X

Millenialların freelance çalışmayı sevmesinin 8 nedeni

Günümüzde 9-5 çalışma temposundan vazgeçerek freelance çalışma hayatına adım atanların sayısı her geçen gün artarken; bu grubun büyük bir kısmını genç nesil oluşturuyor. 1981-1996 yılları arasında doğan ve milleniallar olarak adlandırılan kuşak ise, %38 freelance çalışma oranıyla diğer tüm nesilleri solluyor.

…Amerika’nın en büyük sigorta şirketlerinden biri tarafından  yapılan bir araştırmaya göre milenyum neslinin %74’ü freelance çalışmayı halihazırda deneyimlemiş ya da merak ediyor. Şu an tam zamanlı bir işte çalışan millenialların %40’ı ise önümüzdeki 5 sene içerisinde freelance çalışmaya geçiş yapmaya niyetli olduğunu belirtmiş…

Peki, kısaca bir ofise ve belirli çalışma saatlerine bağlı olmadan, aynı anda birden fazla müşteri ile kendi çalışma temponuza göre çalışabileceğiniz bir sistem olarak tanımlayabileceğimiz freelance sistemi, özellikle de milleniallar tarafından neden bu kadar çok tercih ediliyor?

Çünkü internet sayesinde iş ağları genişliyor

Teknoloji, iletişim kurma, yeni şeyler öğrenme ve hatta kendimizi ifade etme tarzımıza kadar pek çok şeyi değiştirdiği gibi, çalışma hayatını da büyük ölçüde etkiledi.

İşverenlerin ve freelance çalışanların bir araya geldiği ve günümüzde oldukça popüler olan web siteleri ve uygulamalar; millenialların karakterlerine, yaşam tarzlarına ve yetkinliklerine uygun işleri kolaylıkla bulmalarını sağlıyor.

Çünkü sıradan bir meslek değil, inandıkları bir iş istiyorlar

Dijital çağın içine doğan milleniallar, kendilerini kısa zamanda pek çok farklı konuda geliştirebiliyor. Yeteneklerinin farkında olan ve zamanı yakalamak için her daim kendini geliştiren bu nesil, güçlü yönlerini ortaya çıkaracak, kariyer hedeflerine uygun ve yapmaktan keyif alacakları bir işe sahip olmak konusunda ısrarcı ve herhangi bir endişe taşımıyorlar.

Çünkü çok yönlüler

Esnekliği durağanlığa tercih eden milleniallar, yapacakları iş ve müşteri seçimlerinde de tercihlerini esneklikten yana kullanıyor. Karşılarına çıkan ilk iş fırsatını kabul etmek yerine aynı anda birden fazla işe, müşteriye ve projeye yatırım yapmayı seçen milleniallar, kendi kurallarıyla, kendileri için çalışıyor ve kendi işlerinin patronu oluyorlar.

Çünkü “anı yaşama” özgürlüğü, paradan daha değerli

Yapılan araştırmalara göre, düzenli çalışma saatleri, her gün aynı masada çalışmak ya da her sabah güne aynı kişilerle başlamak, millenialların ruhuna pek de uygun aktiviteler değil. Özellikle kurumsal şirketlerde dayatılan bağlılık hissi, özgür ve başına buyruk olmaya alışkın millenialları “sıkışmış” hissettiriyor. Freelance çalışma sistemi ise doğası gereği “patronlara karşı kendi sistemini kurma” özgürlüğü sunuyor.

Çünkü iş-yaşam dengesinde “yaşam” ağır basıyor

Milleniallar, kendilerine zaman ayırmayı yolda geçen saatlere; dinlenmiş uyanmayı önceden belirlenmiş saatlerde, alarmlarla başlayan iş saatlerine; verimli çalışmayı çok çalışmaya, sevdikleriyle geçirdikleri zamanı her gün görmek zorunda oldukları iş arkadaşlarına tercih ediyor.

Çünkü monotonluk out esneklik in

İstediğiniz anda istediğiniz yerden çalışma özgürlüğü sunan freelance çalışma sistemi; özellikle yeni yerler keşfetmeyi seven, seyahatten keyif alan ve deneyimleri her daim maddi olanaklara tercih eden millenialların öncelikli tercihi oluyor.

Çünkü üretkenliğin yeni formülü “senin zamanın senin kuralların”

Freelance çalışmanın bu kadar çekici olmasının bir diğer nedeni de, vaktinizi de dilediğiniz gibi kullanma özgürlüğü. Çünkü verimli çalışmak söz konusu olduğunda nerede olduğunuz ya da ne giydiğiniz değil, zamanınızı nasıl kullandığınız önemli.

Çünkü yalnızca bilgisayarları onlar için yeterli

Verimli çalışmanın olmazsa olmazlarından biri de doğru araç seçimi. Hayallerini gerçekleştirmek ve beklentileri aşmak üzere iş hayatına atılan ve freelance çalışma sistemini seçen millenialların en değerli parçası ise, bilgisayarları.

Çünkü milleniallar:

  • Gelişmeleri yakından takip etmekten ve tek tuşla dünyaya açılmaktan vazgeçmeyecek kadar iletişim içerisinde
  • Çok yönlü ve her koşula uyum sağlayacak kadar uyumlu
  • Her yerde üretkenliğini koruyacak kadar uyanık
  • Gerçek hayata hazır, cesur ve dirençli
  • Beklentileri aşmaya, başarıya ulaşmaya hazır ve hedef odaklı

Tıpkı HP dizüstü bilgisayarlar gibi.

Siz de, eski alışkanlıklarınızdan kurtulun, olanakları yeniden tanımlayın ve gerçek karakterinizi gösterin. Tüm bunları yapmanıza olanak sağlayacak HP Spectre x360 ile tanışmak için tıklayın.

HP Spectre x360’ın 360° dönüştürülebilir ekranı sayesinde farklı ekran modlarıyla hem laptop, hem tablet modunda dilediğiniz kullanım rahatlığına sahip olabilir, HP Sure View tümleşik gizlilik ekranı ile gizli belgeleriniz üzerinde rahatça çalışabilirsiniz.

 

Bu içerik HP katkılarıyla hazırlanmıştır.

HP: HP hayatı her yerde ve herkes için kolaylaştıracak teknolojiler yaratır. Yazıcı, PC, mobil cihazlar, çözüm ve hizmetlerden oluşan portföyümüz ile hayrete düşüren deneyimleri tasarlıyoruz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale