X

Kraliçe Arı Sendromu nedir: İş yaşamındaki kraliçe arıları tanıyor musunuz?

Gün geçtikçe, erkeklerin gölgesinde mücadele eden kadınlar daha çok hak ve söz sahibi olmaya başladılar. Kraliçe arı kavramı bildiğimiz kovandaki, tek dişi arı olan “kraliçe arı” durumundan geliyor. Toplumda ise kraliçe arı kavramı, başarılı ve güçlü, ancak diğer kadınların aynı yüksekliklere ulaşmasına yardım etmeyi reddeden, dişileri kendisine hedef almayı seçen dişi bir zorbayı simgeliyor. Kraliçe Arı Sendromu ise efektif bir konumda bulunan ve kendisinden daha az efektif konumdaki hemcinslerine sadece kadın oldukları için daha eleştirel bakan veya davranan bir kadını tanımlar.

Kraliçe Arı Sendromu terimi 1973 yılında, kadın hareketinin iş yaşamı üzerindeki etkisini inceleyen Michigan Üniversitesi’nde Graham Staines, Toby Epstein Jayaratne ve Carol Tavris tarafından yapılan bir araştırmada sosyal psikologlar tarafından ortaya konmuştur. Psychology Today dergisinde yayımlanan 1974 tarihli bir makalede araştırmacılar bulgularını 20.000’den fazla yanıta dayanarak, erkeklerin egemen olduğu kurumsal dünyada büyük başarılar elde eden ve şöhret kazanan kadınların zaman zaman diğer kadınların yükselişinden rahatsız olduklarını ortaya koymuştur. Bu eğilimin büyük ölçüde ataerkil kültür nedeniyle otoritesini sürdürmeye takıntılı hale gelmekten kaynaklandığı öne sürüldü. Kırk yıl sonra, sendrom dünyada yaşanmaya devam ediyor.

Şimdiki nesil kraliçe arılar, kendilerinden öncekilerden daha faklı değiller ve her zaman alfa dişiler olarak kendilerine iyi bir yer açma eğilimindeler. Bu trend pek çok ironi ile dolu. Onlarca yıldır eşit olmayan muameleden şikayet eden kadınlar, şimdi yaşamlarında, sosyal medyada, iş hayatında ve aile ilişkilerinde yaşadıkları sorunların çoğunu kendi başlarına sürdürüyorlar.

San Francisco merkezli İstihdam Hukuku İttifakı tarafından 2007 yılında 1000 kadın çalışanla yapılan bir araştırmada, ankete katılanların %45’inin Kraliçe Arı Sendromu kurbanı olduğunu ortaya koydu. Bu araştırmaya katılan kadınlar, iş yerinde kadın yöneticileri tarafından zorbalığa, sıklıkla iş sabotajına, sözlü tacize, yetkinin kötüye kullanılmasına, ilişkilerin kasıtlı olarak yok edilmesine maruz kaldıklarını aktardılar.

Bugün hala pek çok eşitsizlik ortadan kalksa da, kadınlar dünyasında hayatta kalmak hiç de kolay değil. Kraliçe Arı Sendromu var olmaya devam ediyor. Aslında olması beklenen, erkek egemen dünyanın kadınlar üzerinde yarattığı olumsuz etkinin kadınlar arasında bir dayanışma ortamı yaratması ve birbirlerine karşı daha destekleyici tavırlar sergilemesi yönünde; ancak, gerçek hayatta bu beklenti her zaman karşılık bulamayabiliyor. Bu sendromun altında yatan pek çok psikolojik neden olabilir.

Peki, kadınların birbirlerini rakip veya tehdit olarak görmekten vazgeçtiği bir dünya nasıl olurdu?

Kraliçe Arı Sendromu örtük bir önyargıdır. Pek çok kadın bu davranışları farkında olmadan sergiler. Bu açıdan bu sendromun farkında olmak önemli. Hiçbir ayırımcı davranış ve yaklaşım sağlıklı değildir. “Kadın kadının kurdudur” efsanesinin yıkılması gerekli. Her kadın kendi yaşadığı tecrübelerden ders alarak ilerlemeli ve kendisinden sonrakilere aynı şekilde davranmamayı seçmelidir. Hypatia’dan itibaren başlayan tüm baskılama çabalarına rağmen, bilimle uğraşan kadınların, cadı kisvesi altında çarmıha gerilip yakıldığı Orta Çağ’dan bu noktalara gelebilmeyi başaran bir tür olduk. Bugün, hemcinslerimizi eleştirmek, manipüle etmek ve sabote edip aşağı çekmeye çalışmak yerine, birlik ve beraberlik içinde hareket edersek yaratıcı gücümüzün büyüklüğünün farkına varabilir, yaşama kattığımız anlamı büyütebilir ve çağımızın ötesine geçebiliriz.

Pınar Ezici: Çukurova Üniversitesinde sosyal bilimler davranış alanında yönetim üzerine doktora yapmakta olan, Pınar Ezici, almış olduğu profesyonel koçluk eğitimi ile, koç ve mentor olarak bireylere, yöneticilere ve firmalara koçluk hizmeti veriyor. Bununla birlikte, eğitmen koç olarak, kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, yeni bakış açıları kazandıran bir vizyon ve perspektif gelişimi, değerlerine uygun yaşam kurmalarını ve yaşam amaçlarını bulmalarını sağlayan koçluk eğitimleri veriyor, Points of You yetkinliğinde koçluk ve kişisel gelişim atölyeleri düzenliyor ve gönüllü sosyal yardım projelerinde yer alıyor. Yönetim alanındaki eğitimi, uzmanlığı ve deneyimini birleştiren Pınar Ezici, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor ve kurum içi koçluk uygulamalarında görev alıyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale