X

Kırmızı et tüketirken dikkat edilmesi gereken noktalar – Kurban Bayramı Özel

Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla beraber medyada kırmızı etin nasıl pişirilmesi gerektiği, ne kadar miktarda tüketileceği gibi konularda uzman görüşlerine daha sık yer veriliyor. Yılın diğer aylarına göre kırmızı et tüketiminin artacağı bu zamanlarda, biz de kırmızı etle ilgili merak edebileceğinizi düşündüğümüz tüm bilgileri sizler için ”Kurban Bayramı dosyası” altında toplamaya karar verdik.

Kırmızı et en sağlıklı nasıl tüketilir? Kırmızı etin sindirimi nasıl hızlandırılır? Kırmızı eti nasıl pişirmek gerekir? Hamileler ve kronik rahatsızlıkları olanlar kırmızı et tüketirken nelere dikkat etmeli? ve daha fazlası…

Kırmızı etin en zengin protein kaynaklarından birisi olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde vitamin ve mineral açısından da vücudun günlük ihtiyacının büyük bir kısmını sağlayabilecek nitelikte bir gıda.

Ancak uzmanlar, günlük 90 gramdan fazla pişmiş kırmızı et tüketmenin çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceğini söylüyor.

Bu nedenle et tüketirken, sağlıklı şekilde ve uygun yöntemlerle tüketmeye dikkat etmek gerekiyor. Bazı etlerin doymuş yağ oranı yüksek olabiliyor, bu da kandaki kolesterol miktarının aşırı derecede artmasına neden olabiliyor.

Fazla miktarda kırmızı et ve et ürünü tüketmek, bağırsak kanserinin en büyük tetikleyicilerinden. Bu nedenle protein ihtiyacını sürekli kırmızı et yiyerek karşılamak yerine, beslenme düzeninde deniz ürünlerine, beyaz ete ve baklagillere de yer vermek gerekiyor.

Kırmızı et, demir ve B12 vitamininin ana kaynağı. Ancak besin değerini koruyabilmesi için saklama, hazırlama ve pişirme konularında bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor.

 Kırmızı et ve doymuş yağlar

Bazı et türleri, vücudun kaldırabileceğinden daha fazla doymuş yağ içeriyor. Fazla miktarda doymuş yağ tüketmek, kandaki kolesterol miktarını artırdığı için kalp krizi ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarına neden olabiliyor.

Seçtiğiniz et türü ve eti nasıl pişirdiğiniz, vücudunuza alacağınız doymuş yağ miktarını belirleyen en önemli faktörlerden.

Örneğin; ızgarada pişirilmiş 100 gram bonfilede bulunan ortalama 5.9 gr yağın 2.5gr’ı doymuş yağken, kızartılmış 100 gram bonfiledeki 12.7 gr yağın 4.9gr’ı doymuş yağ.

Et alırken sağlıklı seçimler yapmak 

Et satın alırken en yağsız olan bölümleri tercih etmek en sağlıklı seçenek. Etin üstünde ne kadar fazla beyazlık varsa, et o kadar yağlı demektir. Genelde sırt kısmından elde edilen etler daha az yağ içerirken, bacak kısmından elde edilen etlerde daha fazla yağ bulunabiliyor.

Et alırken dikkat edilmesi gerekenleri kısaca özetleyecek olursak;

  • Kasabınızdan ya da et alacağınız yerden en az yağlı olan kısımları vermesini rica edin.
  • Eğer paketlenmiş et alıyorsanız, üzerindeki etiketten yağ oranını kontrol edin.
  • Beyaz et alacağınızda derisiz kısımları aldığınızdan emin olun.
  • İşlenmiş etler yerine, işlenmemiş etleri tüketmeyi tercih edin. Salam, sucuk, sosis gibi et ürünleri daha fazla yağ ve tuz içerir.
  • Eti pişirirken yağlarını ayıklayın
  • Kıkırdaklara ve deriye yakın olan bölgelerde daha fazla yağ bulunur.
  • Eti kızartmak yerine ızgara yapın.
  • Et pişirirken ekstra yağ eklemeyin.
  • Fırında pişirirken delikli bir kaba ya da ızgaranın üstüne koyun ve yağının akmasını sağlayın.
  • Yemek yaparken et miktarını mümkün olabildiğince az tutmaya, sebze oranını ise daha yüksek tutmaya çalışın.

Ne kadar kırmızı et ve et ürünü yemeliyim? 

İri parçalı, işlenmemiş etler sağlıklı bir diyetin parçası olabilir. Fakat normal miktardan fazla tüketildiğinde, bağırsak kanseri başta olmak üzere sindirim ve dolaşım sisteminde bazı problemler yaratabiliyor.

İşlenmiş etler ise yağ, tuz ve koruyucu içerdikleri için parça ete göre daha sağlıksız. Bu nedenle kırmızı eti mümkün olabildiğince işlenmemiş ve büyük parçalar halinde tüketmek gerekiyor.

Günlük tüketilmesi gereken ideal miktar, 70 ile 90 gram arasında değişiyor. Ancak uzmanlar, 90gr’dan fazla tüketilmesinin sağlık için zararlı olabileceği konusunda hemfikir.

90 gram et, aşağı yukarı ekmek dilimi kalınlığında kesilmiş 3 ince parça bifteğe karşılık geliyor.

 

Gelecek hafta: Kırmızı eti saklarken dikkat edilmesi gereken noktalar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale