X

Kendini tanıma rehberi: Öfke

Bu sabah diğer sabahlardan farklı olarak yüreğinde kocaman bir öfke ile uyandı. Öfke, boğazından dışarı çıkmak, odasını dağıtmak ve onu hırpalamak istiyordu. Uyandığına da öfkelenmişti üstelik. Neden çalar saatten yaklaşık yarım saat önce uyanmıştı ki? Şimdi nasıl yeniden uyuyabilecekti? Ne sinir bir sabah, ne gri bir gök, ne soğuk bir oda, ne yalnız bir yatak…

Öfke, insanların en sık hissettiği durumlardan biridir

Yeniden uyuyamadı ve homurdanarak kahvesi için mutfağa su ısıtmaya geçti. Kahvesinden bir yudum aldı ve kahveyi çok yoğun yaptığını fark etti, dişlerini sıka sıka ona da söylendi. Normal sıcaklığından daha yüksek sıcaklıkta bir duş almak için banyoya geçti. Genelde banyoda şarkı söylerdi ve şarkının sözleri doğaçlama olur, güne uyanabildiği için muhakkak teşekkür sözleri de taşırdı. Bu sabah neden bu kadar öfke yüklü uyandığını anlamaya çalışmakla geçirdi sıcacık duşunu. Bir şey bulamadı, hiçbir şeyden başka. Pek tabii ona da söylendi.

Hazırlanıp evden çıktı, ofisine gitmek için dolmuşa doğru hızlı adamlarla yürümeye başladı. Kaşlarının çatık olduğunu bir tekelin camında kendisine bakarken fark etti. Suratını düzeltmeye çalışıyordu ki, kaldırımda kendisine doğru yürüyen kadın ve erkeklerin de çatık kaşlı olduklarını gördü. Mutsuz ve bıkkın yüzlere alışmıştı ama bu kadar öfke yüklü gözler ne zamandır kendisine dik dik bakıyorlardı?

Daha önce de pek çok şeye öfkelenirdi; iş yerinde kendisinin hak ettiği o terfiyi sadece dekoltesi ve sarı saçları var diye bir kadın aldığında, bro dediği arkadaşlarından biri onun almak istediği şeyi ondan önce aldığında, sevdiği kadın onu düşüncesiz bir şekilde kırdığında. Bu öfke; sesini duyurduğunda, olay netliğe kavuştuğunda, kendisine ilgi duyulduğunda, saygı gördüğünde ve güvenilir bir ortamda olduğunu hissettiğinde kontrol altına alınabiliyordu. Öfkesini yatıştırdığında geriye sadece düşünme kalıyordu: Tüm çevresi aynı anda birleşip onu nasıl olur da bu kadar öfkelendirmeyi başarabiliyordu? Nasıl olur da bu kadar bencil insanla örülmüş bir hayatı yaşayabiliyordu? Haksızlık değil de neydi bunun adı…

Öfkeli olmanız sorunların çözümüne katkı sağlamaz

Erdem odasına gelir gelmez bilgisayarını açıp not defterine o gün yapılacakları not etmek yerine koltuğuna uzandı, derin bir nefes aldı. Tam da o esnada mini kütüphanesinde duran bir kitaba gözü takıldı. Varlığından o ana kadar haberdar olunmayan bir kitap. Sektörel dergi ve kişisel gelişim kitaplarının yanında kolayca ayrılıyordu oysaki. Üşenmeden aldı kitabı, sanki kutsal bir şeyi elinde taşıyormuş gibi nazik bir şekilde koltuğuna oturdu. “Öfkeniz sizi anlatır.”

Kitabın rastgele bir sayfasını açtı ve satırları yüksek bir sesle içinden okumaya başladı.
Öfke içten gelir, dışarıdaki bir şey tarafından üretilmez. Tıpkı sevgi gibi. Öfke bir başkasının ya da bir durumun yarattığı bir duygu değildir, öfke sizin yarattığınız bir duygudur ve sevgi kadar normaldir. Sevginin içten geldiğine inanıyorsanız, öfkenin de içten geldiğine inanmalısınız.
Yukarıdaki paragrafı bir daha okudu, bir daha okudu ve altını kırmızı keçeli kalemi ile çizdi. Genelde kitaplara bunu yapmazdı ama son zamanlarda kendi durumunu düşününce bir şeylerin altını çizmesi gerektiğini hissetti. Ardından diğer satırları takip etmeye başladı gözleri.

Eğer dışarıdaki dünya sizi kızdırdıysa sebebi kendinizi zarardan koruma gücünüzün farkında olmayışınız ya da arzuladığınız değişimi bir türlü yaratamıyor oluşunuz olabilir mi? Öfke genellikle daha az farkında olduğumuz veya daha açık olamadığımız diğer duyguları kapsayan komplike bir duygudur. İçinde hep bir ikincil duygu vardır ve kendisi o ikincil duygunun varlığından doğar. Hayal kırıklıkları, ezik hissetmeler, kırgınlıklar, düşüncesizlikler… Hangi ihtiyacımız karşılanmıyor da bu duygu en mutlu olduğumuz anda bile kendisini bir bıçak keskinliğinde gösterebiliyor?”

Kitaplara yapmadığı bir şeyi daha ekledi bu sabah listesine; hem satırları çizmeye devam etti, hem sayfayı kıvırdı ucundan.

“Öfke bize tam olarak nerede sıkıştığımızı, sınırlarımızın ne olduğunu ve nelere takılıp kaldığımızı gösterir. Eğer öfkenizi dinlerseniz kendinize dair pek çok şeyi çözmüş olursunuz.

Her konuda olduğu gibi bu konuda da neye öfkelendiğinizden daha önemli olan bir şey var ki; o da nasıl öfkelendiğinizdir. Öfkenizi dile getiriş, gösteriş şeklinizdir.

Öfke ve öfke kontrolü gibi konular sık öfkelenmesine rağmen Erdem’in pek de üzerine düşündüğü konular değildi. Ona göre hep insanların bencilliğinden, aptallığından oluyordu bunlar. Dayanamıyordu artık onların yaptıklarına ve tam da bundan dolayı sinirleniyordu, yoksa o pembe pamuk şekeri gibi bir adamdır. Ama yukarıda okuduğu satırlar duraksamasına neden olmuştu bir kere. “Öfkemi duymazdan gelip onu anlamaya çalışmamakla öfkemi besliyor muyum?” Zihninden geçen kelimeler birebir bunlardı. Sorunun ağırlığını hissetmeden okumaya devam etmek istedi.

Sizi öfkelendiren kişilerden, olaylardan her zaman kaçmak mümkün değildir. Hatta çoğu zaman öfkelendiğiniz kişiler en sevdiklerinizdir -ya da öyle olduğunu zannettikleriniz-. Her öfkelendiğinizde mekanı terk edemeyeceğinize göre onu kontrol altına alarak hayatınızı daha az negatif duygu hissederek yaşayabilirsiniz. Öfkenizi içe ya da dışa doğru yöneltmeyi belki de doğduğunuz andan beri yaptınız şimdi öfkenizi kararlı bir şekilde ifade etmeye ne dersiniz?

Her şeyden önce öfkelendiğinizin farkında olmalısınız. Öfkenizin yerine uyumlu davranışlarınızı koyma konusunda, farkındalık yine size yardımcı olacaktır. Bir de aşağıdaki adımları takip ettiniz mi artık daha kontrollü bir agresif haline gelebilirsiniz.

Rahatlama

Konu ne olursa olsun derin bir nefes alıp vermek ve içinizden 10’a kadar -isterseniz 15 de olur- sayarken rahatlatıcı bir anı canlandırmaya çalışmak daha sakin tepki vermenizi sağlayabilir.

Düşüncelerinizi değiştirme

“Eyvah, bittim ben. Mahvoldum. Yapacak hiçbir şey kalmadı. Onun da onun yapacağı işi de…” demeden önce “Evet, durum baya kötü hatta boktan bile sayılabilir ama dünyanın sonu değil. Sinirlensem çözülecek mi? Hayır, büyük ihtimal ya karnım ağrımaya başlayacak ya tansiyonum çıkacak.” demeyi denesenize.

İlişkilerde öfke, sağlıklı bir durum olmayabilir
Problem çözme

Yaşadığımız hayat aslında bir kriz yönetim sürecinden ibaret, araya serpiştirilen mutluluk anları da reklam arası gibi. Öfke her zaman abartılmış bir duygu olarak karşımıza çıkmaz, kaçınılmaz sorunlardan da kaynaklanıyor olabilir. Sizi öfkelendiren bir durum karşısında aklınıza o an gelen tüm çözümleri -o anın içinde mantıksız da gelse- bir kenara yazın ve elinizdeki tüm seçenekleri inceleyip en mantıklı geleni uyarlamak için bir plan yapın.

Daha iyi iletişim

Sevgili Ambrose Bierce’in dediği gibi; “Öfkeliyken konuş, göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın.” Öfkeliyken aklınıza gelen ilk şeyi hemen dile getirmeyin, büyük ihtimal bu en hatalı seçenek olacak. Karşınızdakine sabır gösterip ve aynı sabrı sizin de hak ettiğinizi düşünüp dinlemeye çalışın.

Sosyal aktiviteler

Sık sık sinirleniyorsanız kendinizle ve çevrenizle uğraşacak bolca zamanınız var demektir. Bunun yerine size fitlik, sağlık olarak dönecek bir spor aktivitesi ya da bir hobi size hiç kimsenin iyi gelmeyeceği kadar iyi gelecektir.

Ya da boş verin bu maddeleri sadece öfkenizi dinleyin ve nerelere takıldığınızı, nerelerde tökezlediğinizi görün. Kendinizi tanıyın. Bu süre zarfında hoşunuza gitmeyen şeyler keşfederseniz nasıl değiştirebileceğinizi yine en iyi siz bilirsiniz.

Kitabın neredeyse tamamını çizmek istedi Erdem. Meğerse kendi kutsal kitabı odasının içindeymiş. Öfkeyi besleyenin yine kendi öfkesi olduğunu ve öfkelenmenin her zaman bir nedeni olduğunu ama her zaman iyi bir nedeni olmadığını şimdi görüyordu. Öfkeli anlarında herkese ne çok cevap vermişti, ağız dolusu hem de. Bir de üzerine, çıktığı kapıyı hep hızla çarpıyordu çıktığı belli olsun diye ama geri dönmek de istiyordu. Bunu kız arkadaşına yüz milyon kez yapmıştı. Aslında başkalarının hatalarının intikamını kendinden almasına hatta yaşayan herhangi bir canlıdan anlamasına gerek yoktu. Öfke anlık olarak bedenine güç verse de o güç ruhuna ağırlık veriyordu. Ve her şey yatıştığında bu kez kendisine kızıyordu.

Erdem yerinden kalktı ve masasına oturdu, eline not defterini alarak günlük iş listesini çıkarmaya başladı.

– Bugün Tülay’a giderken bir papatya al ve Tülay ile tartışırken gözlerinin içine bak, her tartışma öfke ile bitecek diye kendini şartlama. Önyargın yargılarına dönüştü. Yargılarının seni eline geçirmesine izin verme, herkes değişebilir. Bak, sen de değişim için güzel bir adım attın.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Öfke duygusuyla başa çıkmanın yolları ve öfke kontrolünde uzmanlar tarafından kullanılan teknikler

Öfkeye Neden Olan Düşüncelerimiz

Yüksek bilinç seviyesi ne anlama geliyor ve nasıl yakalanabilir?

Serpil Şahin: Serpil Şahin, üniversite yıllarından beri medya işi ile ilgileniyor. Radyo ve TV ile başlayan yolculuk, İstanbul’a döndüğünde gazete ve dergi ile devam eder. Bir süre sonra dijital medyayı öğrenmeye karar verir ve 2006’dan bu yana dijital medya üzerinde çalışır. Dijital medyanın hem mutfağında, hem restoran bölümünde bulunan Serpil, 2013 yılında kendi ajansı Happygen’i kurar. Happygen’in kurulduğu dönemlerde ilk kitabı Aşk Yemeği Acılı Sever çıkar, şimdilerde 2.kitap için çalışmaları devam ediyor. Tam bir müzik aşığı olan kadın, anime ve mangaya karşı koyamıyor. “Hayatlarımızda tiyatro, masal, sinema ve sevgi bolca olsun.” dileğini her gün evrene yolluyor. Umarız o uzaylı bu güzel dilekleri yutmaz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale