X

Moskova’da görmeden dönmemeniz gereken 8 harika yer

Winston Churchill Rusya’yı “Bir muammanın içinde sırlarla sarmalanmış bilmece” olarak tanımlamış. 12. yüzyılda küçücük bir kasaba iken bugün dünyanın sayılı şehirlerinden olan Moskova, büyüleyici atmosferiyle insanı bu muammayı bulmaya itiyor. Her sokağında geçmişe dair derin izler taşıyan Moskova’yı keşfettikçe daha çok seveceksiniz.

Kızıl Meydan
Günümüzde resmi geçitlerin, tören ve festivallerin yapıldığı Kızıl Meydan, tarih boyunca pek çok önemli olaya da tanıklık etmesiyle biliniyor.

Moskova’nın en ünlü eserlerini barındıran Kızıl Meydan 15.yy’dan günümüze kadar tüm ihtişamını koruyor. Meydanın adı sadece duvarların renginin kırmızı olmasından gelmiyor. Rusçada kızılın karşılığı olan ‘krasnaya’ sözcüğü ‘güzel’ anlamını taşıyor. Günümüzde resmi geçitlerin, tören ve festivallerin yapıldığı dev meydan, tarih boyunca pek çok önemli olaya da tanıklık etmesiyle biliniyor. Kremlin Sarayı, Aziz Vasil Katedrali, Devlet Tarihi Müzesi gibi birbirinden değerli yapılar Kızıl Meydan’ı süslüyor.

Kremlin Sarayı

Devrim öncesi Rus Çarların ikametgahı olan saray, yüksek bir tepenin üzerinden şehre bakan 20 kuleden oluşuyor. İçinde Hz. Meryem’in Göğe Yükseliş Kilisesi, Rus kraliyet ailelerinin mezarları, Baş Melekler Katedrali gibi pek çok yapı bulunuyor. Moskova’nın en eski tarihi yapısı olan Kremlin Sarayı günümüzde Rusya Devlet Başkanı’nın konutu olarak kullanılıyor. Kırmızı tuğlalarla örülü duvarları ile dikkat çeken sarayda bulunan müze ve kiliseler belirli gün ve saatlerde ziyaret edilebiliyor.

Aziz Vasil Katedrali
Aziz Vasil Katedrali, Korkunç Ivan tarafından Moğollar’a karşı kazanılan zafer sonucu inşa edilmiş.

Moskova’nın en ünlü sembolü olan katedral rengârenk soğan şeklindeki kubbeleriyle masalsı bir hava yaratıyor. Korkunç Ivan tarafından Moğollar’a karşı kazanılan zafer sonucu inşa edilen eserin 8 kubbesi, 8 ayrı zaferi simgeliyor. Geçmişte kilise olarak hizmet veren yapı günümüzde müze olarak kullanılıyor. Birçok dini esere ev sahipliği yapan Aziz Vasili Katedrali kendine özgü mimarisiyle turistlerin ilgi odağı olmayı başarıyor.

Lenin’in Mozolesi

Sovyetler Birliği kurucusu Vladimir Lenin’in mumyalanan naaşı 1924 yılından beri cam bir fanusun içinde muhafaza ediliyor. Gri, siyah ve kırmızı taşlarla piramit şeklinde inşa edilen yapı belirli gün ve saatlerde ziyaret edilebiliyor.

Kurtarıcı İsa Katedrali

1883 yılında Rus – Bizans mimarisinde yapılan katedral dünyanın en uzun Ortodoks katedrali olma özelliğiyle biliniyor. İç tasarımını ünlü Rus ressam ve heykeltıraşların yaptığı katedral muhteşem mimarisiyle öne çıkıyor. 1931 yılında savaş esnasında bombalanan katedral savaş bitiminde yeniden inşa ediliyor. 45 yıllık restorasyon sonrası kullanıma açılan kilise altın kubbeleri ile de göz kamaştırıyor.

Bolşoy Tiyatrosu
Rusların en ünlü balesi ‘Kuğu Gölü’nü yolunuz Moskova’ya düştüğünde izlemeden dönmeyin.

1824 yılında inşa edilen Bolşoy Tiyatrosu, Rusya’nın olduğu kadar dünyanın da en ihtişamlı tiyatroları arasında gösteriliyor. Tarihi boyunca iki kere yangın nedeniyle hasar gören tiyatro yeniden inşa edilerek tüm dünyadan sanatseverleri ağırlamaya devam ediyor. Bugüne kadar sayısız opera ve bale eserlerinin dünya prömiyerlerine sahne olan Bolşoy’da biletler aylar öncesinden tükeniyor. Rusların en ünlü balesi ‘Kuğu Gölü’nü yolunuz Moskova’ya düştüğünde izlemeden dönmeyin.

Puşkin Müzesi

1912 yılında Rus İmparatoru 3. Alexander şerefine kurulan müzenin adı ünlü Rus şair Puşkin’den geliyor. Müze iki binadan oluşuyor. İlk binada dünyanın sayılı antik medeniyetler koleksiyonları yer alıyor. İkinci binada ise 19. ve 20. yy dönemine ait Van Gogh, Metis, Cezanne, Munch, Picasso, Monet gibi sanat dünyasına damgasını vurmuş ressamlarla birlikte Rus ressamların tabloları sergileniyor. Dünyaca ünlü Fransız heykeltıraş Rodin’in “Yürüyen Adam” heykeli gibi pek çok prestijli esere ev sahipliği yapan müze ruhunu sanatla doyurmak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Novodeviçi Mezarlığı
Novodeviçi, ünlü şair Nazım Hikmet’in de mezarına ev sahipliği yapıyor.

Rusya’nın en ünlü mezarlığı olan Novodeviçi bir mezarlıktan çok daha fazlası! Birbirinden farklı heykellerin sergilendiği mezarlık adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Rusya’nın ünlü şairlerinin, devlet adamlarının, yazarlarının mezarlarının bulunduğu Novodeviçi ünlü şair Nazım Hikmet’in de mezarına ev sahipliği yapıyor. Ömrünün büyük bir kısmını Moskova’da geçirmek zorunda kalan Nazım Hikmet vasiyetinde yazdığı gibi bir çınar ağacı altında eşi Vera ile birlikte yatıyor. Her yıl pek çok Türk tarafından ziyaret edilen Novodeviçi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor.

Dünyanın en büyük çanının Moskova’da olduğunu biliyor muydunuz?

202 ton ağırlığında 6,14 m uzunluğundaki dünyanın en büyük çanı Moskova’da bulunuyor. Kremlin Sarayı’nda sergilenen Çar dönemine ait çan, yapımından hemen sonra çıkan yangında zarar gördüğü için hiç çalınamamış.

 

Seyahatlerime dair daha fazla fotoğraf ve video için Instagram ve YouTubeInstagram  hesaplarıma göz atabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Zaman yolculuğuna çıkaran Prag’da mutlaka görmeniz gereken 5 yer

Birten Çankaya: 2010 yılında Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli dergilerde editörlük yapmaya başladım. Yıllardır okumaya ve yazmaya dair yoğun bir ilgim vardı. Son dört-beş yıldır buna bir de seyahat tutkusu eklenince beni heyecanlandıran keşiflere doğru yola çıktım. Yeni bir ülkeye ayak basmak, bir şehrin sokaklarında kaybolmak en büyük motivasyon kaynağım haline geldi. Seyahat deneyimlerimi başkalarıyla da paylaşmak için www.seyahatimgeldi.com sitesini açtım. 3 yıldır bir içerik ajansında editör olarak çalışıyorum ve her fırsatta seyahat planları yapıyorum. Çünkü hayat gezince güzel!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale