X

Modern dünyanın konforunun kültürel esintilerle harmanlandığı yer: Bangkok

Kaosla hoşgörüyü bir arada hayal edebiliyor musun? Herkesin bir yana koşturduğu kalabalık bir sokakta, etrafının yüzleri bir gülümseme ile aydınlanmış mutlu insanlarla çevrildiği bir yer aklına gelmiyor mu?

O zaman Bangkok’u seyahat planlarına dahil etmen lazım. Güneydoğu Asya’nın metropollerinden, modern dünyanın konforunu yerel kültür esintileriyle harmanlayan Bangkok, Uzak Doğu seyahatlerinde ilk durak olmak için oldukça uygun bir seçenek.

Uzun bir Asya gezisinin başlangıcını Bangkok ile yapıyor ve kendini sudan çıkmış balık gibi hissediyorsan, çantasını alıp kendini Asya yollarına vurmuş diğer gezginleri bulacağın yer Khao San Road. Günün her saati hareketli olan bu caddede güzel bir kahvaltıyla güne başlayıp diğer gezginlerle tanışarak kendine yol arkadaşları edinebilirsin.

Bangkok’u tanımak için ilk olarak şehrin her yanına dağılmış olan birbirinden etkileyici tapınakları görmek gerek. Gitmen gereken yerlerin arasındaki uzun mesafeyi ve sıcak havayı düşününce en iyi çözüm etrafı gezdirmesi için bir şoförle anlaşmak. Taksi seçeneği de mevcut ama tuktuk adı verilen arkasında oturma alanı olan 3 tekerlekli motorsikletleri denemeni tavsiye ederim. Hem ucuz hem de eğlenceli bir açık hava turunu kim istemez? İngilizcesi iyi olan bir tuktuk şoförüyle anlaşırsan gün boyu sana eşlik edecek bir rehberin olabilir. İşte turuna dahil edebileceğin yerler:

Wat Pho

Bangkok’un en eskilerinden olan bu tapınak, 46 metre uzunluğundaki yatan Buddha heykeli ile meşhur, görmeden geçmek mümkün değil. Tapınak aynı zamanda Thai masajının doğduğu yer olarak biliniyor, randevu alıp masaj yaptırmak da mümkün.

Wat Arun
Wat Arun

Mimarisi çok güzel olan bu tapınak, şehrin ortasından geçen nehrin kenarında yer alıyor ve heybeti şehrin büyük bir kısmından görülebiliyor. Gece ışıklandırılan tapınak nehirle birlikte masalsı bir hal alıyor. Gün doğarken güneş ışıklarını çok güzel yansıttığı için bir sabah da erkenden bu manzarayı yakalamaya gidebilirsin. Yani gün doğarken, güneş tepedeyken, gecenin ışıkları yanarken, aklına gelen her an bu tapınağı görebileceğin bir yer bulup ihtişamına bir bak.

Wat Benchamabophit
Wat Benchamabophit

Bu tapınak şehirdeki diğer tapınaklar kadar eski olmasa da tarzı ve süslemeleriyle farklılaşıyor ve görülmesi gerekenler listesine üst sıralardan giriyor… İtalya’dan özel getirilmiş mermerlerle kaplı modern bir mimariye sahip bu tapınak Mermer Tapınak olarak da biliniyor. Tarif etmek çok zor, gidip tapınağı gezmek ve hatta etrafında biraz zaman geçirip, burada yaşayan Budist rahiplerin evlerini ve ritüellerini bizzat deneyimlemenin tadı başka.

Wat Saket
Golden Mountain

Golden Mountain ismiyle de bilinen bu tapınak, küçük bir tepe üzerinde yükseliyor, ama bu doğal bir tepe değil. Tam tersine 1800’lerde yıkılmış olan eski bir tapınağın kalıntıları, yani tapınak üstü tapınak. Merdivenlerle uzun bir tırmanışla çıkılan bu tapınaktan şehrin manzarasını izleyebilirsin. Kasım ayında geziyorsan, bu tapınak ve etrafındaki sokaklarda gerçekleşen festivali yakalayabilirsin. Festivalde, tapınağın etrafı özel kırmızı bir kumaşla kaplanıyor ve bu kumaşa yazı yazarak dilek dileniyor. Etraftaki sokaklar da normalden hareketli oluyor, buraya kurulan standlarda el yapımı ürünlerden yerel yiyeceklere her şeyi bulabilirsin.

Şehir turundan aç ve yorgun döndüysen, Khao San Road’daki güzel restoranlardan birinde kendine güzel bir ziyafet çekebilirsin. Hem yerel lezzetler hem de dünya mutfaklarından yemekler bulabileceğin yerler bir arada. Hangi restorana girsem diye bakınırken kokulara dayanamayıp sokak kenarında gördüğün yemek arabalarından barbekü tavuk, et, pilav gibi sokak yemekleriyle ayaküstü atıştırabilirsin. Eğer buralara kadar gelmişken akrep, örümcek, böcek kızartması denemeden dönmem dersen onları satan sokak arabaları da mevcut.

Bir sabah şehrin sıcağından kaçıp kendini yüzen pazarlardan birisine at. Tayland’a kadar gitmişken bu çok meşhur pazarda palmiyelerin gölgesinin serinliğinde kayıkla gezinmen, yandan geçen kayıktaki teyzeden hindistan cevizi içinde dondurma alıp yemen, meyve satıcılarının rengarenk meyvelerinden, küçük kırmızı renkli muzlardan tatman gerek. Bangkok yakınlarındaki iki yüzen pazar da yaklaşık birer saat uzaklıkta. Yol için bir tuktuk ya da taksi şoförüyle anlaşabilir, yolda gördüğün köy pazarlarına uğrayıp yerel lezzetleri keşfedebilirsin. Yol üstünde filler, maymunlar, tapınaklar ya da timsah şovları gibi şaşırtıcı sürprizlerle karşılaşabilirsin.

Bu yoğun günün yorgunluğunu atmak için en güzel yöntemlerden biri tabi ki de masaj yaptırmak. Khao San Road’daki masajcılarda yaptıracağın kısa bir masaj bile tüm enerjini yerine getirmeye yetecek. Çok büyük bir masaj taraftarı değilsen bile kısa bir ayak masajını denedikten sonra pişman olman mümkün değil.

Hem gece hem de gündüzleri kıpır kıpır olan Chinatown’a da zaman ayırmalı, bu farklı kültürü de keşfetmelisin. Tüm sokakları gezip aklına hiç gelmeyecek atıştırmalıklar, yemekler, hediyelik eşyalar ve masözlerle karşılaşabilirsin, tabii ki çok uygun fiyatlara.

China Town’un altını üstüne getirdikten sonra mahallenin tam ortasında yer alan Wat Traimit Tapınağı’na uğrayıp buradaki Buddha heykelini mutlaka gör. 13.yüzyılda yapılan bu heykel yıllarca bir tapınaktan diğerine sürüklenmiş ve pek önemsenmemiş. Ta ki, 1950 yılında heykelin etrafının alçıyla kaplı olduğu ve aslında tüm heykelin altından yapılmış olduğu şans eseri anlaşılıncaya kadar. Şu anda bu heykele değer biçilemiyor ve tüm turistler bu heykeli görmek için tapınağa geliyor. Chinatown geceleri de farklı tarzdaki bar ve gece kulüpleri, ve özellikle sokakların ortasına kurulan yemekçileri ile de keşfedilmesi gereken ilginç bir yer halini alıyor. Gece de gidip gezmelisin.

Wat Traimit Tapınağı
Söylemekte fayda var
  • Tayland’a ayak basmışken meşhur Pad Thai’sinden denemeyi unutma. Özellikle tavuklu ve körü soslu olanları çok lezzetli. Acının çok acı olduğunu yeniden hatırlatmadan geçemeyeceğim…
  • Tapınakları gezerken omuzlarını ve dizlerini kapatan bir kıyafet seçersen çok rahat edersin. Çok ziyaret edilen tapınaklarda turistler için ayrılmış şallardan bulmak da mümkün.
  • Tayland’da, özellikle de Bangkok’ta gezerken kesinlikle unutmaman gereken şey pazarlık. Neredeyse her yerde her şey için pazarlık edilebiliyor, çünkü turistlere genelde ortalamanın üstünde fiyat veriyorlar. Belirtilen ilk fiyatın yarısına hatta daha azına bile anlaşabilirsin.

İlginizi çekebilir: Tayland’da doğayla iç içe büyüleyici bir seyahat deneyimi: Ko Phi Phi AdalarıTayland’

Gökçe Argun: Büyük küçük kaçamaklarla yeni yerler keşfetmekten daha güzel ne olabilir? Daha önce yürünmemiş sokakların, henüz tadılmamış yemeklerin heyecanı yaşanmalı diye çıktığım yollarda kuşlara özenip uçaktan atladığım, uzak bir köyde sessizce oturup iç sesini duymaya çalıştığım ya da okyanusa dalıp köpek balıklarını gözetlediğim anlar deneyimlerimin en vazgeçilmezleri. Bu hikayelerden etkilenip de yola düşenlerden biri neden sen olmayasın?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale