X

Kodlanmış beynimizi mi yoksa otantik sezgilerimizi mi dinleyelim?

Diamond bir saniye bile durmuyor dönüyor, dönüyor, dönüyor. Ben de rahmetli anneannemin ağzından “aman bre Diamond neden böyle hareketlisin, hiç durmadın” diyorum. Aslında lafım yanımda duran danışanıma. Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit misali.

Her zaman diyorum. Atla Gelişelim’de tesadüf yoktur. At herkesin yanında farklıdır. Çünkü enerjiler farklıdır. At bazen sakin olur, bazen delirir, bazen endişelenir. Beyni olmayan ve bu sebeple sezgileri muazzam güçlü olan bir canlının çevresini algılamaktaki becerisini bir düşünün. Yanına gelenleri de röntgen cihazı gibi okuyor adeta.

Danışanım kendisiyle ilgili konuların o kadar farkında ki ender bulunan cinsten. Çünkü erkeklerde böyle bir farkındalığa az rastlıyorum. Kişisel gelişime önem veren erkekleri tanıyınca seviniyor ve ümitleniyorum. Bu konulara önem verenler iş ve sosyal hayatlarında daha iyi birer iletişimci ve daha uyumlu oluyorlar.

Gelelim bizim danışana. Hayatı boyunca anne ve babasını mutlu etmeye çalışmış olan 38 yaşında bir iş adamı. Kendi işinin sahibi. Aile tarafından hep çok iş verilmiş, “sen gençsin beceriklisin yaparsın” denilmiş, bunun karşılığında ona verilen ise hiçbir zaman hakkaniyetli olmamış. Sürekli bir beyin yıkama. “Anne babanın hakkı ödenmez” lafları. Hatta daha da ileri gidilerek bu dünyada özverili ol, az kazansan da olur, karşılığında cennete gider, öbür dünyada rahat edersin iknaları. “Peki bu dünya ne olacak, öyleyse burada cehennemi yaşıyorum” farkındalığına ulaşması geç olmuyor. Yaşam koçlarından destek alarak hayatında bariyer teşkil eden konuları bir bir çalışmaya başlıyor.  

Biz de Diamond ile çalışırken birçok konuyu fark ettik. Bugün yapmak isteyip de yapamadığı projelerin sebebi sadece kendisi. Kendi kendini sabote ettiğini çok güzel fark etti ve ifade etti. Tabii ki geçmişte alınan terbiye, hatta bir nevi beynin kodlanmaları sonunda çok da özgür kararlar veremiyor insanoğlu. Kendisini suçluyor. Karşı taraf negatif ve kötü niyetli olduğu halde aile büyüğü olduğu için halen daha onları gücendirmeden nasıl iş yapayım diye plan yapıyor. Sonuçta kaybeden ve mutsuz olan kendisinden başkası değil. “Bana karşı negatif davranan ve gelişmeme engel olan akrabalarımı mahcup etmemek için çaba harcadığımı fark ettim” cümlesini kurdu. Benim bu cümleyi anlamam çok güç oldu. Davranış şekilleri böyle olmasına rağmen halen daha ticari konularda onları mutlu etmeye çalışarak kendisi kişisel kayıplar yaşamaya devam ediyor. Bu nasıl bir kafadır. İşte sonuçta kafa, yani kafanın içindeki beynin, egonun hesapları var.

En şahane tespitimiz ise beyni tarafından yönetildiğini fark etmesi oldu. İçimizden gelen iyi niyetli bir ses vardır. Onu dinlemeyiz. Aynı şekilde o da aslında içinden geleni duyduğunu ancak önemsemediğini söyledi. İç ses “boşver bu sorumlulukları alma, sana faydası yok, hatta zararı var” diyor. Ama dinleyen kim. Yıllardır bizi yöneten, sezgisel tarafımı domine ederek mutsuz kararlar vermeme sebep olan beynim varken sezgilerimi dinlemek de neymiş.

Sonuç ne? Psikolojik rahatsızlıklar başlıyor, bedenim de boş durmuyor konuşmaya başlıyor, hastalanarak kendisini ifade ediyor. Eğer kısır döngüden çıkamaz isem özel hastaneler para kazandırmaya devam ediyorum.  

Allaha şükür ki beynimiz var ve aklımız bizi bugünlerimize getirdi. Ancak bana bugün artık bu yetmiyor. Mutlu olmak için ilerlemem lazım. Beynin bana yetmediği nokta burada. Ego gelişmemi istemez. Dikkat edin kendinize faydalı bir iş yapmak istersiniz, aklınız devreye girer ve önünüze başka bir konu getirir. Kendinizi geliştirmek adına yapacağınız işi kenara koyarsınız.

Hayat bir dengedir. “Aklımı kullanacağım, sezgilerimi de yeri geldiğinde, karar aşamalarında dinleyeceğim”. Ha “peki şimdi bu konuşan aklım mı yoksa sezgilerim mi” diye soruyorsanız, bu biraz idman ve tecrübe meselesi. Sonuçlarından mutlu olduklarınız sezgilerinizin kararı oluyor. Çünkü oradan gelen fikir değil bilgi. Atların dünyasından bir örnekle bu konuyu pekiştiriyor ve yazımı noktalıyorum.

At doğada gezinirken yanına puma geliyor, at istifini bozmuyor, puma da saldırmıyor. Bu mümkün müdür? Teknik olarak pek mümkün değil. Biz insan beyni buna “tabii ki mümkün değil” diye cevap veriyor. Peki beyni olmayan at o anda ne algılıyor. Pumanın tok olduğunu ve kendisine saldırmayacağını. Bu ancak sezgilerin bileceği bir konu. Fikir, tahmin değil, gerçek bilgi. Akıl tahmin yapar ve yanıltır. Aynı puma dün bu atı kovalamıştı. Atın aklı ve egosu olsaydı “hadi kaç dünkü puma geliyor” derdi at da boşuna yorulurdu. Demek ki vahşi doğada akıl işe yaramıyor. At mutlu, puma mutlu.

İlginizi çekebilir: Göz ardı edilemeyecek kadar önemli: Sezgilerinize güvenmeyi öğrenin

Ilgınay Göbüt Göksel: Göksel, 2012 senesinde Atla Gelişelim’in kurucusu olarak girişimciliğe adım attı. Dijital dönüşümü yakın takip ederek aldığı eğitimler sonunda 2017 de network pazarlama eğitimlerini ‘online’ olarak vermeye başladı. Göksel, 23 senelik iş hayatında, otelcilik, perakende mağazacılık, telekomünikasyon, hızlı tüketim ürünleri sektörlerinde pazarlama, satış ve iş geliştirme departmanlarında çalıştı. Reckitt Benckiser’de Türkiye’de uygulanan tüketici danışmanları projesini 12 ülkede kurdu. 2010 senesinde direkt pazarlama yaptığı Coway şirketinde yılın en çok satış yapan personeli seçildi. 2012 senesinden beri hayatın her alanından 1500’ün üstünde kişi ve kurum çalışanıyla liderlik, ekip olma programları yaptı. Uludağ Üniversitesi Turizm İşletmecilik bölümü mezunu olan Göksel, master derecesini Viyana Webster Üniversitesi’nden aldı. Göksel iyi derecede İngilizce ve Almanca biliyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale