X

Hepimizin aklındaki soru: Kediler neden garip davranır?

Kedilerin ne kadar eğlenceli, sevimli, tatlı hayvanlar olduğu konusunda galiba tüm insanlık hemfikir. Herkesin aynı fikri paylaşacağı bir başka konu ise, bu hayvanların bazen çok garip davrandığı. Eğer evde bir kediyle yaşıyorsanız, bazen yüksek bir yere çıkıp sizi izlediğini, evdeki küçük objelerle kıyasıya bir mücadeleye girdiğini ya da ‘sebepsiz’ yere birden zıplayıp atladığını fark etmiş olmalısınız. Öyle ki, bugün internette kedilerin garip davranışlarını içeren milyonlarca video var ve bu videolar her gün milyonlarca insanı güldürüyor.

Peki kedinizin bazen neden bu kadar garip davrandığını hiç düşündünüz mü? Bilimin bu soruya verdiği bir yanıt var:

Kedilerin evrimi

Tarih boyunca kediler hem küçük hayvanları avladı hem de büyük etçillerin avları oldu. Hem avcı hem de av oldukları için türlerinin devamı bugün hala vahşi ve evcil kedilerde gözlemlediğimiz yaşamsal önemdeki içgüdüsel davranışlara bağlı. Yani kedinizin bazı davranışları sizi zaman zaman şaşırtıyor olsa da milyonlarca yıldır genetiğinde bulunan bu davranışlar, vahşi doğada yaşıyor olsaydı, onu koruyor olacaktı.

Kendilerine özgü kas yapıları ve yüksek denge yetenekleri sayesinde, kediler doğada alanlarını taramak üzere yüksek seyir noktalarına tırmanır ve avlarının yerini saptarlardı. Ancak sizin küçük arkadaşınızın mama kabında akşam yemeğinin olması için bu özel yeteneklerden yararlanarak avlanmaya ihtiyacı yok. Yine de içgüdüsel olarak, kitaplığın üzerine çıkıp oturma odasını seyretmek, tam da onun evriminin bir parçası.

Avlanma şekilleri

Öte yandan yabani avcılar olarak kediler fırsatçıdır ve av ne zaman mevcutsa o zaman avlanırlar. Kedilerin avlarının çoğu küçük olduğundan, doğada gün boyu birçok kez beslenme gereği duyar ve karınlarını doyurmak için takip etme, atlama, öldürme ve yeme stratejisini kullanırlar. Evcil kedilerin küçük oyuncakları veya çoraplarınızı kovalayıp üzerine atlamasının ve tüm gün boyunca küçük öğünler halinde beslenmeyi sevmesinin nedeni de budur. Ayrıca küçük boyutlu avlar doğal ortamda küçük yerlere saklanmaya eğilimlidir. Dolayısıyla, evcil kedilerin kutulara ve deliklere ulaşma isteğinin bir açıklaması da, milyonlarca yıldan beri türünün devamını sağlamış olan bu merak güdüsüne yenik düşmesidir.

Eşyalarınızdan nefret etmiyorlar

Doğada kediler tırmanma, avlanma ve kendini savunma için keskin tırnaklara ihtiyaç duyarlar. Yakınındaki yüzeylerde tırnaklarını bilemek onları kondisyonda ve hazır tutarak, sırt ve bacak kaslarını esnetmelerine ve biraz da stres atmalarına yardımcı olur. Yani kediniz kanepenizden, sandalyenizden, yastıklarınızdan, perdelerinizden veya etraftaki diğer eşyalardan nefret etmiyor. Aksine bunları kullanarak tırnaklarını avları için mükemmel hale getiriyorlar. Bizim gördüğümüzse paramparça olmuş eşyalar ve dolayısıyla garip kedi davranışları oluyor.

Bir diğer nokta ise, avlanmaya çalışılan diğer hayvanlar gibi kedilerin de yakalanmamak üzere evrilmiş olması. Herkes bilir ki; doğada düşmanından kaçabilenler yaşar. Bugün milyonlarca kedinin evlerde dar yerleri bulup buralara sığma, akla gelmeyecek yerleri bulma ve buralarda saklanma konusunda uzman olmasının nedeni de tam olarak bu.

İlginizi çekebilir: Kedisiyle birlikte yaşayanlar için yaratıcı, eğlenceli ve kullanışlı iç dizayn tasarımları

Mırıldamalarındaki gizem

Kediler hakkında bildiklerimizi gözden geçirecek olursak, en baskın davranışlarından birinin halen çok gizemli olduğunu fark edebiliriz: mırıldama. Aslına bakarsanız, kediler, pek çok sebepten ötürü mırıldayabilir; mutluluk, stres, açlık vb. İlginç biçimde mırıldamalarının frekansı olan 25 ila 150 hertz, doku yenilenmesi sağlayacak bir aralığa sahip. Bu da onu harika bir uyku arkadaşı yapmasının yanı sıra kas ve kemiklerini iyileştirme yetisine sahip kılıyor. Hatta sizin kas ve kemik dokularınız bile kedinizin mırıltısından olumlu etkileniyor olabilir.

Kediler, milyonlarca yıldır doğada hayatta kalmalarına olanak tanıyan içgüdülerin çoğuna bugün de sahipler. Bu da onların bize garip gelen davranışlarını açıklamaya yetiyor. Onlara göre; evlerimiz onların ormanı. Peki öyleyse kedilerimizin gözünde biz kimiz? Kaynaklar için onlarla yarışan büyük ve tüysüz kediler mi? Yoksa her gün alt ettikleri düşmanları mı?

İlginizi çekebilir: American Shorthair Kedisi Özellikleri ve Bakımı

Kedilerin garip davranışlarıyla ilgili daha fazlası için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz: 

 

Kaynak

TedEd

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale