X

Korona virüsüne karşı bağışıklığınızı nasıl güçlendirebilirsiniz?

Bağışıklık sistemini, diğer bir deyişle immün sistemi güçlendirmek çok boyutlu bir süreçtir. Kişisel hijyene önem vermek (örneğin elleri sık sık sabunla yıkamak), dengeli ve yeterli beslenmek, yeterli uyumak, yeterince egzersiz yapmak, mikrobesin eksikliklerini fark edip yerine koymak, meyve yemek, stresi en aza indirmeye çalışmak, toplu yapılırsa daha etkilidir.

Bağışıklık (immünite), başta enfeksiyon hastalıkları (ör., COVID19) olmak üzere hastalıklara direnci, hastalıklarla baş etmeyi ve onlara galip gelmeyi tanımlar. Bağışıklık sistemi (immün sistem), enfeksiyonlara karşı direnci sağlayan insan vücudundaki organlar, dokular, hücreler, moleküller topluluğudur.

Bağışıklık sistemi, mikroorganizmalara karşı zafer kazanmak için çok sayıda silah sistemine sahiptir. Örneğin solunum yoluyla bir virüs tehdit oluşturduğunda, burundan nefes alan kişinin burnunda makrofaj hücreleri, kan damarlarında antikorlar, kompleman molekülleri, lenfatik sistemden B hücreleri, T hücreleri, öldürücü (killer) hücreler, gücü ve farkındalığı ölçüsünde harekete geçer. Ağızdan nefes alan bir kişide de tonsiller ilk defansta yer alan yapıdır.

Enfeksiyonlar, insanda hastalık yapan nedenler arasında sık karşılaşılan hastalıklardır. Hafif nezleden yaşamı tehdit eden enfeksiyonlara kadar geniş bir yelpazede yer alırlar. Hastalığa sebep olan mikroplar (patojenler), ilk olarak insan vücudunun dış zırhını geçmelidir (deri ya da iç organların yüzeyini döşeyen hücre döşemesini). İnsan vücudunun en büyük organı olan insan derisi, mikroplarla baş etmede ilk bariyerdir. Bu sebeple, kişisel hijyen, elleri sabunla yıkama dahil, cildi de yıpratmadan sık sık duş almak önemlidir. Cilt kuruluğuna karşı da, zeytinyağı bile olsa duş sonrası cildi besleyen bir formül uygulamak da önemlidir.

Bağışıklık sisteminin daha güçlü olması için hijyen, besin, uyku, egzersiz, zihin rahatlığı gerekir.

Bağışıklık sisteminin beslenme tarafındaki gücünü artırmak için, virüs, antiviral anahtar kelimeleriyle Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın İyileştiren Bitkiler kitabını taradığımda bulduğum bilgileri paylaşıyorum.

Karanfil çayı

Karanfil içerisindeki etkili bileşenler uçucu özellikte olduğundan, demleme şeklinde hazırlanmalıdır. Kapaklı demlik ya da fincan içerisindeki taze kaynatılmış su içerisine, tercihen kullanılmadan hemen önce kaba parçalanmış halde karanfil tomurcukları atılarak 5- 10 dakika bekletilir. Miktarı, istediğiniz lezzet derecesine göre değişebilir. Ayrıca tarçın, zencefil, zerdeçal gibi baharatlar ile birlikte farklı lezzetler yaratılabilir.

Ihlamur çayı

Viral veya bakteriyel boğaz enfeksiyonlarında yüksek ateş, kırgınlık gibi şikayetlerin yanı sıra hastaları bezdiren şikayetlerden biri de “inatçı öksürük”: Öksürük şikayetlerinin hafifletilmesinde aklımıza ilk gelen çözümlerden biri sanırım ıhlamur içmektir. Ihlamur, bileşiminde bulunan müsilajlar yardımı ile boğazda tahrişlerin önlenmesini sağlarken, flavonoit tipi bileşenleri yangı giderici ve ağrı kesici etkisi ile, tahriş olan alanın onarımına yardımcı olmakta ve uçucu bileşenleri (linalool) ise hastanın yatışmasını, rahatlamasını sağlamaktadır.

Zerdeçal (Curcuma longa)

Zencefil ile aynı bitki grubundan, yani akrabası (Zingiberaceae). Türkçede “zerdeçal, zerdeçöp, Hint safranı” gibi isimler ile ya da İngilizce “turmeric” olarak adlandırılıyor. Uzakdoğu’da yetiştirilen tropik bir bitki. Esasında Türk yemek kültüründe diğerlerine göre daha az aşina olduğumuz bir baharat. Suda kaynatılıp kurutulmuş kökleri (rizom), öğütülerek Hintlilerin meşhur baharat karışımı “köri”nin temelini oluşturuyor. Köriye karakteristik koyu sarı rengini ve lezzetini veren de zerdeçal. Bu sarı rengi nedeniyle peynirler, tereyağı gibi gıdaların yanı sıra deri ve giysi gibi malzemelerin renklendirilmesinde de yararlanılıyor. Bu nedenle “Hint safranı” olarak da adlandırılıyor.

Bilhassa çorba, tavuk, balık çorbası/güveci gibi yemeklerde aranılan bir çeşni. Yapılan deneysel çalışmalar ile gerek zerdeçal özütlerinin ve gerekse içerisindeki başlıca etkili bileşenleri fenolik yapıdaki kurkuminlerin, antioksidan ve yangı giderici
etkilerinin olduğunu gösteriyor; virüs, bakteri ve mantar enfeksiyonları, diyabet, alerjiler, artrit, Alzheimer hastalığı ve diğer süreğen hastalıklarda etkili olabileceğine dair deneysel bulgular bildirilmektedir. Zerdeçalın çözünme sorununun yanı sıra ağızdan alındığında vücuttan emilimi de düşük orandadır. Bu nedenle günde 1,5 gram kadar zerdeçalı bal ile karıştırarak yutmak gerekiyor.

Adaçayı

Adaçayının, bakteri ve virüsler üzerinde etkisini ortaya koyan çalışmalar var. Tıbbi adaçayı (Salvia officinalis) olduğunu bildiğimiz, kalitesine güvenilir adaçayını satın alıp (poşet ise 2-3 adet) kapaklı bir büyük fincana (1,50 mililitre) koyunuz. Taze kaynatılmış içme suyunu yaklaşık 80°C’ye gelinceye kadar bekletiniz ve bardağın içine dökünüz. Kapağını kapatıp 5- 10 dakika bekletiniz. Boğazınızın dayanabileceği bir sıcaklığa gelince, şeker ilave etmeden ağzınıza alıp gargara yapabilirsiniz. Günde 6-9 defa bu çay ile gargara yapın. Çayı her gün taze olarak hazırlamak gerekir. Bu karışım biraz yoğun olduğundan çay olarak içmenizi önermem. Bu tedavi sırasında günde 4-5 defa normal şekilde hazırlanmış adaçayı içilmesi de daha başarılı bir sonuç için yararlı olacaktır.

Spirulina

Giderek artan dünya nüfusunu besleyecek alternatif kaynaklar arasında en çok dikkati çekenlerden biri de zengin protein ve vitamin içeriğine sahip su yosunları. Durgun tatlı sularda, açık hava su depolarında veya göletlerde ya da denizlerde oluşan bu mikroalgler arasında spirulina türleri ve klorella türleri şu an piyasada en popüler olanları.

Bu mikroalgler arasında spirulina (Arthrospira platensis ve A. maxima) türleri Amerika Birleşik Devletleri uzay araştırmalarında NASA tarafından astronotların beslenmesinde başarı ile uygulanması nedeniyle dikkati çekti. Yüzde 70’e varan zengin protein içeriği dışında taşıdığı vitaminler [B- 1 2 vitamini, provitamin A (beta-karotenler), tokoferoller (E vitamini)], çeşitli mineraller, bilhassa demir, fenolik asitler ve gama linolenik asit gibi vücudumuz için gerekli bileşenleri taşımaktadır. Mavimsi rengini veren pigmentler “fıkobilinler” (fıkosiyanin ve allofıkosiyanin), bilirubin gibi safra pigmentlerinin yapısına yakın yapıda olup proteinler ile kompleks oluşturmuştur (fıkobiliprotein).

Spirulina üzerinde yürütülen deneysel (deney hayvanı ya da hücre kültürlerinde) çalışmalarda elde edilen bulgulara dayanılarak çeşitli kullanım önerileri yapılmaktadır: Virüs enfeksiyonları ve alerjilerin tedavisi, bağışıklık düzenleyici, kolesterol düşürücü, antioksidan ve karaciğer koruyucu. Yapısında bulunan “kalsiyum spirulan” adı verilen sülfatlanmış pokisakaritlerin bazı membran virüslerinin gelişimini engellediği, virüslerin konakçı hücre içine sızmasını önlediği deneysel (in vitro ve in vivo) olarak tespit edilmiştir. Bu virüsler arasında uçuk virüsü [herpes simplex virüsü- 1 (HSV- 1 )], grip etkeni influenza A virüsü, kızamık virüsü, kabakulak virüsü, sitomegalovirüs ve AIDS etkeni HIV- 1 virüsü bulunmaktadır.

Propolis

Propolis, eski çağlardan beri tedavi de dahil çok çeşitli amaçlar ile kullanılıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar ile yangılı hastalıklar, ülserler, yanıklar üzerinde iyileştirici etkisi bulunduğu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği ortaya koyulmuş. En dikkati çekici özelliği ise antibiyotik özelliği; bakteri, mantar ve virüs enfeksiyonları üzerinde de etkili olduğu ortaya koyulmuş. Nitekim 12. yüzyıldan kalma kayıtlarda, propolisin ağız ve boğaz enfeksiyonlarının tedavisi için hazırlanan reçetelerde yer aldığı görülmektedir.

Lavanta

Lavanta, kokusunun taşıdığı uçucu yağa bağlı olarak rahatlatıcı ve yatıştırıcı etkilerinin yanı sıra virüs, bakteri, fungus gibi mikroorganizmalara karşı etkili olduğu bilinmektedir.

Ekinezya

Ekinezya solunum sisteminde hastalıklara yol açan virüsleri öldürüyor. 2009 yılında yayımlanan bir çalışma, ekinezya ürünlerinin, soğuk algınlığına (influenza virüsü ve solunum sinsityal virüs) ve uçuğa yol açan virüsleri öldürücü etkisi bulunduğunu gösteriyor. Bu çalışma, ekinezyanın neden solunum sistemi rahatsızlıklarında etkili olduğunu ortaya koyması bakımından önemli. Araştırmanın ortaya koyduğu bulgulara göre, ekinezya hem bu virüsleri öldürüyor, hem de virüslerin yol açtığı yangı etkenlerinin (sitokinler) miktarını kontrol ederek boğaz ve akciğerlerdeki iltihabın yol açacağı hasarı engelliyor.

Astragalus membranaceus

Türkçe adı yok, çünkü ülkemizde yetişmiyor. O nedenle Latince bilimsel adını kullanıyoruz. Bağışıklık sistemi üzerinde etkili olduğu çok sayıda deneysel çalışma ile de ortaya koyulmuş. Türkiye’de 450 kadar Astragalus türü var ve “geven, keven” olarak biliniyor. Geven balını her sabah bir kaşık alabilirsiniz.

Umckaloaba

Umckaloaba, hem bağışıklık sistemini destekleyici, hem de soğuk algınlığı enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalar üzerinde antibiyotik benzeri etkisi bulunan ve eczanelerde satılan bir bitkisel ilaç. Güney Afrika sardunyası (Pelargonium sidoides) ya da yerel adı ile “umckaloaba” bitkisinin standardize edilmiş kök özütü formülleri (EP 7630) ile yürütülmüş bilimsel klinik çalışmalar (randomize ve plasebo kontrollü), soğuk algınlığında, üst solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir yararı bulunduğunu ortaya koyuyor.

Klinik çalışmalar gerçekten yüksek bir hasta (erişkin veya çocuk) sayısı üzerinde yürütülmüş; akut bronşitte 2.317 ve akut tonsilofarenjitte 1.345 hasta üzerinde, çoğunlukla 7 günlük uygulama yapılmış. İlaç, bağışıklık sistemini uyararak, virüsler üzerinde (tümör nekroz faktörü ve interferon salınımını artırıyor) etki gösterirken, soğuk algınlığında vücuda yerleşen fırsatçı bakteriler üzerinde de orta kuvvette etkiye sahip (antibakteriyel).

Çocuk ve gençler (1 – 19 yaşları arasında 166 hasta) üzerinde yapılan çalışmalar, ilacın erken uygulanmaya başlanması ile 7 günlük tedavi süresi sonucunda antibiyotik kullanımına gerek kalmadan soğuk algınlığı şikayetlerini (öksürük, ateş) hafifletebildiği ve sekonder enfeksiyon gelişimi riskini önemli ölçüde önleyebildiğini gösterilmiş. Akut bronşit hastalarında yürütülen klinik çalışmalarda değerlendirmeye alınan; öksürük, balgam, öksürük sırasında göğüs ağrısı, nefes darlığı (bronşit şiddet skoru) gibi şikayetlerde belirgin azalma gözlenmiş. Erişkinlere önerilen miktar 7 gün süresince günde 3 defa 30 damla, 6- 12 yaş arası çocuklarda 20 damla ve 6 yaş altı çocuklarda ise 10’ar damla.

Sevgiler…

Referanslar:
1.U.S. Department of Health and Human Services. National Institute of Health. Understanding the immune system. How it Works. http://www.imgt.org/IMGTeducation/Tutorials/ImmuneSystem/UK/the_immune_system.pdf Erişim tarihi: 23.03.2020.
2.Gleeson M et al. Exercise, nutrition and immune function. Journal of Sports Sciences. 2004; 22:115-11125.
3.Yeşilada E. İyileştiren bitkiler. Hastalıklarda Faydası Kanıtlanmış 75 özel reçete. https://kupdf.net/downloadFile/5ad116d1e2b6f519198a0c0f Erişim tarihi: 23.03.2020.

İlginizi çekebilir: Magnezyuma neden ihtiyacımız var: Yeterli miktarda magnezyum almak için doğru beslenme

Emsal Salık: Tıp doktoru, Histoloji-Embriyoloji Uzmanı, Klinik Ayak Refleksoloji Uzmanı, Shiatsu Uzmanı, bass gitaristim. Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi mezunuyum. Artı Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Kayropraktik Yüksek Lisans. Çocukluğumdan itibaren günde 20-40 dakika arası spor hayatımın bir parçası. İlgi alanlarım Yoga, Ayak Refleksoloji, Shiatsu, Medikal QiGong, Kayropraktik, Tae-Bo, Şema Terapi, kitap okuma, kendini geliştirme. emsalbass@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale