X

Korkularına rağmen konfor alanının dışına adım atabiliyor musun?

Geçtiğimiz hafta belki de ilk kez bu kadar ıssız bir ormanda kısa bir yürüyüş yapma fırsatım oldu. Doğada olmayı çok seviyorum, yürüyüş de rutin olarak yaparım ama bu zamana kadar daha çok insanların bulunduğu alanlarda yapmıştım. Elime fırsat geçince bir hevesle ormana doğru yürümeye başladım. Etrafta kimse yok; sadece ben, ağaçlar, rüzgar, börtü böcek ve manzara. Bir yandan hayranlıkla manzaraya bakıyor, bir yandan rüzgar eşliğinde ağaçların sesini dinliyorum. Bir anda burnuma gelen çam kokusu beni mest ediyor. Diğer yandansa her adımımda “Ya karşıma büyük bir hayvan çıkarsa, tek başıma burada olmak güvenli mi?” gibi sorular korkularımı tetikliyor. Ama ben doğada olmayı ve bu deneyimi yaşamayı çok seviyorum ve adımlarıma devam ediyorum…

O gün bir kez daha fark ettim ki en büyük ödüller korkuna “rağmen” adım attığında önüne seriliyor. Ancak korkularına rağmen adım attığında doğa ile baş başa kalabiliyorsun, ancak korkularına rağmen adım attığında o muhteşem çam kokusunu içine çekebiliyorsun, ancak korkularına rağmen adım attığında ağaçların rüzgar şefliğinde verdiği konseri dinleyebiliyorsun. Ancak korkularına rağmen adım attığında gerçek anlamda YAŞIYORSUN!

Bu durum hayatın her alanında aynı. Evet, ortada bir korku var ve bu gerçek. Peki, sen bu korkuyla ne yapmayı seçiyorsun? Korkularından örülmüş bir kafeste, otantik halinden uzak bir hayat yaşamaya devam etmeyi mi? Yoksa korkularını görüp, onları kabul ederek, korkularına “rağmen” adım atmayı mı?

Korku, konfor alanından çıkmak için bir araç. Tabii kullanabilene. Genelde en korktuğun şeyler aslında yapmayı en çok istediklerin oluyor. İçindeki sen daha özgür birisiyken, sana iyi gelmese de bulunduğun şehirden, işinden, toksik ilişkilerinden uzaklaşma fikri seni korkutuyor ve o konfor alanında yaşamaya devam ediyorsun. Ta ki artık dayanılamayacak bir noktaya gelene kadar. Ancak o noktada anlıyor insan, “Benim istediğim bu değil, ben daha iyisini hak ediyorum, ben daha özgür birisi olmak istiyorum” diyor. Ve o son noktada gelen cesaretle beraber korkuna “rağmen” konfor alanının dışına attığın adımla yeni bir dünyaya geçiş yapıyorsun. Burası daha ferah, burada renkler daha canlı, daha hafif hissettiğin, sanki yüklerini geride bıraktığın bir yer. Bu hafifleme atacağın yeni adımları atmanı da kolaylaştırıyor.

Bir kez o yeni dünyaya adım attığında o korkunun da küçüldüğünü, hatta belki yok olduğunu fark ediyorsun. Korku karanlık bir mağara gibi çünkü. Bir kez içindeki feneri yaktığında aydınlanıyor. Korku küçülecek mi, yoksa tamamen kayıp mı olacak; bunun cevabı mağaranın büyüklüğüne ve fenerinin gücüne göre değişiyor.

O yeni dünyadan arkana, göz ucuyla geldiğin yere baktığında yıllarca orada nasıl yaşadığına hayret ediyorsun. Yeni geçtiğin dünya sanki içten içe hep bildiğin bir yer. Otantik halini daha çok yansıtıyor. Aslında sen buydun ama korkun, etrafına örülen bir kabuk gibi içindeki ışığı gölgeliyordu. Attığın adımla beraber o kabuk çözülmeye başladı!

Ben orman yürüyüşümden dönerken bana o duyumları hatırlatması için hatıra olarak bir kozalak aldım yanıma. Dilerim ki sen de o adımı atma cesareti gösterdiğin bir anını hatırlar ya da yakın zamanda bu adımı atarsın. Dilerim ki o duyumları, adım atmanın daha önce seni ne kadar genişletip hafiflettiğini hatırlarsın. Ve dilerim ki bir sonraki korku anında sana adım atacağın yolu göstermesine alan açarsın…

Uzun süredir birçok yolu denemene rağmen hala hayatını korkuların yönetiyorsa Mindfulness Koçu sana yol arkadaşı olabilir. Konuya farklı açılardan bakmana, iç sesini duymana ve eyleme geçmene alan açabilir. Hedeflerine, hayallerine ulaşırken sana engel olan korkularına farklı açılardan bakmak ve saf benliğinden, içinden gelen kararlarla ilerlemek istersen 15 dakikalık ücretsiz ön görüşmede tüm detayları konuşalım.

Ön görüşme talebin için bana e-posta yaz: momentbysibel@gmail.com

Instagram: 
https://www.instagram.com/momentbysibel/?hl=en
https://www.instagram.com/sibelsibel/?hl=en

İlginizi çekebilir: Hayatını nasıl yaşayacağını seçebilirsin: Seçimlerin gücü

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale