X

Muhteşemliğini takdir edebilmek aslında çok basit: Bir meditasyon önerisi

“Şu an kendini olduğun gibi sevmek kendine cenneti hediye etmek demek.”
Alan Cohen

Kendinin en iyi arkadaşı mı yoksa en kötü eleştirmeni misin? Hataları, kusurları ve mükemmel olmayanı görmeye odaklı olmakla beraber başkalarının senden daha iyi olduğunu düşünerek bir kıyas yapma içinde misin? Bazen keşke başka biri olabilsem diye diliyor musun?

Farklı bir görünümün veya yaşamın olmasını istedin mi? “Bacaklarım uzun, saçlarım düz olsaydı, gözlerim renkli, bedenim daha esnek / güçlü olsaydı” gibi fiziksel olanlarla beraber daha zeki, becerikli, şanslı, girişken, tanınmış olmayı istedin mi?

Günümüz tüketim toplumu içinde düşüncenin tuzaklarına düşmek çok kolay. Dergilerden televizyon reklamlarına kadar her şey bizi başkaları ile kıyaslıyor. Satın almamız için “sürekli eksiksin, yeterli değilsin” mesajlarını dayatıyorlar: “Yeterli değilsin, zeki değilsin, popüler değilsin…

7 senedir yoga ve 2 senedir düzenli en az 20 dakikalık meditasyon ve nefes çalışmaları yapıyorum. 1 yıldan fazla süredir farkındalık meditasyonu pratiğini uyguluyorum. 2019’da Ayurveda ve NLP uzman eğitimlerini tamamladım. 1000 saate yakın yoga uzmanlaşma eğitimlerini yaptım. Yine de düşünce sistemimin tuzaklara düşmeme konusunda bir bağışıklığı yok. Fakat farkındalığı var ve tuzaklara düşsem de çıkmayı becerebiliyorum. Kendimi zihnin dehlizlerinde kaybetmeden yeniden özdekine ulaşabiliyorum.

Kendimizde eksik veya kusurlu gördüğümüzle dertlenebiliriz, oysa diğerleri bunun farkında bile olmayabilir. Hatta bu kusurumuzu bizim meziyetlerimizden biri olarak düşünebilirler.

Yetersizim, keşke böyle yapmasaydım, bak o daha iyi yaptı, neden sürekli erteliyorum? O şimdi yaptı artık benim yapmamın anlamı olmaz, şimdi yapacaktım ama, ben esnek değilim, benim gücüm yetmez, şans da hep onun yanında” gibi söylemler içinde kendi kendini konuşur halde buluyor musun? Sesli konuşmana gerek yok, sadece zihninden geçiyorsa zaten kendi kendine konuşma moduna yönelmişsin. Genelde bu konuşmalar eksikliklerimize, yetersizliklerimize, kısacası mükemmel olamayışımıza, hatta olması gerekene bile ulaşamamış olduğumuza yöneliktir. Yargılar, eleştirir, kınar ve hepsini de kendimiz yaparız.

Oysa bize en yakın mucizeyi görmezden geliyoruz. Doğdumuz andan ölene kadar bizim için hazır olda bekleyeni, kendimizi.

Kendini kucaklama pratiği – Muhteşemliğini takdir etmek

Bu kısa çalışma mucizevi doğanızla bir araya gelmek ve muhteşemliğinizi takdir etmek üzerine. Yanlış okumadınız, muhteşemliğinizi onurlandırmak için yapacağınız bir çalışma anlatacağım. Çok basit, merak etmeyin.

Kendinizi merkezlemek

  • Bu deneyimi tam olarak yaşamak için TV, telefon gibi dikkatinizi dağıtacak olanlardan uzaklaşmanızı öneriyorum. Zihninizde yapılacaklar listeniz vardır muhtemelen, şimdilik onu da bir kenara bırakın. Merak etme, bu deneyim sonrası yine sizi bekliyor olacaklar.
  • Kendinize sessiz bir alan yaratın. Durmak için kendinize izin verin ve bu anın hediyesini kabul edin. Kendinize rahat bir yer bulun, ister oturarak, ister yatarak.
  • Her yöne dağılmış düşüncelerinizi ve enerjinizi bir araya getirmek için onları etrafa dağılmış eşyalar olarak hayal edin. Ve onları toplamaya başlayın. Onları bir dolabın içine koyup orada tutun. Siz de dikkatinizi bu ana doğru getirmek için rahat, derin nefesler alın (burnunuzdan-tıkalı değilse) ve nefesinizi rahat bir şekilde bırakın. Bir süre tekrarlayın. Olabildiğince verdiğiniz nefesler yumuşamaya başladıkça rahatladığınızı fark edeceksiniz.

Bedeninizi takdir etmek

  • Hazır olduğunuzda ellerinizi kalbinizin üzerine doğru getirin. Kalp atışlarınızı hissedebiliyor musunuz?
  • Nefes alın, bedeninizin havayla dolduğunu fark edin. Nefes verin ve göğüs kafesinizle karnınız rahatlasın. Bir kez daha nefes alın, genişleyen bedeninizi fark edin ve nefesinizi verirken rahatlayın.
  • Aynı şekilde nefes alıp vermeye devam ederken bu anda bedeninizde yaşanan mucizeleri fark edin. Kan dolaşımı gerçekleşiyor, hücrelerinize oksijen gidiyor, hücreleriniz besleniyor, sinirler ve nöronlar çevrenizdeki sesleri duymanıza izin veriyorlar. Hislerinize dikkatinizi getirin.
  • Sizi harekete geçiren düşünceyi fark edin. Beyninize bir sinyal gidiyor, buradan sinirlere ve sonra kaslara ve hareket ediyorsunuz. Her şey çok basit ve çok komplike. Ve bu sistem sürekli çalışıyor, bir an bile dinlenmeden sizi bu dünya üzerinde var ediyor.

Özünüzü takdir edin

  • Şimdi özgünlüğünüzü fark edin. Bu dünyada milyarlarca insan arasında sadece sen, sen olarak varsın. Seni sen yapan özelliklerine dikkatini getir. Senin kişiliğin veya ruhun olabilir. Fark edebiliyor musunuz? Bağlantılı olanı hissediyor veya ilişkilendirebiliyor musunuz? Seni, sen yapan özellikleri düşün.
  • Şu an kendinizle ilgili tek bir özelliğinizi düşünün ve şükredin. Belki de bu özellik için en mükemmeli olmaya çalışıyorsunuz.
  • Aklınıza gelen her neyse bunu takdir edin, hatta en mükemmeli olmasanız bile.

Kendinize sevgi

  • Ellerinizin sıcaklığını kalbinizde veya göğsünüzde hissedin. Ve kendinize “Seni takdir ediyorum ….” deyin, boşluk olan yere isminizi koyun ve isminizle beraber söyleyin.
  • Sesli olarak: “Kendimi seviyorum” diyerek, bunu bir kaç kez tekrarlayın. İlk başta inandırıcı gelmeyebilir belki de, tekrarlamaya devam edin, emin olana ve hissedene kadar. Sevginin içeriye doğru akmasına izin verin.
  • Şu an ne duymak istiyorsanız, kendiniz için onu söyleyin.
  • Şimdi yavaşça dikkatinizi nefeslerinize doğru getirin.
  • Bu çalışmayı yaptığınız için kendinizi takdir edin. Zihninizi dinlendirin, birkaç derin nefes alın. Kendinizle bağlantı kurmuş olarak gözlerinizi açarak çevrenize bakın. İster içinizden ister sesli olarak “Ben mükemmel değilim, elimden gelenin en iyisini yapıyorum, işte bu yüzden muhteşemim” deyin.
  • Sabah uyandığınızda, gece yatmadan önce veya gün içinde kendinize muhteşem biri oluğunuzu hatırlatmak için bu çalışmayı yapmanızı öneriyorum.

İlginizi çekebilir: Yalnızca telefonunuzun değil, ruhunuzun da boş alana ihtiyacı var: Kendine zaman ayırmak

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale