X

Kendi güzelliğinin eşsizliğine inanan tüm kadınlara çağrı: #hilesizgüzellik

Hemen her gün gerçek dışı ve dijital araçlarla manipüle edilmiş güzellik imajlarına maruz kalan kadınların yüzde 70’i medya ve reklamlarda yeteri kadar temsil edilmediklerini düşünüyor*.

İşte kadınların yüksek sesle dile getirdikleri bu konuya dikkat çekmek için Dove ve Vogue Türkiye, el ele vererek #hilesizgüzellik projesine imza attı.

Güzellik kavramını, kalıp yargılar, dayatılan baskılar ve idealize edilmiş tanımlar çerçevesinde gören kadınları bu anlayıştan uzaklaştırmayı amaçlayan Dove’un bakış açısından aldığı ilhamla, Vogue Türkiye’nin Nisan sayısı modelsiz ve rötuşsuz olarak yayınlandı. 11 Nisan tarihinde, derginin Nisan sayısında bulunan bu rötuşsuz fotoğraflardan yola çıkılarak, Dove X Vogue #hilesizgüzellik konseptiyle bir sergi gerçekleşti.  Dove ile Vogue Türkiye, güzelliği ideal kalıpların ötesinde gören pek çok kadının hiçbir fotoğraf hilesi aracı kullanılmayan fotoğrafları ile reklam, pazarlama, moda dünyası ve kendi güzelliğinin eşsizliğine inanan tüm kadınlara #hilesizgüzellik çağrısı yaptı. Bu çağrıya, sinema ve müzik dünyasından Brigette Lundy-Paine, Şevval Sam, Derya Alabora, Aybüke Pusat, Kalben gibi ünlü isimler de fotoğraflarıyla destek verdi.  Bu proje aynı zamanda, Dove’un herkesi gerçek hayatlarında oldukları gibi resmetmek konusundaki global taahhüdünün bir parçasını oluşturuyor.  

Modelsiz ve Rötuşsuz ilk Vogue Türkiye

#hilesizgüzellik anlayışından yola çıkarak, Vogue Türkiye tarihinde ilk kez bir sayısını, modelsiz ve rötuşsuz yayınladı. Kendilerine özgü güzelliklerinin farkında olan pek çok kadının, filtre, edit, rötuş gibi hiçbir fotoğraf hilesi araçları kullanılmayan fotoğrafları Vogue Türkiye’nin Nisan sayısına damga vurdu. Moda dünyasının kalbinde yer alan Vogue Türkiye, yayın tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, özgüvenli kadınların en filtresiz halleri ile özel bir sayı hazırladı ve hem kendi sektöründeki diğer oyunculara hem kadınlara #hilesizgüzellik aynası tuttu. 

Kadınlardan destek!

#hilesizgüzellik projesi kapsamında Vogue Türkiye’nin çekimlerine katılan, Netflix’in ses getiren dizisi Atypical’ın iddialı oyuncusu Brigette Lundy-Paine, Şevval Sam, Derya Alabora, Aybüke Pusat, Kalben gibi ünlü isimlerin rötuşsuz fotoğrafları hem derginin Nisan sayısında hem de Dove X Vogue #hilesizgüzellik projesi kapsamında gerçekleştirilen sergide yer aldı. Dove’un hayata geçirdiği iki önemli kampanyanın baş mimarı olan kadınlar da Dove X Vogue #hilesizgüzellik projesini onurlandırdı. Geçen sene, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla Benim Güzelliğim #RakamlarınÖtesinde diyen 11 bini aşkın kadının 7’si, sadece kampanyanın ikinci reklam filminde başrol üstlenmekle kalmadı, en gerçek hallerini yansıtan fotoğraflarıyla #hilesizgüzellik projesinin ilham kaynağı oldu ve hem dergi sayfalarına hem sergiye renk kattı. Projenin bir diğer ayağını da Dove’un Getty Images ve Girlgaze işbirliği ile dünya genelinde hayata geçirdiği Bana Benim Gibi Kadınları #Göster Projesi’ne (Project #ShowUs) Türkiye’den katılan kadınların rötuşsuz fotoğrafları oluşturdu. Dove’un kadınların medya ve reklam sektöründe tek tip ve gerçek dışı kadın imajları ile temsil edilme sorununa güçlü bir çözüm olarak tasarladığı bu stok görüntü arşivinde, 5000’i aşkın rötuşsuz fotoğraf yer alıyor. Bu arşive Türkiye adına katılan kadınların fotoğrafları, Vogue Türkiye’nin modelsiz ve rötuşsuz Nisan sayısı ile serginin özgüvenli kadınları arasında yer aldı.

Dove X Vogue “Hilesiz Güzellik” temalı sergide konuşan Dove Marka Müdürü Özge Acarbay şunları söyledi: Bizim Dove olarak amacımız, kadınları güzellik konusunda hissettikleri baskıdan kurtarmak ve kendilerini oldukları gibi sevebildikleri bir güzellik anlayışı yaratabilmek. Bu anlayışın temelinde ise gerçekçi olmayan ideal güzellik kalıplarına karşı durabilen ve kendi eşsizlikleri ile onur duyan özgüvenli kadınlar var. Biz sadece bu kadınlara görünür olma cesaretini vermeye çalışıyoruz, o nedenle gerek #RakamlarınÖtesinde kampanyamız gerek Bana Benim Gibi Kadınları #Göster projemizle yapmak istediğimiz, kendini olduğu gibi seven kadınları konuşturmak, onları görünür kılmak ve diğer tüm kadınlara ilham olmalarını sağlamak. Kadınların gücünün, medyadan reklam dünyasına ve markalar kadar sektöre de ışık tutacağına inanıyorum. Tam da bu yüzden, tek tip güzellik yargılarının ötesinde kendi gerçeklikleri ile var olan kadınlar ile birlikte tüm sektöre #hilesizgüzellik çağrısı yapıyoruz, bu çağrıda bizimle olan tüm kadınlara ve Vogue Türkiye ekibine teşekkürlerimi iletiyorum”.

Özge Acarbay Dove Marka Müdürü & Vogue GYY Seda Domaniç

Vogue Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Seda Domaniç ise konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Geçen sene Dove ile birlikte var olan güzellik ideallerini altüst etmek üzere çıktığımız yolda bu sene cesur bir adım daha attık. Hem #RakamlarınÖtesinde kampanyasına katılarak özgün mesajlarını paylaşan kadınlarla rakamlara meydan okumaya devam ettik hem de Dove’un siz, biz, hepimiz gibi olan kadınları görünür kılmak için hayata geçirdiği yeni projesi Bana Benim Gibi Kadınları #Göster’i desteklediğimizin altını çizdik. Moda sektörüne yön veren yayınlardan biri olarak, bizler güzelliğin ölçülerden bağımsız olduğuna, hilesiz, filtresiz duruşun özsaygımızı artırdığına inanıyoruz. Bu doğrultuda Dove markasının hilesiz güzelliği onurlandırdığı bu harekette olmak bizim için de gurur verici. Kapak çekiminden moda çekimlerine kadar tüm fotoğrafların rötuşsuz olduğu ve hiçbir modelin yer almadığı Nisan 2019 sayısı hepimiz için ayrı bir deneyim oldu. Yanımızda yer alan özgüven sahibi, normlara meydan okuyan ışıltılı kadınlara ve bu özel sayıda #hilesizgüzellik felsefesi ile bize eşlik eden Dove’a teşekkür ederim.

Şevval Sam

Doğal güzelliği ile yıllara meydan okuyan oyuncu ve şarkıcı Şevval Sam proje kapsamında şunları söyledi:Doğal olanın parmak izi kadar biricik olduğunu düşünüyorum. Kişiyi kendi yapan karakteristik defoları severim. Kimisine itici gelen bir kepçe kulak ya da kemerli burun bana estetik görünebilir. Belki önceliğim, güzellikten ziyade bakımlı ve sağlıklı olmak olabilir. Sağlıklı ve olgunlaşmanın peşinde olan bir zihin, tabiat, doğal beslenme ve sevdiği işi yapması, insanın yaydığı enerjiyi güzelleştirir”.

Derya Alabora

Ünlü oyuncu Derya Alabora Çocukluğumda ve genç kızlığımda güzelliğin bana gösterilen bir şey olduğunu zannediyordum. Sinemada, dergilerde, gazetelerde, kozmetik mağazalarında… Güzelliğin hep gösterildiği gibi olduğunu sanıyordum. Sadece başka insanların sahip olduğu bir özellik… Onca eziklikten, özgüvensizlikten, kendimi onca saklamaktan sonra öyle bir yere geldim ki, o gün nasıl biri olmak istiyorsam öyle biri oluyorum artık. Herkesin kalbi kadar, hissettiği kadar güzel olduğunu biliyorum artık” dedi.

Kalben

Son dönemin beğenilen seslerinden KalbenÇocukluğumda ve genç kızlığımda güzelliğin bana gösterilen bir şey olduğunu zannediyordum. Sinemada, dergilerde, gazetelerde, kozmetik mağazalarında… Güzelliğin hep gösterildiği gibi olduğunu sanıyordum. Sadece başka insanların sahip olduğu bir özellik… Onca eziklikten, özgüvensizlikten, kendimi onca saklamaktan sonra öyle bir yere geldim ki, o gün nasıl biri olmak istiyorsam öyle biri oluyorum artık. Herkesin kalbi kadar, hissettiği kadar güzel olduğunu biliyorum artık” dedi.

* Güzellik Kalıplarının Etkisi Araştırması- Dove ve Edelman Intelligence tarafından Aralık 2018 – Şubat 2019 tarihleri arasında Kanada, Fransa, Güney Afrika, Brezilya, Arjantin, Çin, Japonya, Hindistan ve Rusya’dan , 18-64 yaş aralığında 9,027 kadınla gerçekleştirilmiştir.

 

Dove Hakkında

Dove, ¼ nemlendirici krem ve hafif temizleyicilerin patentli bir karışımı olan Beuty Bar lansnmanı ile 1957 yılında Amerika’da faaliyete başladı. Dove’un mirası nemlendirme odağına dayanıyor ki bu gerçek Dove’u, Beauty Bar’dan öte bugün dünyanın en sevilen güzellik markalarından biri haline getirdi.

Kadınlar her zaman Dove’un ilham kaynağı oldu. Dove en başından beri, tüm kadınlara üstün bakım ürünleri sunmayı ve reklam kampanyalarında gerçek güzelliği onurlandırmayı ilke edinmiş bir marka.  Dove, güzelliğin herkes için olduğuna inanıyor. Dove için güzellik, bir kaygı değil özgüven unsuru. Dove’un misyonu, dünyanın her yerinde kadınların kendi dış görünüşleri ile olumlu bir bağ kurmalarını ve güzellikleri konusunda kişisel potansiyellerini fark etmelerini sağlamak.

Dove 60 yıldır, hayata geçirdiği kampanyalarla güzelliği dar kalıplarından çıkarmayı amaçlıyor. Dove Gerçek Güzellik Yemini ile Dove şunları taahhüt ediyor:

  • Kadınları, şeffaflık, çeşitlilik ve saygı unsurları gözeterek resmetmek. Dove, kampanyalarında farklı yaşlarda, farklı beden ölçülerinde farklı etnik kültürde, farklı saç rengi ve tarzındaki kadınları öne çıkarıyor.
  • Kadınları, hiçbir dijital fotoğraf hilesi kullanmadan gerçek hayatlarında oldukları gibi yansıtıyor ve tüm imajlar kadınlar tarafından onaylanıyor.
  • Dünyanın en büyük özgüven eğitim sağlayıcısı olarak, Dove Özgüven Projesi ile bedenleriyle barışmaları ve fiziksel özgüven inşa etmeleri yönünde gençlere destek oluyor. 

VOGUE Türkiye

Üç farklı yüzyılda dünya modasına yön veren VOGUE, bugün 19 ülkede milyonlarca okurun en sevdiği moda dergisi. Condé Nast Publications yayını olan VOGUE, 121 yıldır her biri tarihe geçen moda çekimlerine imza atıyor, moda sahnesinin yıldızlarını keşfediyor. Rehberliği moda, stil ve güzelliğin sınırlarını aşıyor, yaşamın her anında da devam ediyor. VOGUE okurları yeni yeme içme alışkanlıklarını, uluslararası yetenekleri, sıra dışı yaşam hikayelerini, müzik ve film dünyasını, dünya metropollerindeki sosyal hayatı da yine VOGUE’dan takip ediyor. VOGUE, okurlarına bir yaşam biçimi sunuyor. Ve bu sayede dergi dünyasındaki ulaşılamaz liderliğini koruyor. VOGUE ilk yayınlandığı günden bu yana temel üç prensibinden ödün vermiyor: Görsel şölen. Kadınları merkezine alan bir üslup. Seçici, özgün bir bakış açısı. VOGUE’un hikayesi kadınların hikayesi. Kazanılmış başarıların, keşfedilmeyi hak edenlerin, bilinmeye değer olanların, yaşamın ta kendisinin hikayesi. Her ay milyonlarca kadın VOGUE okuyor çünkü: VOGUE onlara bambaşka bir bakış açısıyla yeni bir dünyanın kapısını açıyor

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale