X

Makro detaylar: Shot on iPhone makro fotoğrafçılık yarışması başladı

Shot on iPhone Challenge makro fotoğrafçılık yarışması başladı. Apple, amatörden profesyonele dünyanın her yerinden pek çok fotoğrafçıyı, 16 Şubat 2022’ye kadar iPhone 13 Pro veya iPhone 13 Pro Max ile çekilmiş en iyi makro fotoğraflarını göndermeye davet ediyor. Kazananlar Nisan 2022’de açıklanacak.

iPhone 13 Pro serisi, şimdiye kadar bir iPhone’da bulunan en gelişmiş kamera sistemine sahip ve kullanıcılar ilk kez minimum 2 santimetre netleme mesafesiyle keskin, çarpıcı makro görüntüler yakalayabiliyorlar. Sıradan nesneleri olağanüstü kılma ve yaşamdan daha büyük görünme yeteneğine sahip olduğundan, makro fotoğrafçılık gerçekten büyüleyici. Makro çekimlerin en etkileyici örneklerinden bazıları arasında saç fırçası, yiyecekler gibi her gün kullanılan nesneler veya buz, kar, kuş tüyü, çiçek, böcek ya da evcil hayvanlar gibi doğada yer alan süjeler bulunuyor.

iPhone 13 Pro ile makro çekim ipuçları

  • Süjenize yakınlaştığınızdan emin olun. Fotoğraflamak istediğiniz süjeye 2 santimetre (yaklaşık bir inç) kadar yaklaşabilirsiniz.
  • Başlıca odak noktasını kadrajın ortasına yakın bir yere yerleştirin. iPhone ile makro çekim yaparken en net odak noktası burasıdır.
  • Belirli bir odak noktası ayarlamak için vizörde bir alana dokunun.
  • Ultra Geniş görüş alanıyla çekim yapmak için .5x ayarını kulanın ya da daha dar bir kadraj için 1x ayarıyla çekim yapın. Siz süjenize yakınlaştıkça, iPhone 1x kadrajı korurken kameralar arasında otomatik olarak geçiş yapar.

Jüri üyeleriyle tanışın

Anand Varma: Bir National Geographic Kaşifi ve ödüllü bir fotoğrafçı.
Apeksha Maker: Mumbai’da yaşayan ve ticari fotoğrafçılık firması The House Of Pixels’ın kurucularından biri.
Peter McKinnon: Tüm dünyada tanınan bir fotoğrafçı, film yapımcısı, YouTube içerik üreticisi ve girişimci. 
Paddy Chao: iPhone ile hayattan anları fotoğraflama konusunda uzmanlaşmış bir fotoğrafçı.
Yik Keat Lee: Singapur’da yaşayan Yik Keat, kendi kendini yetiştirmiş bir şehir fotoğrafçısı.
Arem Duplessis: Arem, Apple’ın pazarlama ekibinde görüntü yönetmeni olarak yer alması nedeniyle tüm dünyadan en başarılı fotoğrafçılarla yakın bir şekilde çalışıyor.
Billy Sorrentino: Billy, Apple tasarım ekibiyle birlikte tüm ürünler için fotoğraf deneyimlerine liderlik ediyor.
Della Huff: Apple’da Fotoğraf ve Kamera yazılımları için ürün yönetimine liderlik eden Della, dünyayı keşfederek iPhone’uyla fotoğraflamayı çok seven bir fotoğraf tutkunu.
Kaiann Drance: Apple’da Global Ürün Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı olan Kaiann, kameralı ilk iPod touch’tan iPhone 13 ve iPhone 13 Pro ürün serisine kadar, mükemmel fotoğrafçılık araçlarını çok sayıda kullanıcıya ulaştıran ürünleri sunan yetenekli ekiplerle birlikte çalışıyor.
Pamela Chen: Pamela, Apple’ın kamera ve fotoğraf yazılım ekibi için estetik ve görsel hikaye anlatımı geliştirme çalışmalarına liderlik ediyor ve tüm dünyadan içerik üreticiler ve sanatçılarla yakın bir ilişki içinde çalışıyor.

Makro fotoğraflarınızı nasıl gönderebilirsiniz?

Yarışmaya katılmak için iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max ile çektiğiniz en iyi makro fotoğraflarınızı, #ShotoniPhone ve #iPhonemacrochallenge etiketlerini kullanarak Instagram ve Twitter’da paylaşın. Weibo kullanıcıları #ShotoniPhone# ve #iPhonemacrochallenge# etiketlerini kullanarak yarışmaya katılabilirler. Lütfen fotoğrafınızı çekerken hangi iPhone modelini kullandığınızı açıklamaya ekleyin. Dilerseniz en yüksek çözünürlükteki fotoğraflarınızı, dosyayı “ad_soyadı_macro__iPhonemodeli” biçiminde adlandırarak mail yoluyla shotoniphone@apple.com adresine de gönderebilirsiniz. Konu satırında “Shot on iPhone Macro Challenge Submission” yazmalıdır. Fotoğraflar doğrudan kamerayla çekilmiş haliyle veya Fotoğraflar uygulamasında Apple’ın düzenleme araçları kullanılarak ya da üçüncü taraf yazılımlarla düzenlenmiş şekliyle gönderilebilir. 25 Ocak 2022 06:01 (PST) ile 16 Şubat 2022 23:59 (PST) arasında yapılan gönderimler kabul edilecektir. Yarışmaya katılmak için 18 yaşını doldurmuş olmanız gerekir. Yarışmaya Apple çalışanları veya onların birinci derece yakınları katılamaz.

Detaylar için https://www.apple.com/tr/newsroom/2022/01/share-your-best-iphone-macro-photos-for-apples-shot-on-iphone-challenge/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale