X

Lipödem yönetiminde beslenmenin rolü

Son zamanlarda özellikle sosyal medyada sıkça karşılaşılan konulardan biri olan lipödem, kadınlar arasında yaygın bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Genellikle bacaklarda ve kalçalarda orantısız bir yağ birikimi ile kendini gösteren bu kronik durum, sadece estetik kaygılarla değil, aynı zamanda ağrı ve hareket kısıtlılıklarıyla da dikkat çekiyor.

Amerikan Hastanesi’nden Uzm. Dyt. Deniz Özyalçın lipödem ve beslenme konusunu şöyle ele alıyor:

Uzm. Dyt. Deniz Özyalçın

Lipödem, adipoz doku bozukluğu, yağ dokusunun patolojik birikimi ve dağılımıyla karakterize, bacaklarda ve bazen kollarda kronik, ilerleyici simetrik genişlemelere yol açan ağrılı bir durumdur. Lipödemin tam nedeni bilinmemekle birlikte, hormonal değişiklikler, genetik yatkınlık ve dolaşım sistemi bozuklukları gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Lipödem hastası kadınların çoğunda (%78’den fazla) obezite görülmektedir. Bu nedenle kilo yönetimi kritik öneme sahiptir, çünkü kilo artışı durumun kötüleşmesine yol açmaktadır. Yapılan çalışmalarda, lipödemli kadınlarda sağlıklı beslenme ile kilo kaybının yaşam kalitesini iyileştirebildiği bulunmuştur.

Lipödem tedavisinde beslenme hastalığın yönetiminde önemli bir yer tutar. Güncel çalışmalara göre, doğru beslenme stratejileriyle semptomların hafifletilmesi, inflamasyonun azalması ve hastaların yaşam kalitesinin artırılması mümkündür.

  • Düşük karbonhidratlı beslenme: Lipödemde inflamasyonu azaltmaya yardımcı olduğu bilinen düşük karbonhidratlı diyetler önerilmektedir. Son dönem çalışmalar, düşük karbonhidratlı diyetler ve Akdeniz diyetinin vücut kompozisyonunu, ağrıyı ve lipödemle ilişkili semptomları iyileştirebileceğini göstermiştir. Bu diyetlerin uygulanmasının ardından ağrının azalması, inflamasyonun azalmasıyla, fibrozisin önlenmesiyle, ödemin azalmasıyla ve/veya metabolizma ve hormonal işlevlerdeki değişikliklerle ilişkilendirilmektedir. Yapılan çalışmalarda kalori kısıtlamalı düşük karbonhidrat diyetinin ağrıyı azaltmada standart bir kontrol diyetine göre daha üstün olduğu belirtilmiştir.
  • Ketojenik diyet: Ketojenik diyet gibi yüksek yağ, düşük karbonhidrat içeren beslenme planlarının da lipödemli kişilerde olumlu sonuçlar verdiği gösterilmiştir. Ketojenik diyetin lipödemli kadınlarda yağ dokusunun azalması ve ağrı yönetimi üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmuştur, fakat daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Antiinflamatuvar beslenme: Lipödem genellikle inflamasyonla ilişkilidir. Bu nedenle, antiinflamatuvar özelliklere sahip besinlerin tüketilmesi önerilir. Omega-3 yağ asitleri (balık yağı), zeytinyağı, çeşitli renkteki meyve ve sebzeler ve kuruyemişler inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabilir. Besin intoleranslarının olması durumunda (çölyak dışı gluten duyarlılığı, laktoz intoleransı gibi) bu besin gruplarının diyette sınırlandırılması inflamasyonun azalmasına yardımcı olacaktır. İnflamasyona neden olabilecek eklenti ve rafine şeker tüketiminden kaçınılması da önemlidir.
  • Fazla tuz tüketimi: Bu durum su tutulumunu artırarak ödeme neden olabilir. Bu nedenle, işlenmiş gıdalardan kaçınmak, tuz kullanımının sınırlandırılması ve yeterli su tüketimi oldukça önemlidir.

Aynı zamanda lipödem hastalarında D vitamini seviyeleri, depresyon skorları ve anksiyete skorları arasında güçlü bir ilişki olduğu söylenmiş olsa da, bu konuda yapılmış spesifik çalışmalar sınırlıdır. Genel popülasyonda olduğu gibi, lipödem hastalarında da D vitamini eksikliğine sık rastlanabilmektedir. D vitamini inflamasyonu azaltmada ve genel sağlığı desteklemede önemli bir rol oynar, bu nedenle eksiklik durumunda doktor gözetiminde takviye yapılması gerekmektedir.

D vitamininin yanı sıra, C vitamini, Omega-3 yağ asitleri ve polifenol gibi takviyeler de lipödem semptomlarını hafifletmede yardımcı olabilir. Ancak, bu takviyelerin etkisi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu nedenle, herhangi bir gıda takviyesi kullanmaya başlamadan önce bir sağlık profesyoneline danışmak oldukça önemlidir.

Kişilerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir beslenme planının oluşturulması, lipödem yönetiminde daha etkili olacaktır. Her hasta için en uygun beslenme stratejisini belirlemek için bir beslenme uzmanına başvurmak da oldukça önemlidir.

*Bu yazı, Uzm. Dyt. Deniz Özyalçın tarafından kaleme alınmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale