X

Kendinle en yakın arkadaş olmak ister misin?

Değer ne demek? TDK’ya göre birden fazla karşılığı var elbette, matematiksel karşılığı, felsefi anlamı gibi… 

Sözlüğe göre birincil anlam ise şu: “Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet.”

Bunu sizlere sorsam sanırım buna benzer veya sizin yaşanmışlıklarınızdan örneklerle açıklarsınız. Herkesin değer kavramı farklıdır zira. Kimimiz paha ile açıklar, kimimiz daha soyut anlamlarla… 

Benim için de pek çok karşılığı var elbet. Yazılarıma, kendime dönük yaptığım iç yolculuklarıma ve hayatta karşıma çıkan her dik yokuşa bakıp yorumladığımda da “değer” kavramına ulaşıyorum. En çok derdim de bu kavramla olmuş, fark ediyorum.

Biraz daha yakından bakalım mı ne demek istediğime… Kendimi dinleyecek pek çok zamanım oluyor. Hayat bana en yakın arkadaşımın en önce kendim olmam gerektiğini çok güzel öğretti çünkü. Binlerce şükür buna!

Şu hep mottom oldu: “Nasıl biri ile arkadaşlık etmek istersin?” “Önce o ol!” “Kendin gibi biri ile sevgili olmak ister misin?” “O zaman önce  o kişi ol!” Bunlar gibi örnekler çoğalabilir.

Hep başkalarında kusur bulmak ya da daha açık ifade ile başkasındaki eksikleri görmek yerine “Ben ne derece yeterliyim?” sorularına bakmaya başladıkça aydınlanmam da peşi sıra geliverdi. 

Değer kavramı da bunların baş köşesindeydi. Neredeyse yazılarımın tamamında yaptığım vurgu da buydu. Hayatımın neredeyse tamamını değer kavramı üzerine oturtmam bir yana, bu kavramın benim için gerçekten ne anlama geldiğini bile bilmediğimi fark ediyorum şimdilerde. 

Bu kavramı tanımlarken hep hayatımdaki insanlar üzerinden, yaşadığım olaylar üzerinden yorumlarken, en önemli unsuru unuttuğumu görüyorum: KENDİMİ.

Kendi gerçekliğimi, var oluşumu başkalarını mutlu etme odağı ile tanımlıyormuşum meğer. Bu nedenle de hep yaşadığım olayları talihsiz, kendimi şanssız filan görüyormuşum. 

Yazılarımı okuduğumda da vurgum “Kendine dön, önce sen kendine değer ver” sarmalındayken, pratikte durum hiç de öyle olmuyormuş. Yukarıda bahsettiğim gibi “Sen kendinle arkadaş olmak ister misin?” sorusunu sorduğumda her seferinde cevabım evet iken, sen kendine “değer veren ol” kısmı bir türlü çalışmıyormuş meğer iç dünyamda. 

İnsan en önce kendine dürüst olmalı. En önce kendi ile şeffaf sohbetler yapabilmeli bence. Oldukça uzun vakit geçirince kendimle, fark ettim yanlışlarımı. Herkesi alıp hayatımın öyle baş köşesine oturtuyormuşum ki bana oturacak yer kalmıyormuş. Bu iç sohbetlerimden birinde değer kavramını yeniden yorumlayarak başladım öncelikle. “En önce ben” diyebilmenin bencillik olmadığını pratikte de öğrendim neyse ki. 

Zaten bu kavrama baktığım yönü değiştirince her şey domino taşı gibi çözüldü. Herkes olması gerektiği yere, bense kalp evimin baş köşesine yerleştim. Böylece, kendim ışığımı bulma yolcuğumda varmam gereken yere vardım. Vardığım yerde karşılaştığım benle de epeyce sıkı dostuz şimdilerde. 

Böylece kendime çevirdiğim yaldızlı zırhın içinde parlıyor, nihayet değerimi en önce kendime verebilmeyi kutluyorum. Ve asıl güzel haber ne biliyor musunuz? Hayatımda olan herkesi de yine kalbimin en güzel köşesinde ağırlayabiliyorum. Öyle ya, merkezde olunca her yere erişim mesafesi daha kolay değil mi?

Artık kendini bulma, kendine değer verme paternimin de sonuna geldiğimi bu yazım ile de notlandırmış oluyorum. En yakın arkadaşım “kendimi” de en saf, en şeffaf duygularla sarıp sarmalayıp dostluk yeminimi bir kez de sizlerin huzurunda vermiş oluyorum böylece. 

Peki ya sizin en yakın arkadaşınız kim? Ya değer sizin için ne demek? Bu kavramlara yakından bakmaya ne dersiniz?

Yakında yeni yolcuklarımla buluşmak üzere… 

Sevgimle…

İlginizi çekebilir: Naftalin kokulu bir çocukluk anısı sizi onarabilir mi?

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale