birilerini bulmak gibi zorluklardan bahsetmiyorum bile. Biz sadece sonuçta olacağımız şeyin hayalini sevdik.

Kişisel gelişime göre bu durum yeterli cesareti, azmi göstermemeyip kendine yeterince güvenememektir.

İlgili yazı: Yaptığınız işteki kararlılığınızı nasıl ölçersiniz?

Sonuç her ne kadar az ilginç olsa da aslında rock yıldızı olabileceğimizi düşündük, ancak olamayacağımız ortaya çıktı. Ödüllendirilmek istedik ama mücadele etmek istemedik. Sonuç istedik ama süreci yaşamak istemedik. Kavga etmeyi değil zaferi sevdik. Fakat hayat maalesef bu şekilde işlemiyor.

Sizi uğruna mücadele ettiğiniz değerler tanımlıyor. Spor salonunda çaba göstermekten zevk alanlar iyi vücuda sahip kişiler oluyor, ya da uzun çalışma saatlerine ve stresli kararlarla mücadele etmekten zevk alanlar iş adamı oluyor.

Sonuçta bu bizi hayatın en temel değerine götürüyor: Çabalarımız başarılarımız belirler. Bu yüzden akıllıca mücadele etmeyi seçmeliyiz.

Kaynak:

qz.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale