X

Kedi ve köpek maması seçerken dikkat etmeniz gereken püf noktaları

Söz konusu evcil hayvanınız için doğru mamayı seçmek olduğunda, market koridorlarında veya internet sayfalarında kendinizi kaybedebilirsiniz. O kadar çok çeşit var ki aralarında seçim yapmak her zaman kolay olmuyor. Farklı markalar, farklı tatlar ve farklı içeriklerin bir sonu yok. Üstelik sizi ikna etmek için paketlerin üzerinde bir sürü farklı farklı ifade yer alabiliyor. Bunun dışında bir de evcil hayvan maması seçmeyi daha da zorlaştırmak için doğru olmayan, kulaktan dolma bilgiler devreye giriyor. Eğer evcil hayvanınızın kronik bir hastalığı veya alerjisi varsa, mama seçerken buna da dikkat etmeniz gerekiyor. Kısacası kedi veya köpeğiniz için mama seçimi yapmak, sanıldığı kadar kolay bir şey olmayabilir. Çünkü kedi ve köpek cinsleri farklı olduğundan, mama ihtiyaçları da farklı…

Bu konuda yapılacak en doğru şey ise veterinerlerin sözüne kulak vermek. Veterinerler, birkaç adımda evcil hayvanınız için doğru mamayı seçebileceğinizi söylüyor. İşte kedi ve köpek maması seçerken dikkat etmeniz gereken püf noktalar:

1. Besleyici bir mama olmasına özen gösterin

İdeal bir mamanın protein, yağ, karbonhidrat ve mikrobesleyiciler açısından dengeli bir içeriğe sahip olması gerekir. Evcil hayvanınıza kendi yediğiniz yiyeceklerden verdiğinizde, bu dengeyi sağlamanız kolay olmayacaktır. Bu yüzden evcil hayvanınızın ihtiyaçlarına uygun, besleyici ve dengeli bir mama seçmelisiniz. Böylelikle mamanın, kediniz veya köpeğinizin ihtiyacı olan besin öğelerini eksizsiz bir şekilde almasını sağlayabilirsiniz. “Destek” niteliğindeki mamalar, evcil hayvanınızın günlük beslenme ihtiyacını karşılamaz.

2. İçindekiler listesine göz gezdirin

Kedi veya köpeğiniz için seçeceğiniz mamanın, içindekiler listesine bakmayı unutmayın. Veterinerler, önemli olanın içindekiler değil besin öğeleri olduğunu söylüyor. Ancak evcil hayvanınızın alerjik bir bünyesi varsa, mamanın içinde ne olduğunu bilmeli ve ona göre almalısınız.

3. Mama paketinin ağırlığına değil porsiyon ölçüsüne bakın

Mama fiyatları göz önünde bulundurulduğunda, büyük paketli mamaları avantajlı fiyatlarla almak daha cazip gelebilir. Ancak önemli olan, paketin ağırlığı dedik porsiyon ölçüsüdür. İki katı ağırlıkta br mama paketinde, 2 ölçü mama vermeniz gerekiyorsa bunun karlı bir alışveriş olduğunu söylemek mümkün değil. Porsiyon ölçüsü kedi veya köpeğinizin ihtiyaçlarına göre belirlendiği için en doğru kriter porsiyon ölçüsü olacaktır.

4. Kedi veya köpeğinizin yaşına ve boyutlarına uygun mama seçin

Evcil hayvan mamaları, hayvanın yaşamının farklı dönemlerine uygun olacak şekilde üretilir. Belki mamanın içeriği çok fazla değişmeyebilir ancak besin değerleri evcil hayvanınızın ihtiyaçlarına göre formüle edilir. Örneğin yetişkin bir köpeğin eklem sağlığını güçlendiren glukosamin maddesine ihtiyacı daha fazlayken, yavru köpeğin protein ihtiyacı daha fazladır.

5. Ödül mamasını kontrollü olarak verin

Ödül mamaları, özellikle evcil hayvanınıza eğitim verme aşamasında çok işinize yarayabilir. Ancak bazen öğrenme sürecindeyken evcil hayvanı ne kadar fazla beslediğinizin farkında olamayabilirsiniz. Bu yüzden ödül maması verirken dikkatli olmalısınız. Aşırıya kaçmamalı, evcil hayvanınızın istenmeyen kilolar almasına dikkat etmelisiniz.

6. Veterineriniz önermediği sürece büyük değişiklikler yapmayın

Kedi veya köpeğiniz için “değişiklik olsun” diye mama değiştirmeyin. Günümüzde birçok evcil hayvan alerjik bir yapıya sahiptir. Bu yüzden sırf değişiklik olsun diye yapacağınız yeni bir seçim, evcil hayvanınızı mutsuz edebilir.

7. Kedi veya köpeğinizin özel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurun

Her kedi veya köpek aynı olmaz. Evcil hayvanınızın diyabet gibi kronik bir hastalığı veya sakatlığı varsa, düşük kilodaysa, anemi gibi bir rahatsızlığı varsa ona özel bir mama seçmelisiniz. Bu konuda sizi yönlendirebilecek en doğru kişi ise veterinerinizdir. Sadece hastalıklar değil, kedi veya köpeğinizin enerji ihtiyacının da farklı olabileceğini unutmayın. Büyük ırk, çok enerjik bir evcil hayvanınız varsa mama seçimi de bu ihtiyaca uygun şekilde olmalıdır. Örneğin çok hareketli bir köpeğiniz varsa, protein ve kalori açısından daha zengin bir mama tercih etmeniz gerekebilir.

8. Düzenli olarak veterinere gidin

Evcil hayvanınızın sağlığı, sağlıklı beslenmeyle yakından ilişkilidir. Çok sevdiğiniz tüylü dostunuzu beslerken, duygusal kararlar verip onun gerçek ihtiyaçlarını göz ardı edebilirsiniz. Bu yüzden kedi veya köpeğinizin iç organlarının sağlıklı olması, sağlıklı bir kiloda kalması ve genel durumunun iyi olması için düzenli olarak veterinere götürmeli ve veterinerinize beslenmeyle ilgili ihtiyaçlarının neler olduğunu sormalısınız. 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale