X

Keşif tutkunu magger Lisya Kalma

 

theMagger, şehir hayatına dair deneyimlere dayanan önerileri, keşifleri, sanatı, tasarımı ve modayı farklı kalemlerden okuyup; aynı zamanda kendi deneyimlerinizi de paylaşabileceğiniz bir platform. Yazmak ve yazdıklarını paylaşmak isteyen herkese açık olan theMagger, sunduğu önerilerle de şehir hayatının nabzını tutuyor.

Uplifers söyleşileri’nde bu hafta konuğumuz olan theMagger’ın kurucusu ve yayın yönetmeni Lisya Kalma’ya; theMagger’ı, “magger”lığı, şehir hayatını, seyahatlerini ve keşiflerini sorduk.

Keşif tutkunu magger Lisya Kalma

1. Lisya Kalma kimdir, neler yapar?

Önce klasik bir bilgi vereyim: Koç Lisesi ardından Koç Üniversitesi İşletme’yi bitirdim. Koç Üniversitesi’ndeyken aklımda hep netleştiremediğim bir dergi projesi vardı. Üniversiteden mezun olduktan sonra theMagger’ı kurarak hayalimi gerçekleştirdim. Genelde Bebek ve Pera taraflarındayım. theMagger Ofis Pera’da olduğu için Sim Pera, Gram, Baylo, Miss Pizza’da kahve veya şarap içerim, yemek yerim. Tanıdık tanımadık insanlarla sohbet ederim… Aklım bir şeye takılırsa, Galata’ya ve Çukurcuma’ya doğru yürüyüş yaparım. Sürekli olarak sokak aralarında fotoğraflar çekerim. Daha çok eski binalar, sokak sanatları, dar sokaklarda gezinmekten hoşlanırım. Cumartesi akşamları Mojo’ya Jukebox’ı dinlemeye, pazar günleri Yeniköy Emek Kahve’ye, Pazartesi akşamları da arkadaşlarımla Bebek – Lucca’ya giderim. Daha çok yabancı iş hayatı veya tasarım kitapları okurum. Müzik dinlemek, yeni açılan sergileri gezmek, sahilde yürümek bunların hepsi benim için “hayat” demek.

2. theMagger nedir, nasıl başladı? Magger kimdir?

theMagger’a kısaca kültür-sanat, müzik, sinema, gezi-mekan, moda-tasarım, fotoğraf konularında ilgisi olan kişilerin online İstanbul dergisi ve platformu diyebiliriz. theMagger, bu konularda içeriği her gün yenilenen, okuyucuyu ajandası ile “İstanbul’da neler oluyor” hakkında bilgilendiren keyifli, dolu, interaktif bir internet sitesi.

“Platform” dememin nedeni de sitenin yeni yazarlara, fikirlere ve yorumlara açık olması… Yazarlara “magger” diyoruz; maggerlar “rutin”i sevmeyen, sergi gezen, Galata’da dolaşan, bir caféde dergi/kitap okuyan, şehri keşfe çıkan, festivalden festival koşan zevkli, hoş sohbet insanlar… Yazmak ve yeni bir şeyler öğrenmek tüm magger’lar için motivasyon kaynağı.

Keşif tutkunu magger Lisya Kalma

3. Keşfetmek sizin için ne demek?

Keşfetmek benim için hayatımın motivasyonu. Küçük keşiflerle de mutlu olan biriyim; sokakta gezerken küçük bir cafeyi görüp orada dergi okumak, orayı “keşfetmek” bana mutluluk veriyor. Yurt dışında gezerken, yolda bir yabancı ile konuşmak, tanımadığın insanlarla small talk’lar yapmak ve onlardan bir şeyler öğrenmek de en keyifli “keşiflerden.”

4. Son zamanlarda size ilham veren keşifleriniz nedir?

Son keşiflerim sevgili magger’lar Deniz ve Gülfem, Bomonti Bit Pazarı. Pazar günleri kurulan bu pazarda eski plaklar, kitaplar ve fotoğraf makineleri bulabilirsiniz. Sirkeci’deki Tekten Optik vintage gözlükler satan bir dükkan; orası da çok taze bir keşfim.

Son zamanlarda Çukurcuma, Cihangir ve Galata’daki graffitilere takmış bulunuyorum. Çukurcuma’da büyük Panda, benim için graffitiden çok başka. Etrafta gerçekten şehrin ruhunu yansıtan grafitiler var, bir sokak arasında onlarla karşılaşmak bana ilham veren keşiflerden.

Klişe gibi duracak bunu söylemeden geçmeden geçmek istemiyorum; ne de olsa Uplifers’ta işlenen bir konu. Bana ilham veren şeylerden biri de gün geçtikçe kendimi daha çok keşfediyor olmam. Eskiden bu tarz konulara çok önem vermezdim; ama şu an nerede olmak, ne yapmak isteyip istemediğimi daha iyi biliyorum; artık gireceğim ortamları, içinde olacağım sohbetleri çok dikkatli bir şekilde seçiyorum. Yaptığım her neyse, kimle nasıl bir sohbetteysem artık bana yeni bir şeyler öğretmesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle böyle kendimizi geliştirebilir ve keşfedebiliriz.

5. Dünya üzerinde nereleri gezdiniz, nerelere gitmek istersiniz?

Seyahat etmeyi, yeni insanlar ve kültürler tanımayı gerçekten çok seviyorum. Hatta bunun için “hayat motivasyonum” bile diyebilirim. Avrupa’da birçok şehir gezdim; ama tekrar ziyaret etmekten hiç sıkılmadıklarım: Paris, Viyana, Londra, Barselona. Şimdilik daha bir kez gidip, çok etkilendiklerim ise: Berlin, Amsterdam.

Amerika’yı da ayrı severim. “West Coast”tan San Francisco ve daha doğuda New York da yaşayabileceğim ve her sokağında kendime yeni şeyler kattığım şehirlerden.

Şimdi sırada daha gitmediğim Küba, Beyrut, Brezilya var…

6. Gezdiğiniz yerleri birkaç kelimeyle anlatmanızı istesek?

Geçtiğimiz kasım ayında Güney Afrika yolculuğu yaptım; kesinlikle tavsiye ediyorum! Safari yapmak, dürbünlerle aslan, zürafa görmeyi beklemek çok heyecanlıydı. Bir tek yemeklerini sevmedim; timsah, devekuşu eti bana göre değilmiş 🙂

Berlin’e en yakın arkadaş grubunuzla gidin derim, çünkü çok eğleneceksiniz! Prag gibi klasik bir Avrupa seyahati değil, Berlin’e ziyaret.

İstanbul’da nasıl Pera’yı ve Galata’yı çok seviyorsam; Paris’te Montremart’ın ara sokaklarını, New York’ta Meatpacking ve Soho’yu, San Francisco’da Castro ve Little İtaly’i, Barselona’da şehrin “old city” dedikleri bölümünü seviyorum. Buralar hep ruhu olan sokaklardan oluşuyor… Ben de ruhu olan sokakları, sohbetleri her zaman tercih ettiğimden buralara gitmek bana ve ruhuma çok iyi geliyor.

Son olarak son yıllarda sanat, eğlence ve yemek kültürü konusunda kendisini inanılmaz geliştirmiş bir şehir olan Tel Aviv’i herkese öneriyorum.

Keşif tutkunu magger Lisya Kalma

7. theMagger’da şehir hayatına dair verdiğiniz önerilerde kendi deneyimleriniz ne kadar etkili?

Çok etkili 🙂 Çünkü oraya ne yazılırsa ben yapıyorum, gidiyorum, katılıyorum. Tabii kaçırdıklarım da oluyor; ama theMagger’da yazılanlar benim ve magger-sever kitlesinin okumaktan ve önerileri yapaktan zevk alacağımız içerikler.

8. Şehirde tavsiye ettiğiniz; cafe, restoran, otel, sergi ve galeriler nereler? Hangi dergileri takip ediyorsunuz?

Café olarak; Meşrutiyet Caddesi’nin bir alt sokağındaki Sim Pera’yı,

Restoran olarak; Tarzını, müziğini, yemeklerini çok beğendiğim Unter’ı,

Otel; Manzarası ve iç dekorasyonu ile George Otel, Galata favorim.

Sergi; en son İstanbul Modern’de Modernity’yi gezdim. Gitmişken Vitra’nın “Lütfen Rahatsız Etmeyin” ve Prix-Pictet: Güç’ü gezmenizi öneririm.

Galeri, Tünel’de yer alan ALAN galeri’deki 30 Mart’a kadar sürecek olan “Social Animal”s gidebilirsiniz. ALAN’ı Warhola adlı sergilerinden beri takip ediyorum.

Dergi; tabi ki öncelikle kendi dergim theMagger 🙂 theGuide İstanbul’u ve XOXO’yu severek takip ediyorum.

9. Uplifers hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bence Türkiye’nin well-being ile ilgili içeriğinin ve tasarımının, kaliteli bir siteye ihtiyacı vardı. Uplifers bu konuda çok doğru adımlar atıyor; bizi her konuda bilgilendiriyor, yazılar çok keyifli. Başında doğru birileri var; o yüzden böyle devam edeceğine eminim.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale