X

Kulağa küpe bilgi: Yaşama gelerek karşımıza çıkan her iyiliği hak ettik

Sanatın insan ruhuyla yapıldığını inandığımdan ötürü, farklı bir iletişim boyutunda buluştuğumuzu düşünüyorum. Birebir konuşmuyor olsak da aslında o an o sanatın icra edildiği anda hep beraber, hepimizin kalplerimizde bağlandığımızı hissediyorum.

Bu sebeptendir ki tiyatro, sinema, konser gibi etkinliklere gitmeyi seviyorum. Son zamanlarda duymuşsunuzdur belki; Şener Şen, Zengin Mutfağı isimli bir tiyatro oyunu oynuyor. Satışa çıktığı gibi tükeniyor biletleri. İlk çıktığında bilet bulamamış olsam da yine de bu kadar ilgi gösterilmesine çok mutlu olmuştum. Tekrar satışa çıktığında ise hemen kendime bilet kaptım tabii ki! Kendime alırken Gonca diye çok samimi bir arkadaşıma da aldım ona hiçbir şey demeden.

Aldıktan sonra büyük bir heyecanla dedim ki: “Hazır ol, gidiyoruz!”
Ve Gonca’dan gelen yanıt: “Ben bunu hak edecek ne yaptım?!”
Ne demek istediğini açayım size: Ben, Gamze olarak o kadar iyiyim ki; ona sürpriz tiyatro bileti alıyorum. Ve bunu karşılıksız, O hiçbir şey yapmadığında yapıyorum. Nasıl olabilir? Bilincinde, hak etmesi için mutlaka bir şey yapmış olması gerekiyordu…
Bu sorusuna ben ise şöyle karşılık verdim: “Varolmamız yeterli bir sebep!”

Ne kadar unutuyoruz değil mi bunu her an?
Yaşama gelerek yaşamayı ta en baştan, her nefes alış verişimizde hak ediyoruz zaten. Hiçbir şey yapmamıza gerek olmadan, hiçbir çaba göstermeden de biz hayattaki iyilikleri, güzellikleri olduğumuz halimizde çok hak ediyoruz!
Hak etmek…

Ama bir yandan Gonca bu soruyu sormakta haklı. Gonca gibi çok büyük bir çoğunluğumuz da soruyordur zaman zaman eminim başımıza beklemediğimiz, iyi diye adlandırdığımız herhangi bir şey geldiği zaman. Neden mi? Çünkü gözümüzü dünyaya açtığımız andan itibaren maalesef bu şekilde koşullandırılıyoruz. Her şey daha minicik bebekken başlıyor. “Ağlamazsan seni daha çok severim” gibi bir cümle tanıdık geliyor mu?

Bu örneği tüm hayatımıza baktığımızda sonsuza çoğaltabiliriz. “Kardeşine iyi davranırsan sana oyuncak alırım.”, “Notların iyi olursa seni istediğin yere götüreceğim”, “Çok çalışırsan başarılı bir insan olursun” gibi sonsuz koşullandırmalarla büyütülüyoruz. İşin kötüsü tüm bu cümleler havada kaybolmuyor. Aksine bilinçaltımıza kazık çakıyor. Hayatımızın ilerleyen dönemlerinde ise artık çoktan unutmuş oluyoruz kendimiz olarak zaten güzellikleri hak ettiğimizi.

Olduğumuz gibi bir insan olarak varolmamızın hiçbir işe yaramadığına inanıyoruz. Üstüne yaşamaya hakkımız olması için hep bir şeyler yapmamız gerektiğini savunmaya bile başlıyoruz öğrendiğimiz gibi. Değersiziz sanıyoruz. Ta ki biraz farkındalık üzerine çalışıp kendi değerimizi tekrar hatırlayana kadar. Aslında kim olduğumuzu yeniden keşfedene kadar. Yaşama gelerek zaten yaşamı hak ettiğimizi yeniden hatırlayana kadar.

Siz, siz olun sevgili okuyucu, hatırlatın bu çok ama çok önemli bilgiyi daima kendinize. Bilin ki kimse size hatırlatmayacak. Bilin ki sizi büyütenleri, sizi bu şekilde büyüttükleri için de suçlayarak olmayacak. Onlar bu şekilde büyüttü sizi, çünkü muhtemelen onlar da kendi gerçeklerini unutmuşlardı.

Ama siz kendinize hatırlatın. Bu yaşamı; iyilikleri, güzellikleri, başarıyı sadece hayata geldiğiniz için hak ettiğinize inanın. Eğer unutmuşsanız kendi gerçeğinizi yeniden araştırın. İnsanın kendi özünü, değerini hatırlamasının ne yaşı var, ne de zamanı. Siz hatırlayın ki sonraki nesillere hatırlatın. Çıkalım artık hep beraber bu illüzyon hak ediş masallarından.

Yeniden kendimiz olalım, yeniden minicik insan bedenine girmeyi kabul edecek kadar sonsuz, cesur ruhlar olduğumuzu hatırlayalım. Yeniden ne kadar ama ne kadar değerli varlıklar olduğumuzu anlayalım. Hem de sadece nefes alarak. Ve başka da hiçbir şey yapmaya zorunlu olmayarak.

Çok sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Hayat ne kolay, ne zor: İyi bir yaşamın formülü esneklik

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale