X

Mükemmelliyetçilikten vazgeç ve özgürleş

Yaptığınız her işte başarılı olmak sizin için çok mu önemli? İnsanlar yaptıklarınızı onaylamadıklarında kendinizi kötü mü hissediyorsunuz? Hayat sizin için siyah ya da beyazdan mı oluşuyor? Hata yapma korkusu yüzünden bazı işleri yapmaktan vazgeçtiğiniz oluyor mu? Eğer bu sorulara verdiğiniz cevaplar evetse siz, mükemmelliyetçi kişilik yapısına sahip olabilirsiniz.

Mükemmelliyetçilik çok boyutlu bir kavram olarak ele alınmakta ve “kişinin aşırı derecede yüksek standartlar oluşturması ve kendisini aşırı derecede eleştirmesi eğilimi” olarak tanımlanmaktadır (Flett ve Hewitt, 2002). Mükemmel olma isteğinin hem olumsuz (hatalar üzerinde düşünmek, hareketler üzerinde düşünmek ve başarısızlık korkusu) hem de olumlu (yüksek kişisel standartlar, olumlu başarıya ulaşma isteği ve bunun sonucunda doyum duygusu, artan benlik saygısı) tarafları bulunmaktadır (Frost vd., 1990).

Kişinin herhangi bir konuda kendini daha ileriye taşımak istemesi gayet normal bir olay. Örneğin İngilizce öğrenen birinin, İngilizcesini daha ilerletmek için uğraş vermesinde bir sorun yok. Peki ya İngilizce öğrenen bu kişi mükemmelliyetçilik arayışı yüzünden öğrendiklerini hayata geçirmeye çekiniyorsa? Aksanının yeterince mükemmel olmadığını düşünüp, bir türlü ağzını açıp İngilizce konuşamıyorsa. Evet mükemmelliyetçiğin bizi iten, kendimizi yukarı çıkartmamızı sağlayan bir tarafı da var ancak yapılan bazı araştırmalar mükemmelliyetçiliğin kişiyi depresyon ya da yeme bozukluğu gibi rahatsızlıklara itebileceğini ileri sürüyor. Örneğin 2016 yılında Hill ve Curran tarafından yapılan bir meta analizde mükemmelliyetçi insanların tükenmişlik sendromu sergileme oranlarının yüksek olduğu gözlemlenmiş.

Mükemmelliyetçilik üçe ayrılmakta:

  • Kendine yönelik mükemmeliyetçilik: Bireyin kendisine yönelik, gerçekçi olmayan ve ulaşılması imkansız ölçüde standartlar belirleme eğilimidir. Bu standartlar kişinin kendisine yöneliktir ve buna kişinin kendini eleştirmesi ve kendi hatalarını kabul edememesi eşlik eder (Flett ve Hewitt, 2002).
  • Diğerlerine yönelik mükemmeliyetçilik: Kişinin başkalarına yönelik gerçekçi olmayan standartlar koyması ve onlardan bu standartlara uymasını beklemesidir. Başkalarına yönelik mükemmeliyetçi olan kişiler, sonucun hayal kırıklığı yaratacağını düşündüklerinden başkalarına görev vermekten kaçınırlar (Flett ve Hewitt, 2002).
  • Toplum tarafından dayatılan mükemmeliyetçilik: Bu gruba giren kişiler, insanların kendilerinden yüksek standartlı şeyler beklediğine dair bir inanca sahiptirler. Başkalarının kendilerini onaylaması için bu standartlara ulaşmak zorunda olduklarına inanmaktadırlar. (Flett ve Hewitt, 2002).

Mükemmelliyetçiler kendi değerlerini yaptıkları işlere göre belirlerler. En ufak bir eleştiri karşısında öfke duyarlar. Mükemmelliyetçi insanlar sanki bitmek tükenmek bilmeyen bir yarış içindedirler ve bu yarış hissi mükemmelliyetçi insanın enerjisini adeta emer. Freud’a göre mükemmelliyetçiliğin temeli çocukluk yıllarında atılır. Çocuk anne, babasının kendisinden olan beklentilerini, eleştirilerini içselleştirirek bunu yetişkinlik dönemine taşır. Eğer ailemiz çocukluk yıllarımızda bize, yaptıklarımızla orantılı olarak değer vermişse, biz de büyüdüğümüzde değerimizi yaptığımız işlerle ölçer hale geliriz. Mükemmelliyetçi insanlar başarısız olmaktan, eleştirilmekten, ve onaylanmamaktan korkarlar. Mükemmelliyetçilik kişinin arkadaşlık ilişkilerine de olumsuz etki edebilmektedir. Mükemmelliyetçi kişiler çevresindeki insanların yanlışlarına tahammül edememekte, onları sürekli eleştirmekte ve sonuç olarak sosyal ilişkilerinde problem yaşamaktadır (Adderhold-Alliot, 1987).

Antony ve Swinson (2000)’a göre mükemmeliyetçi kişilerin, zihin okuma, süzgeçten geçirme, tünel bakışı, kişisel hassasiyet, felaket olacağını düşünmek gibi özellikleri bulunmaktadır. Zihin okuma kişinin, insanların genelde kendisi hakkında olumsuz düşüncelere sahip olduğuna inanmasıdır. Süzgeçten geçirme, negatif detaylara odaklanma eğilimidir. Tünel bakışı, detaylara takılmaktan genel durumu görememektir. Kişisel hassasiyet, insanların fikirlerine gerektiğinden fazla önem vermektir. Felaket olacağını düşünme, negatif olayları başa çıkamayacakları felaketler olarak algılayarak, kaçma davranışı göstermektir.

Peki mükemmelliyetçi yönümüzü nasıl törpüleyebiliriz?

  • -meli, -malı düşünce yapısından vazgeçin:

Yaptığım her işte başarılı olmalıyım, hata yapmamalıyım, kimse beni eleştirmemeli gibi size baskı veren düşünceleri geride bırakın.

  • Hayatın siyah ya da beyazdan oluşmadığını kabul edin:

Mükemmelliyetçi insanlar ya hep ya hiç tarzında bir düşünce yapısına sahiplerdir. Onlar için gri yoktur. Eğer mükemmelliyetçi bir insansanız hayatta grinin de olduğunu kabul etmeye çalışın.

  • Hata yapmaktan korkmayın:

Bu dünyada hata yapmamış bir insan var mıdır sizce? Siz de diğer insanlar gibi hata yapma kapasitesine sahip bir fanisiniz. Artık bunu kabullenin ve hata yapmaktan korkmayın.

  • Esnek olun:

Mükemmelliyetçi insanlar sürekli mükemmel olmaya çalışma baskısı yüzünden katı insanlardır. Bu katılık bedenlerine de yansır. Eğer bir sağlık sorununuz yoksa esneme hareketleri yaparak bedeninize de yansımış bu katılığı biraz yumuşatın. Sonra bu esnekliği davranışlarınıza da aktarmaya çalışın.

  • Kendinizi olduğunuz gibi sevin:

Kendinizi, ancak yaptığınız işlerde başarılı olduğunuz takdirde sevmekten vazgeçin. Kendinizi tam da şu an olduğunuz gibi kabul edin ve sevin. Aynı şekilde etrafınızdaki herkesi de oldukları gibi kabul edin.

  • Kendinizi eleştirmekten vazgeçin:

Çocukluk yıllarınızda sık sık eleştirilere, negatif sözlere maruz kaldıysanız büyük bir ihtimalle şimdi de siz kendinize negatif yorumlarda bulunuyorsunuzdur. Diyelim şu ana kadar hayatınız kendinizi bolca eleştirerek geçti. Bundan ne elde ettiniz? Bir düşünün. Şu andan itibaren kendinizi yeren laflar söylemekten vazgeçmeye var mısınız? İçinizde yaşayan acımasız eleştirmeni artık emekliye ayırın ve bundan böyle kendinize sadece güzel sözler söyleyin.

Son olarak bu dünyada siz de dahil hiçbir kimsenin mükemmel olmadığı gerçeğini kabullenin ve kendinizi özgür ve de rahat bırakın.

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Stres yönetimiyle ilgili psikoloji egzersizleri Instagram hesabımdan paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:

  • Adderhold-Alliot, M. (1987). Perfectionism: What’s Bad About Being too Good? Minneapolis: Free Spirit Publishing.
  • Antony, M. M., Swinson, R. P. (2000). Mükemmeliyetçilik, Dost Sandığınız Düşman (When Perfect isn’t Good Enough) (Çeviren: Aslı Açıkgöz). İstanbul: Kuraldışı Yayınevi.
  • Flett, G., Hewitt, P. L. (2002). Perfectionism and Maladjustment: An Overview of Theoetical, Definition and Treatment Issue. Perfectionism: Theory, Research and Treatment (Ed: G. Flett and P. L. Hewitt). Washington DC: American Psychological Association.
  • Frost, R. O., Marten, P. A., Lahart, C., Rosenblate, R. (1990). The Dimensions of Perfectionism. Cognitive Therapy and Research, 14, 449–468.

                                                                                                                                             

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale