X

Koşarken sağlığınıza ekstra katkı sağlamanın en güzel yolu: Kumda koşmak

Günümüzde yaz demek deniz, güneş ve kumun yanı sıra fit bir vücut anlamına da geliyor. Peki sizce forma girmenin en eğlenceli ve mükemmel yolu nedir? Elbette muhteşem deniz manzarası ve dalgaların içimize huzur katan sesleri eşliğinde koşmak.

Yapılan güncel bir araştırma, kumun üzerinde koşmanın sağlığınız için faydalı olduğunu söylüyor. İşte kumsalda koşmanın eşsiz faydaları:

1. Kumsalda koşmak, düz bir zeminde koşmaktan daha yoğun bir antrenman sağlıyor

Belçika’da bulunan St. Luke’s University Clinics’ten Dr. Thierry M. Lejeune, kumsalda koştuğunuzda düz bir yüzeyde koştuğunuzdan 1.6 kat daha fazla enerji harcadığınızı söylüyor. Kumsalda koştuğunuzda vücudunuz dış modifikasyonlara cevap vermek için daha çok çalışıyor. Ayrıca kum, çakıl taşları ve çim üstünde koşmak arasında bir sıralama yapıldığında, en çok kaloriyi kumun üzerinde koştuğunuzda yakıyorsunuz.

Bunun nedeni ise kaslarınızın sert yüzeydense kumun üzerindeyken daha mekanik çalışması. Kumu yerinden çıkarmak için kaslarınızın daha çok çalışması gerekiyor ve kaslarınız işlevini yeterli bir şekilde yerine getiremiyor. Örneğin; ıslak kumda koştuğunuzda, biraz kayma riskiniz ortaya çıkıyor ve sürtünmeyle savaşmanız gerekiyor. Bu da  antrenmanın zorluğu olarak karşımıza çıkıyor.

Aslında kumun üzerinde hareket etmek düz ve pürüzsüz bir yüzey üzerinde hareket etmekten daha zor. Daha zor bir aktivite de daha çok enerji harcamanıza neden oluyor.

Kumsalda koşmanın sağlığınıza eşsiz faydaları bulunuyor.

2. Kumsalda koşmak eklemleriniz ve dizleriniz için daha kolay 

Koşma, güçlü etkisi olan bir spor dalı. Dizinizde ve ayak bileğinizde stres kırığı veya farklı sakatlıklar yaşamanız olası ve yüzey sertleştiğinde eklemlerinize ve tendonlarınızda daha çok stres birikiyor.

Kumsalda koşmanın bir faydası yüzeyin daha yumuşak olması, bu sayede de olası sakatlık riskini azaltmasıdır. Kumsalda koşmak dizlerinizdeki, ayağınızdaki ve ayak bileğinizdeki kaslarınızı, koşarken diğer yüzeylere göre ( çim, yol) daha çok zorlayabilmenizi sağlar.

3. Kumda koşma genel atletik yeteneğinizi geliştiriyor

Kumsalda koşmanın bir başka şaşırtıcı faydası ise sizi daha güçlü, hızlı ve daha dengeli hale getirmesidir.

Amerika Atletizm takımı doktoru Dr. R. Amadeus Mason kumsalda koşmayı ‘ayaklarınızda ağırlık varken koşmaya’ benzetiyor. Ayağınızı yere basmanız ve ayağınızı yerden kaldırmanız kumsalda koşarken daha zordur.

Kumsalda koşma kaslarınızın alışkın olduğundan farklı bir şekilde kullanmanızı sağlar ve direnç antrenmanı yapmanıza yardımcı olur. Yalnızca ayaklarınız değil, tüm vücudunuz daha çok efor sarfeder ve yapılan tüm ekstra çaba kalp atışınızı hızlandırır ve kaslarınıza oksijenlenmiş kanı tedarik eder. Sonuçta daha güçlü ve işlevsel bir vücuda kavuşursunuz.

4. Alt bedeniniz için olağanüstü bir antrenman şeklidir

Kumlar ayağınızın altında hareket ettikçe, ayak bileğinizin ve calf’larınızın daha güçlü olmasına yardımcı olur. Journal of Strength and Conditioning Research’te yayınlanan bir araştırmaya göre, hem yolda koşma hem de kumda koşma zıplama yeteneğinize ve baldırlarınızın incelmesine olumlu katkı sağlıyor. Ayrıca araştırmaya katılanlar kumsalda koşmanın, psikolojik açıdan ve performans açısından kendilerine olumlu katkı sağladığını dile getiriyorlar.

5. Daha kısa zamanda daha kapsamlı bir antrenman yapmanıza fırsat verir

Kumsalda koşmanın en önemli faydalarından biri, antrenman süresini kısaltırken antrenmandan elde edeceğiniz faydaları artırabilmenizdir. Koştuğunuzda:

  1. Daha kısa sürede daha çok kalori yakarsınız.
  2. Antrenmanınıza direnç egzersizi eklemiş olursunuz.
  3. Antrenmanınızın yoğunluk seviyesini artırırsınız.
  4. Hem gücünüzü hem de dayanıklılığınızı geliştirirsiniz.

İlgili yazı:  Yazın sıcaklarda koşarken bilinmesi gereken önemli noktalar 

İşte kumsalda koşmaya karar verdiğinizde size yardımcı olacak öneriler:

  • Islak kumda koşun.
  • Su çekildiğinde, yani cezir halindeyken koşmaya çalışın.
  • Kumsalda koşmaya başladığınızda, önce ayakkabıyla koşun, daha sonra kendinizi geliştirerek çıplak ayakla koşmaya çalışın.
İlk etapta ayakkabıyla koştuktan sonra çıplak ayakla koşmaya çalışın.
  • İlk etapta kısa koşularla başlayın. Daha sonra vücudunuza uygun olarak zamanı geliştirin.
  • Güneş kremi kullanın.
  • Çıplak ayakla koşarken kayalara, deniz kabuklarına, metal ve cam eşyalara çok dikkat edin.
  • Şiddetli bir ağrı veya baş dönmesi hissettiğiniz anda mutlaka koşmayı bırakın.

Kaynak:

lifehack.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale