X

Koşmak, dizler için zararlı mı?

Giyinmek ve kendinizi yollara vurup koşmak iyi bir egzersizdir. Terapi etkisi gösterir, stres düzeylerini azaltır ve pek çok diğer faydanın yanında uyku kalitesinde de iyileşme sağlar. Ancak tekrar eden bir hareket olduğu için beden üzerinde de zorlayıcı etkileri vardır. Bu nedenle pek çok insan dizlerinin bu esnada zarar görüp görmediğini merak eder.

Koşmak dizler için kötü müdür?

Koşmak dizler için kötü değildir, ancak kötü bir şekilde koşmak kötüdür. Çoğu diz sakatlanması genellikle aşırı kullanımdan kaynaklanır, yani bedeniniz üzerinde başa çıkabileceğinden daha fazla stres ve baskı yaratırsınız.

Bunun sebebi egzersiz programınızı çok çabuk zorlaştırmak da olabilir, koşular arasında yeterince dinlenmemek de olabilir. Kaslarınız, kemikleriniz, eklemleriniz ve kıkırdak dokunuz hazır olmadan çok uzun koşmak sakatlanma riskini arttırır.

Bilim ne diyor?

Koşmanın dizler üzerindeki etkilerine dair bir miktar araştırma mevcut.

Uzun mesafe koşucuları ile yapılan ve koşmayanlardan oluşan bir kontrol grubuna sahip bir çalışmada, katılımcılar 18 yıl boyunca takip edilmişler. Bu süre içerisinde çekilen pek çok röntgen sonucunda araştırmacılar dizlerde osteoartrit aramışlar.

Çalışmaya göre koşan ve sağlıklı olan yaşlı bireylerde osteoartrit riskinde bir artış görülmemiş. Hatta çalışmanın sonunda koşucuların %20’si osteoartrit belirtisi gösterirken, koşmayanlarda bu oran %32 olmuş.

Başka bir çalışmada da koşmanın dizler için faydalı olabileceği belirtiliyor.

Araştırmacılar koşmanın dizlere yürümekten daha fazla yük yüklediğini tespit etmek için bilgisayar modellemesi ve gait analizi kullanmışlar. Ancak koşmanın kemik ve kıkırdak dokuda adaptasyon sağladığı, böylece dizlerin daha güçlü hale geldiği görülmüş.

Peki hali hazırda diz ağrınız varsa? Koşmak size yasak mı olacak? Araştırmalar tam tersini söylüyorlar.

82 orta yaşlı gönüllü ile yapılan yeni bir çalışmada MR kullanılarak uzun mesafe koşularının kısa vadeli etkileri gözlemlenmiş.

Egzersiz öncesinde MR görüntülerinde katılımcıların büyük kısmında belirti vermeyen çeşitli diz yapısı hasarları görülmüş. Maratonun ardından ise tibia ve femoral kemik hasarlarında azalma görülmüş. Ancak MR’da aynı zamanda patellar kıkırdak bozulması gözlenmiş.

Bunun anlamı nedir? Dizleriniz ağrıdığı için koşmayı bırakmanıza gerek yok. Ancak her aktivitede olduğu gibi bedeninizi dinlemelisiniz. Ağrı ortaya çıkarsa bunun neden olabileceğini araştırın.

Koşmanın dizlere zarar verebilmesinin bazı sebepleri

Bazı faktörler, koşmanın dizlere daha fazla hasar vermesine sebep olabilirler. Bunlar şöyle:

  • Kötü şekilde koşmak: İyi bir koşma formu karmaşık ve değişkendir, ancak temel olarak ileriye bakmak ve iyi bir duruşta olmak, kolları 90 derecelik bir açıda tutmak önemlidir. Eğer yere topuklarınızla vuruyorsanız, diz ağrısına yatkın olursunuz.
  • Kötü ayakkabılar: Özellikle uzun mesafe koşularında koşma tarzınız ve ayaklarınıza göre bir ayakkabı bulmanız gerekir. Ayakkabının tabanı, destekleri ve genişliği önem arzeder. Bazı dükkanlarda fit yapıldığı için fayda görebilirsiniz.
  • Sert yüzeyler: Pek çok insan çimler veya koşu bandı gibi yumuşak yüzeyler üzerinde koşmanın asfalt ve çimento üzerinde koşmaktan daha iyi olduğunu belirtiyor. Koşu yüksek darbeli bir etkinliktir ve bu nedenle dizleri korumak için tartar zeminleri tercih edebilirsiniz.

Dizlerinizin dikkat istediğine dair uyarı işaretleri

Eğer dizlerinizde ağrı ortaya çıkarsa, ki bu ağrı dizin üstünde, altında veya kapağının altında olabilir, bedeniniz size bir şey demeye çalışıyordur. Ağrının şekli ne olursa olsun durmak ve dinlenmek gerekir.

Bazı yaygın diz sakatlıkları şöyle:

  • Koşucu dizi: Bu rahatsızlık genellikle dizin ön kısmında veya diz kapağı çevresinde koşarken ağrı ile kendini gösterir. Diz kapağı ve femur arasındaki stresten kaynaklanır ve bu durum kıkırdak dokuyu rahatsız eder.
  • IT bandı sendromu: Eğer dizinizin dış kısmı sizi rahatsız ediyorsa, bu bölgede bulunan IT band adı verilen uzun tendon çok sıkı durumda demektir.
  • Patellar tendinit: Jumper’s knee olarak da bilinen bu rahatsızlık patellar tendonun inflamasyonundan kaynaklanır ve diz kapağını kaval kemiğine bağlayan tendondur. Dizin ön kısmında ağrıya sebep olur.
  • Bursitis: Dizinizde bursitis varsa, inflamasyon ve şişkinlik, küçük sıvı dolu keseler olacaktır. Dizin ön kısmında bir kitle de görünebilir.

Eğer diz ağrısı koşmanıza engel olursa bölgeye buz uygulayın ve biraz gevşeyin. Bir kaç gün sonra sizi hala rahatsız ediyorsa doktorunuza danışın.

Koşarken dizlerinizi koruyacak bazı ipuçları

Doğru şekilde koşmak ve doğru ayakkabıları giymeye ek olarak koşarken dizlerinizi koruyacak bazı diğer önlemler de mevcutlar:

  • Yavaş başlayın: Çok çabuk hızlanmayın. Bedeninizin yeni stres kaynaklarına adapte olmak için zamana ihtiyacı vardır. Pek çok uzun mesafe koşucusu %10 kuralını takip eder, yani gittiğiniz mesafeyi her hafta sadece %10 arttırmanız gerekir.
  • Koşmadan önce ve sonra esneyin: Eğer kaslarınız sıkı durumdaysa, kötü bir şekilde koşup kendinizi sakatlama ihtimaliniz daha fazla olacaktır. Koşmadan önce biraz dinamik esneme, sonrasında da statik esneme yapın.
  • Kompresyonlu kıyafetleri kullanın: Koşarken dizinize kompresyonlu bir bant takmak, dizi dengelemeye yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak dizlerinize zarar verme ihtimalinin sizi koşmaktan soğutmasına müsaade etmeyin. Doğru önlemleri alırsanız, yani güç egzersizleri, esneme, doğru giyim ve yavaş başlamaya dikkat ederseniz, koşmanın faydaları riskinden daha fazla olacaktır.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Koşuya nasıl başlanır: Koşuya yeni başlayacaklar için bir rehber

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale