X

Marie Kondo ile Hayatına Neşe Kat: Günlük yaşantımıza uyarlama yolları

Günlük iş yoğunluğu, yapılması gerekenler, kendimize koyduğumuz hedefler peşinde koşarken günler, aylar, yıllar geçiyor. Peki, sizce hayat sadece ne yaptığımızla mı ilgili? Yoksa bunun ötesinde hangi duygularla geçirdiğimizle ilgili de olabilir mi? Mesela hayatında neşeye yeterince yer verdiğini düşünüyor musun?

Geçtiğimiz haftalarda Netflix’te, Marie Kondo ile Hayatına Neşe Kat programını izledim. Daha önce methini duyduğum düzenleme uzmanı ve yazar Marie ile bu vesileyle tanıştık. Farklı kişilerle çalışıp onların iş ve ev ortamlarını düzenleyerek bulundukları ortamdan ve yaptıkları işten keyif almaları için rehberlik ediyor.

Kendimi bildim bileli çayını sevdiği fincanda içmeye özen gösteren, yağmur yağdığında izlemek için pencere kenarına koşan ve bu tarz mutluluk anlarını elinden geldiğince yakalamaya çalışan birisiyim. Bir süredir bu doğal gelişen anların yanı sıra çabalı bir şekilde bana neşe veren aktivitelere hayatımda daha çok yer vermek için gayret gösteriyorum. Marie Kondo’nun programını izledikten sonra fark ettim ki benim günlük hayatıma kendimce kattığım keyif anlarını sistematik bir şekilde insanların günlük hayatlarına katma metotlarına değiniyor. Böylece önerileri sadece alanı düzenlemekle kalmıyor, kişilerin hayat kalitesini de artırıyor. Bu benzerlikten esinlenerek Marie Kondo’nun metotlarına biraz daha detaylıca bakmak, her bir metodu günlük yaşantımıza nasıl uyarlayabileceğimizi incelemek istedim.

Marie Kondo herhangi bir düzenlemeye geçmeden önce bulunduğu alanı selamlamakla işe başlıyor. Çalışacağı kişileri de selamlama merasiminin içine katarak, düzenleme bittiğinde nasıl bir yer olacağını kafalarında hayal etmeyi amaçlıyor. Biz de hayatımıza daha fazla neşe katmak için bu adımla başlayabiliriz. Ne değişiklik yaparsam daha neşeli hissederim, daha neşeli bir ben nerede, nasıl, ne yaparken bulunuyor diye gözlerimizi kapatıp hayal edebiliriz.

Selamlama sonrasında oda oda tüm eşyaları ortaya çıkararak işine devam ediyor. Bu esnada ev ya da çalışma alanlarında ne var ne yok görme fırsatı buluyorlar. İnsanlar genelde yıllardır aradıkları veya varlığından bile haberdar olmadıkları eşyaları görmenin şaşkınlığını yaşıyorlar! Sonrasında da eşyaları tek tek elden geçirip onlara neşe veren (iyi hissettiren) eşyaları bir tarafta, neşe vermeyenleri (eskiyen, kötü anısı olan) ise diğer tarafta topluyorlar. Neşe vermeyen taraftaki eşyalarla bugüne kadar olan katkıları için teşekkür edilerek vedalaşılıyor. O eşyaları bağışlanmak ya da çöpe atılmak üzere hayatlarından çıkarıyorlar. Tüm bu süreçte insanların güzel anıları, bazı farkındalıkları ve artık neyi istemedikleri tek tek açığa çıkıyor.

Bu süreci kendi hayatımıza uyarlarken, günümüzü ne yaparak doldurduğumuzu listeleyerek başlayabiliriz. İşe, yola, sosyalleşmeye, yemeğe, ailemize, kendimize ayırdığımız sürelerin hepsini detaylarıyla not edebiliriz. Sonra bize neşe verenleri hayatımızda tutmaya devam edip neşe vermeyenleri ise mümkünse yapmayı bırakabiliriz. Eğer bırakmak mümkün değilse onları neşeyle yapma yollarını düşünerek hayatımıza katabiliriz. Yeni açılan boş zamanlara da bize neşe verecek başka aktiviteleri, belki hobilerimizi yerleştirebiliriz.

Marie’nin tüm eşyaları ayıkladıktan sonra yaptığı ise aynı kategorideki eşyaları aynı yere yerleştirmek. Bu uygulama, eşyaları daha düzenli tutmayı ve aradıklarında kolaylıkla bulmalarını sağlıyor. Bizim uyarlamamızda ise biraz önce seçtiğimiz ve ayırdığımız aktiviteleri programa yerleştirmek, neyi ne zaman yapacağımızı belirlemek şeklinde düzenleme sağlanabilir. Bu sayede zamanımızı daha verimli kullanmış olup ne zaman ne yapacağımızı gün içinde tekrar tekrar düşünmek zorunda kalmayarak zaman kazanmış oluruz ve zihnimiz de daha sakin kalabilir.

Hayatımızı birçok alışılagelmişlikle yaşıyor, yoğunluğumuzdan dolayı düzenlemeye zaman ayıramayabiliyoruz. Ama bir kez başına geçip düzenlediğimizde, hem vakit kazanmış oluyor hem de daha neşeli bir hayat sürmek için gerekli adımları atmış oluyoruz. Bu zamana kadar anladığım bir şey varsa o da hayatta ne yaptığımızdan birkaç adım ötede nasıl yaptığımızın, yaparken nasıl hissettiğimizin duruyor oluşudur. Dilerim ki siz de kendinize şans verip daha neşeli bir hayat için bu küçük adımlarla yola koyulursunuz.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Sonbahar düzenine geçiş: Küçük rutinlerin önemi ve uygulama yolları

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale