X

Bu davranışlara sahipseniz karşı tarafta iyi bir izlenim bırakmıyorsunuz

Biriyle ilk defa karşılaştınız ve bu kişi sizi dikkatlice dinliyor, yanıt vermeden önce sözünüzü bitirmenizi bekliyor. Düşünceli ve ciddi birine benziyor ama aynı zamanda kişisel olarak da sizinle ilgilendiğini hissettiriyor. Yüzündeki ifadeden sizi tanımak istediği ve sizi memnun etmek için elinden geleni yaptığı anlaşılıyor. Belki bir şeyleri sakladığını hissediyorsunuz ama bu durum sizi çok da rahatsız etmiyor çünkü onunla ilk defa karşılaşıyorsunuz.

Bir de daha farklı biriyle karşılaştığınızı düşünün. Bu kişi eğlenceli, esprili ve enerjisi yüksek birisi. Siz bir şey söylemeden önce ne diyeceğinizi tahmin ediyor ve size bir dizi kişisel anekdot anlatıyor. Bunların bazıları kendi başarılarıyla, bazıları da başkalarından gördüğü kaba davranışlarla veya kaçırdığı fırsatlarla ilgili.

Kendinizi ortalama birinden çok farklı göstermek, etkilemeye çalıştığınız kişiyi tamamen kendinizden uzaklaştırmanıza neden olabilir.

İlk birkaç dakikadan sonra bu kişilerden ilki sizde merak uyandırırken, ikincisi genellikle sizi yormaya başlar.

British Columbia Üniversitesi‘nden psikologlar Katherine Rogers ve Jeremy Biesanz, yaptıkları araştırmayla neden insanlarla ilgili ilk izlenimlerimizin farklı olduğunu açıklamaya çalıştı. Araştırmacılar, ilk izlenimde elde edilen “tanıma” ve “sevme” süreçlerinin ayrımını ortaya koydu. Buna göre biriyle ilk kez karşılaştığımızda, öncelikle kendi önyargılarımızı da beraberimizde getiriyoruz. Örneğin kendinizi dışarıdan bakıldığında iyi özelliklerle nitelendiriyor olabilirsiniz. Bu durumda, tanımadığınız kişilerle ilgili de önyargılarınız pozitif oluyor. Öte yandan “ortalama” kişilik özelliklerinde olması gerekenleri temel alarak insanları değerlendirirsiniz. Bu durumda karşınızdakinin dış görünüşü, yüz ifadeleri ve ne kadar çekici olduğu da sürece dahil oluyor.

Şimdi ilk başta verdiğimiz örneklere geri dönecek olursak, birinci kişi büyük ihtimalle size daha “ortalama” görünecektir. Düşünceli ve sizinle ilgili ama çok fazla dramatik veya sıkıcı değil. Bu kişiye ısınmak daha kolay olabilir. Eğer çok fazla dışadönük bir karaktere sahipseniz, ikinci kişi de size ilgi çekici olabilir. Ancak bazılarının bu tür kişilerden hiç hoşlanmadığını belirtmek gerek.

Bu analiz, biriyle tanıştığınızda bir şeyleri gizlemeniz veya kim olduğunuzla ilgili yalan söylemeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Sadece, karşınızdakinin kim olduğundan emin olana kadar belki de “ortalama” bir kişi olmak daha iyi olabilir.

Bir de tabii biriyle ilk kez karşılaştığınızda yapmamanız gereken şeyler var. Uplifers olarak biriyle ilk kez tanıştığınızda yapmamanız gereken 6 büyük hatayı sıraladık:

1. Akılda kalıcı bir izlenim yaratmak için çok fazla zorlamayın

Kendinizi ortalama birinden çok farklı göstermek, etkilemeye çalıştığınız kişiyi tamamen kendinizden uzaklaştırmanıza neden olabilir. Karşınızdakilerin gerçek sizle karşılaşmaya hazır olduğundan emin olana kadar ortalama biri olmaktan şaşmayın.

2. Kişisel geçmişinizi ortaya sürerek insanlarla bağ kurmaya çalışmayın

Başkalarının hayatlarını tam olarak bilemediğimiz için, kendi hayatınızdan çok fazla bahsetmek karşınızdakinde utanma veya rahatsızlık duygusu uyandırabilir.

3. Çok fazla gevezelik yapmayın

İkinci örnekteki gibi kişiler, karşısındakinin konuşmaya dahil olabilmesi için hiçbir seçenek sunmaz. Söyledikleri her şeyi takip etmenizi bekleyen kişilerle konuşmak gerçekten çok yorucu bir çaba.

4. Başkalarının sizinle aynı fikirde olması gerektiğini düşünmeyin

Özellikle siyasi konular gündemde olduğunda, kendi fikirlerinizi tanımadığınız kişilere empoze ederek onlarla ilgili yanlış varsayımlarda bulunabilirsiniz. Birileri ülkenin belli bir şehrinden, bölgesinden, belli bir meslekten geliyor diye bazı siyasi kalıplara uymak zorunda değil.

Eğer karşınızdakinin dikkatli olunması gereken davranışlarını gördüyseniz, bunları göz ardı etmemelisiniz.

5. Özel hayata dair sorular sormayın

Tatilde karşılaştığınız bir baba ve küçük kıza sevecen bir şekilde yaklaşıp çocuğa kardeşi olup olmadığını sorabilir, ve “hayır” yanıtı alabilirsiniz. Daha sonra aynı çocuğa babasını başkasıyla paylaşmamanın ne anlama geldiğini sorabilirsiniz. Oysa arka planda birçok sorun olabilir. Aile çocuğunu kaybetmiş olabilir, ebeveynler ayrılma aşamasında olabilir.

6. Karşınızdakine güvenebileceğinizden emin olmayın

Sosyal açıdan başkaları tarafından sevilme isteği bazen insanların hak etmediği kişilere, hak etmediği davranışları sergilenmesine neden olabilir. Eğer karşınızdakinin dikkatli olunması gereken davranışlarını gördüyseniz, bunları göz ardı etmemelisiniz.

Kaynak:
Psychology Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale