X
    Kategoriler: EXPLORE UP

Kuruçeşme’nin yeni yıldızları ile tanışmaya hazırlanın: La Mancha Kuruçeşme

Kuruçeşme’de La Mancha diye bir yer açıldığını duyuyorum, hemen radarıma alıyorum ve gitmek için bir fırsat arıyorum.

Günlerden salı… Bana göre haftanın en karaktersiz günü. Çünkü, ne hafta sonuna yakın ne hafta başından uzak. İşten çıkmaya hazırlanıyorum. Salı gününü daha da anlamlı(!) kılacak bir sonraki aktivitem olan “spor” düşüncesiyle oflarken (genel yayın yönetmenim Eda’cım duymasın), telefonum çalıyor  ve uzun zamandır göremediğim bir arkadaşım olduğunu görünce sevinerek açıyorum. Kısa bir hoşbeşten sonra beklenen soru geliyor:

-Merveciğim akşam yemeğe gidelim diyoruz, planın var mı?

10 sn. bile düşünmeden, sporu ektiğim için hocamdan yiyeceğim azarı zerre kadar umursamadan cevabı veriyorum:

-Tabii ki gelirim! Nereye gidiyoruz?

-Kuruçeşme’de La Mancha var oraya, uygun mudur?

Bingo!!! Başka şey isteseymişim diyorum, hemen hazırlanıp çıkıyorum. Eksik olmasın, Boğaz Köprümüz de rutinin aksine oldukça açık olduğundan hızlıca hedefe ulaşıyorum. Ben gittiğimde arkadaşlarım çoktan barda yerlerini almışlar, denize nazır içkilerini yudumlarken; bendeniz de hemen iştirak ediyorum. “Ah Boğaz Manzarası, sen nelere kadirsin” deyip, güzel de bir oh çekip hemen neler içiliyor diye kolaçan ederken, “Bellini”ye gözümü kestiriyorum ve Mandalinalı Bellinim geliyor.Bir yudum alıyorum, oh diyorum,tam bana göre; içkisi az, meyvesi fazla, mandalinası bol.

İçki dediğin bana göre çerezsiz olmaz. Tam o arada gözüme başka bir tabak takılıyor. Görmeyi beklediğim kocaman kocaman zeytinler ve  görmeyi hiç beklemediğim “bamya”! Bu da ne derken bamya turşusu olduğunu anlıyorum ve tadına bakıp kendi içimde çelişkiye düşüyorum: “Ben bamya sevmem ki!” Ama turşusu pek güzel, çıtır çıtır! Daha önce hiç yemediğim için bana göre mekan ilk farkını bamya turşusu ile yaratıyor.

Bamya turşusu

Gittikçe kalabalıklaşıyoruz. Dolayısıyla da sohbetler uzuyor. Hava da Aralık ayında hala bize güzel yüzünü sunduğu için, bardan ayrılıp bir türlü yemek faslına geçemiyoruz. Tabi, sonunda çanlar çalıyor, sofrada yerimizi alıyoruz.

La Mancha Bar, gündüz
La Mancha Bar, gece

İçerisi oldukça ferah ve manzaradan da mahrum kalmayacağınız bir düzende. Bir çok mekanın aksine(!) masa düzeni,  yandaki masayı duymak zorunda olmayacağınız şekilde ayarlanmış. Yani konuşma özgürlüğünüz sizin. Masa üzerinde de her şey oldukça düzenli ve şık.

La Mancha Kuruçeşme
La Mancha Kuruçeşme
La Mancha Kuruçeşme
La Mancha Kuruçeşme

La Mancha tam bir melez! İtalyan- İspanyol ve Fas yemeklerinin kombinasyonundan oluşuyor. Menüye bakarken birden, daveti yapan arkadaşımın mekanın ortaklarından biriyle konuştuğunu anlıyorum ve görev bilincim devreye girip, kendilerinden bu 3 katlı ve her biri farklı konseptten oluşan (La Mancha, Girit Mutfağı Kydonia ve İncirli Şaraphanesi)  mekanı tanımak için sözü alıyorum.

Buyrunuz, yemeklere geçelim…

İspanyol esintisini yaşamak için black tapas tabağımızı, İtalyan aşkımızı pekiştirmek için cacio e pepe makarnamızı ve Fas merakımızı gidermek için de kuzu tagin söylüyoruz.

Tapas tabağı siyah servis tabağında ihtişamıyla geliyor. Tabağımızda sağ köşede; Sicilya’nın “street food’’u olarak bilinen Panelli var. Neye benziyor derseniz; içi doldurulmuş, hafif yağda kızartılmış hamur gibi düşünebilirsiniz. Panellinin sol tarafında, ortada duran İspanya’dan Manchego. Dışı panelenmiş, içi ıspanak ve Manchego peynirle doldurulmuş bir kombinasyon; hemen favorim oluyor. O kadar seviyorum ki arkadaşlarımın tabaklarından da onlar farkında olmadan aşırmış olabilirim. En ortada dip sos olarak gördüğünüz şey ise yine İspanya’dan;  Ayoli denen sarımsaklı mayonez. Mayoneze göre çok daha kıvamlı ve farklı; turuncu, çünkü acılı. Minik patateslerinizi bu sosla birleştirip yiyorsunuz. Acı sevenler için sos harika, ben çok acı yiyemediğim halde lezzetinin esiri olup yana yana yedim. Ön tarafta da ciğer ezmesi var. Defne yaprağı ile yapılmış ve altında ayva marmelatı var. Sakatatla aram hiç iyi olmadığından, ama ayva marmelatı ile nasıl bir kombinasyon oluşturduğu konusunda merakımla baş başa kalmamak adına bıçağımın ucuyla bakmadan geçmiyorum ve kararı size bırakıyorum. Mozerallaya benzeyen Burratta peyniri  ve yanında zeytin, kızarmış bademle süslenen kısım ise hafifliği ile damakta bir sakinlik oluşturuyor. Ve sol ortada İtalya’dan Caponata var. Bu da bildiğimiz ve genelde herkesin çok sevdiği “şakşuka’’ya benzeyen, ondan biraz daha tatlı bir patlıcan mezesi. Bir de şarapla sote edilen sebzeler var, ancak bu kısım tabaktan biraz alakasız kalmış, ve taze nane olmasına rağmen varlığı hiç hissedilmiyordu.

Tapas

Tapaslarımızı yerken, bir Merve klasiği durumu olarak yan masalarda insanlar ne yiyor diye çaktırmadan- ki çaktırmadığımdan çok emin değilim- bakıyorum. O arada gözüm kocaman bir parmesan peynirinin içinden çıkan alevlere takılıyor ki, bir bakıyorum İtalyan aşkımız adına siparişini verdiğimiz yemek oymuş. Şefimiz Chris geliyor, kendisi bize makarnayı hazırlarken, meraklı ben de bir yandan sorularımla onu meşgul ediyorum. Kendisi Amerikalı, eşi Türk, o da bir şef, Miami’de tanışıyorlar,evleniyorlar, New York’a taşınıyorlar ve ordan da İstanbul’a. Uzmanlık alanı İtalyan mutfağı . Özgeçmiş bilgilerini aldıktan sonra makarnayı izlemeye konsantre oluyorum.

 

La Mancha Kuruçeşme

Makarnanın lezzeti,  yapım şeklinin havasına karşın oldukça sade. Parmesan peyniri, alkol ve ateş yakılarak eritiliyor, karabiber ekleniyor, oluşan sosa makarna eklenip servis ediliyor. Bazı yemeklerde içinde alkol olduğunu anlamazsınız ama bu makarnadaki alkolü oldukça net bir şekilde tadabiliyorsunuz.

Ve geliyoruz benim 4 gözle beklediğim esas tabağa! Fas’tan Kuzu Tagin. Ve tüm yemekler içinde açık ara favorim bu oluyor! Kuzu eti zor bir ettir ve her yemeğe de uygun olmaz. Ama bu, yumuşacık, özel Fas baharatları ile pişirilmiş, tatlı karamelize sosla tamamlanan bir et. Ortasına kuskus yerleştirilmiş ama onda da yeşil limon(lime)’dan gelen hafif bir mayhoşluk var. Dolayısıyla etteki tatlı sos, bu ekşilikle dengeleniyor, ortaya  oldukça renkli, lezzeti keskin bir yemek çıkıyor.

La Mancha Kuruçeşme

Finali klasik türk kahvemizle ama klasik olmayan bir fincanda, yine boğaza nazır, keyfimize keyif katarak yapıyoruz.

La Mancha Kuruçeşme

Özetle La Mancha, rutinlerden sıkılan, farklı ve lezzetli bir yemek deneyimi arayan, Boğaz’ın güzelliğinden beslenerek, oturup rahatça sohbet etmek isteyenlerin uğrak yeri olmaya en güçlü aday.

Tüm bu kendine özgü ve lezzetli mekanların detayları ve konseptin yaratıcıları ile keyifli sohbetimizi haftaya kaçırmayın!

Hazineyi bulun, tadını çıkarın!

Not; Mekan ve yemek fotoğraflar için sevgili arkadaşım Canan Arlı’ya çok teşekkür ederim.

La Mancha Kuruçeşme
Merve Hatipoğlu: Ekonomi okuyup bundan hiç de keyif almadığımı anladığım anda,rotayı sevdiğimi düşüneceğim ‘markalar’ dünyasına çevirip Ingiletere’de yüksek lisansımı tamamlayıp, bu dünyaya adım attım. Şans o ki, yemek yemeye bayılan, yeni lezzetler keşfetmekten hoşlanan ben; ilk işimde ve devamında hep gıda ürünlerinin gelişim ve pazarlama stratejisini yapma şansına sahip olup, hobimi işime çevirmiş oldum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale