X

Kot pantalonunuzu vücut tipinize göre seçin

Günümüzde alışverişe çıkma konusunda birçok erkek problem yaşıyor; fakat konu kot alışverişi ise işler daha da sarpa sarabiliyor. Özellikle mağazalarda bu kadar çok model, renk ve stil farklılıkları bulunuyorken erkeklerin modaya uymak için seçmesi birçok seçenek bulunuyor. İşin püf noktası ise kişinin kendi vücut tipini tanıması ve ona göre seçimlerde bulunmasında yatıyor. Bu konuda başarılı olmak için erkeklerin vücut tiplerine en çok yakışan birkaç modeli tanımalarında ve böylelikle sonradan pişman olmanın önüne geçmelerinde fayda var.

Atletik tip

Eğer atletik bir vücut tipine sahipseniz, dar ve sıkı kotlar giyerek kaslarınızı ön plana çıkarmak isteyebilirsiniz; fakat bu yapacağını son şey olmalıdır. Alışveriş esnasında dar kotlar hoşunuza daha çok gitse de kumaşın ve modelin özelliği, bacaklarınızı, vücudunuza göre orantısız bir pozisyonda gösterebilir. Dar kotlar yerine düz kesimli ve normal bel yüksekliğine sahip olanları seçerseniz, vücudunuzun atletik yapısını ortaya çıkarmakla kalmaz aynı zamanda garip görünmenin de önüne geçmiş olursunuz. Çünkü unutmayın ki; dar pantolonlar kaslarınızı ortaya çıkarmak için değil, daha sıra dışı bir görünüm yakalamak için tercih edilmelidirler.

İnce bacaklar

Eğer vücudunuza göre bacaklarınız daha zayıfsa, kalın kumaşlı dar kesimli pantolonları tercih edebilirsiniz; fakat bacaklarınıza yapışacak kadar dar olmamalarına dikkat etmelisiniz. Aksi halde bacaklarınız olduğundan daha zayıf görünebilir. Unutmayın ki; çok dar pantolonlar giymek için bel, bacak ve kalça ölçüleriniz birbiriyle uyumlu olmalıdır, yoksa görüntü pek hoş olmayacaktır.

Kalın bacaklar

Kalın bacaklara sahipseniz boyunuza göre seçenekler ikiye ayrılıyor. Eğer boyunuz uzunsa düşük belli ve dar modellerden kaçınmanız gerekiyor. Onun yerine yüksek veya normal bel yüksekliğine sahip kotlar tercih edebilirsiniz. Diğer yandan boyunuz kısaysa düşük belli ve dar modeller size daha çok yakışacaktır. Burada altın kural kotun bel yüksekliğinin mide hizanızın altında bir yerlerde olmasıdır. Modelin çok dar olması karın bölgenize daha çok baskı yapıp sizi ortadan ikiye bölünecekmiş gibi hissettirebilir. Ayrıca çok geniş paçalı kotlardan da kaçınmalısınız; çünkü bacak genişliğinizi olduğundan daha geniş gösterebilir.

Renk seçimi

Günümüzde birçok renk seçeneğine sahip kot bulmak mümkün. Pratik olmak için, elbise dolabınızda hem açık hem koyu renk kotlarınızın bulunması işinize yarayabilir. Bunun dışında renk ve tarz olarak da günlük modellerin yanı sıra daha resmi günlerde giyebileceğiniz bir modele sahip olursanız sıradan bir kotla bile çok şık görünebilirsiniz.
Burada tek dikkat edilecek konu, eğer kalın bacaklara sahipseniz çok desenli ve buruşunca hoş gözükmeyecek olan modellerden kaçınmanızdır. Renkli kotların en iyi yanı ise çok fazla seçeneğe sahip oldukları için tüm vücut tiplerinin, doğru renk seçimiyle kusursuz görünmelerini sağlamalarıdır. Örneğin; eğer klasik mavi, gri ve siyah renklerinden sıkıldıysanız, sonbahar renklerinden bordo, koyu turuncu, yeşili veya koyu renk giyinmek istemiyorsanız önümüzdeki yaz aylarında daha açık ve kremsi renkleri tercih edebilirsiniz.

İlgili yazı: Erkeklere stil kazandıracak en iyi 7 ikili

 En iyi model seçimi

Kotlar hakkındaki en önemli detay modelin kesimidir. Skinny, Slim, Straigh, Relaxed gibi birçok kesim seçeneğinin içinde modelin herkeste duruşu aynı olmayabilir. Bu yüzden kot alışverişinde deneme yanılma metodu ve hangi modelin size en çok yakıştığını belirlemeniz önemlidir.

Bel yüksekliği

Kotunuzun bel yüksekliği görünümden çok rahatlığınız için önemlidir. Hepimizin tecrübe ettiği gibi bir kotta en son isteyeceğimiz şey oturduğumuz zaman kotun belinin karnınızı ikiye bölecek kadar sıkması ve sizi rahatsız etmesidir. Eğer siz de bu sorunu yaşıyorsanız, bunun sebebi kotunuzun ne yazık ki sizin bedeniniz için doğru bel yüksekliğine sahip olmamasıdır. Çünkü tıpkı her modelin herkeste farklı durması gibi, herkesin giymesi gereken bel yüksekliği de farklılık gösterebilir. Bu sebeple birkaç farklı model ve beden seçeneğini deneyebilir ve hepsi üzerinize yakıştıysa aralarından en rahatını alarak bu sorunun önüne geçebilirsiniz.

Esneklik (çimdik)  testi

Eğer kotunuz üzerinizde kusursuz duruyorsa bile esneklik testini mutlaka yapmalısınız. Bunun için kot üzerinizdeyken beliniz ve kalçanız arasındaki kumaşı tutup çekin. Eğer beliniz ve kumaş arasında iki parmağınızın rahatlıkla girebileceği kadar bir boşluk oluşuyorsa kotunuz üzerinize tam demektir. Fakat kumaşı tutmakta bile zorluk yaşıyorsanız, ne yazık ki bu, üzerinizdekinin bedeninize göre oldukça dar olduğunu gösterir ve beklenmedik bir zamanda yırtılarak sizi zor duruma sokabilir. Bu test hem kotun üzerinizdeki duruşu hem de sizin rahatlığınız için oldukça önemlidir. Eğer kotunuz beden ölçülerinize ve vücut tipinize göre doğru seçilmiş ise büyük bir güvenle şık görünmenin tadını çıkarabilirsiniz.

Kaynak:

menstylefashion.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale