X

Mutlu olmanın ve mutlu etmenin 5 kolay yolu

Keşke hepimizin hayatında sürekli kocaman jestler, büyük ve mutlu haberler, büyük kutlamalar, şampanyalar ve balonlar olsa… Ama gerçek hayat böyle olmuyor ve genelde iyi hissetmek için kendi içimize dönmemiz gerekiyor.

İşin sırrı, küçük mutluluklar bulmakta ve bunları yaymakta. Araştırmalar gösteriyor ki, nazik ve neşeli olmanın etrafımızdakilere olduğu kadar bize de faydası var. “Why Kindness Is Good For You” (Nezaket Sizin için Neden Önemlidir) adlı kitabın yazarı David Hamilton, nezaketin en faydalı yan etkilerini şöyle özetliyor:

  • Nezaket kalbimizi yumuşatmakla kalmaz, daha sağlıklı hale de getirir. Beynimizde ve vücudumuzda oksitosin salgılanmasını; böylece damarların genişlemesini ve kan basıncının azalmasını sağlar.
  • Başkalarına nazik davranmak ve onlar için bir şeyler yapmak bizi hem ruhsal, hem de fiziksel açıdan (salgıladığımız dopamin sayesinde) mutlu eder.
  • Nezaket yaşlanmayı geciktirir. Yine oksitosin hormonu sayesinde, kardiyovasküler sistemimizdeki serbest radikal seviyesi azaldığından, yaşlanmamız yavaşlar.

Siz Uplifers okurları için, günlük hayatımızda nezakete daha çok yer vererek mutlu olmayı ve çevremizdekileri mutlu etmeyi başarabileceğimiz 5 yolu listeledik:

1. Kişisel bir bağ kurun

Bağ kurmak derken, Kevin Spacey’in ünlü filmi “Pay It Forward” (İyilik bul, İyilik Yap) gibi pek çok filme ve kitaba konu olan bir davranış şeklinden bahsediyoruz: Başkalarının yararına yapılan gönüllü hareketlerden. Araştırmalar, bu tür davranışların kısa vadede “davranışa maruz kalan”, uzun vadede “davranışı gerçekleştiren” için mutluluk ve tatmin sağladığını ortaya koyuyor.

2. Birinin işini kolaylaştırın

İnsanlara nezaket göstermek için illa yüzyüze olmak gerekmiyor. Alışveriş arabamızı, onları park alanından toplayan görevlilerin işini kolaylaştıracak şekilde bırakmak ya da inandığımız bir organizasyona ufak bir para bağışında bulunmak kadar küçücük hareketler bile, bulaşıcı bir etki ile çevremizde daha çok insanın böyle davranmasını sağlıyor.

3. Yeteneklerinizi ortaya koyun

Herkesin bir yeteneği vardır: Karakalem çalışmak ya da değişik yemekler yapmayı sevmek gibi. Her gün, var olan bir yeteneğimizi kullanmamız bize kendimizi iyi hissettirir. Üstelik, bunu başkaları için bile yapmamıza gerek yok. Kendimiz için güzel bir şey yaparak edindiğimiz mutluluk bizi zaten daha sakin, daha nazik biri yapmaya doğru iter.

4. Birini bağışlayın

Küçük ya da büyük bir kusur işlemiş olmasından bağımsız olarak birini affetmek insana bir konuyu kapatmışlık, bir huzur hissi vererek daha az stresli ve kaygılı olmasını sağlar. Mayo Clinic’e göre affetmenin kişiye sağladığı faydalar fiziksel olarak da görülebilir: Normal sınırlar içinde tansiyon değerleri ve daha düşük alkol/madde bağımlılığı riski gibi. Bunun dışında, genel olarak kaygıyla ilişkilendirilen etkilerde de azalma olması beklenir.

Bugün, küçük bir hatasından ötürü aranızın bozuk olduğu birini affetmeyi deneyin. Mutlaka faydasını göreceksiniz.

5. Meditasyon yapın

Kendi mutluluğumuz için zaman ayırıp meditasyon yapmak, yeteneklerimizi harekete geçirmek gibi bir mutlu olma yolu. Buna ek olarak, “Sevgi-Nezaket Meditasyonu” olarak adlandırılan bir meditasyon tekniği sırasında başkalarına pozitif düşünce ve dilekler yöneltmek de kişiyi olumlu yönde etkiliyor.

North Carolina Üniversitesi psikoloji profesörlerinden Barbara Fredrickson’ın 2013 tarihli araştırmasına göre, altı hafta boyunca sevgi-nezaket meditasyonu yapan öğretim görevlileri daha neşeli ve umut dolu kişiler olduklarını ve başka insanlarla daha kolay bağ kurabildiklerini ifade ettiler.

Mutluluk, su yüzeyinde oluşarak genişleyen bir dalga gibi; küçücük bir damla ile ve kendi içimizde başlayıp, büyüyerek başkalarına etki edebiliyor. O yüzden, her gün ufak bir mutluluk bulup bunun hayatımıza yayılmasına izin vermek yeterli.

 

Kaynak

Open Mind Open Mind 

HuffingtonPost

Healthland Healthland 

 

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale