X

Kayak yaralanmalarını önlemek için dikkat edilmesi gerekenler

Kayak, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi bembeyaz pistlere çeken popüler bir kış aktivitesi. Her ne kadar bu yıl ‘kışın adı var, kendisi hala yok’ olsa da umuyoruz ki eşsiz kar tanelerine hem şehir merkezlerinde hem de dağların tepesinde çok yakında kavuşacağız. Doğayla iç içe olmanın, soğuğun, açık havanın, karın tadını çıkarmanın, kışı tam anlamıyla yaşamanın, adrenalini en yükseklerde hissetmenin ve benzersiz bir spor deneyimine kavuşmanın harika bir yolu olan kayak için hazırlıklarınıza çoktan başladıysanız olası kazaları önlemek için dikkat etmeniz gerekenlere göz atmanızda fayda var. İşte kayak yaralanmalarını önlemek için dikkat edilmesi gerekenler:

Vücudunuzu hazırlayın

Isınma, her sporda olduğu gibi kayak için de fazlasıyla önemli. Isınma egzersizleri ile bedeninizi kayak öncesinde hazırlayabilir, tüm kaslarınızın ısınmasını sağlayabilirsiniz. Hafif tempoda bir koşu yapabilir, hızlı bir yürüyüş ile güne başlayabilir, kollarınızla daireler çizdiğiniz, bacak kaslarınızı harekete geçirdiğiniz, uzuvlarınızı uzanma hareketleri ile esnettiğiniz egzersizler yapabilir, vücudunuzu kayak hareketleri için hazır hale getirebilirsiniz. Kaslarınız hazır olduğunda olası kazaları önleyebilir, daha güvenli bir kayak deneyimi yaşayabilirsiniz. Hatta mümkünse yalnızca kayak yapacağınız gün özelinde değil, kayak yapmadan önce de spor rutininizi oluşturarak sıkı bir kondisyon geliştirebilir, olası kaza risklerini bedeninizi hazırlayarak en aza indirebilirsiniz. Harika bir kayak sezonu geçirmek için düzenli egzersiz yapmaya bir an önce başlayabilirsiniz.

Zihninizi hazırlayın

Kayak yapmaya başlamadan önce yalnızca bedeninizi hazırlamanız yetmez, aynı şekilde zihinsel olarak da hazır olmalısınız. Kayak yapacağınız pisti tanımak, etrafı kolaçan etmek, öncesinde orada zaman geçirmek, tepeleri, zirve noktaları, kıvrımları keşfetmek kayarken nelerle karşılaşabileceğiniz konusunda önceden fikir sahibi olmanızı sağlar ve bu sayede kendinizi daha iyi hisseder, emin adımlarla ilerleyebilirsiniz. Öncesinde o pistte kayak yapmış yakınlarınızın tecrübelerini, yorumlarını dinlemek ve varsa önerilerine kulak vermek de zihnen hazırlanmanıza yardımcı olabilir.

Bol su için

Hem kayak öncesinde hem de kayak sırasında bedeninizi ve zihninizi zorlayacak en kritik durumlardan biri dehidrasyondur. Dehidrasyon, doğru kas ve eklem hareketlerini engelleyebilir, kan akışını yavaşlatarak kasların zorlanmasına neden olabilir, kas kramplarına zemin hazırlayabilir, odaklanmanızı zorlaştırabilir ve baş ağrısı, dikkat dağınıklığı, yorgunluk gibi semptomların açığa çıkması için uygun ortam yaratabilir. Bu nedenle susuz kalmamak için önlemlerinizi almanız gerekir. Kayak yapmaya başlamadan önce, mola verdiğiniz zamanlarda ve sporunuzu tamamladıktan sonra bol su ve elektrolit zengini özel sporcu içecekleri içerek dengede kalabilir, olası yaralanma riskinizi azaltabilirsiniz.

Doğru ekipmanlar kullanın

Uygun ekipman, güvenli bir kayak deneyimi için kritik bir öneme sahiptir. Yetersiz çalışan, kırık, hasar görmüş, yırtılmış veya yanlış ayarlanmış ekipmanlar yaralanmalara ve ciddi kazalara neden olabilir. Çok gevşek veya çok sıkı olan bağlamaların yanı sıra uygun boyutta olmayan veya uygun olmayan arazide kullanılan ekipmanlar da olası kazalara zemin hazırlayabilir. Başta ciddi hasarları önlemek için en önemli ekipmanlardan biri olan kask olmak üzere dirseklikler, dizlikler gibi herhangi bir tamamlayıcı ekipmanın da eksik olmadığından ve kendiniz ve/veya çocuklarınız için uygun boyutlarda olduğundan emin olun. Kayak botlarınızın ayağınıza tam oturduğundan ve doğru sıkılıkta bağlandığından şüpheniz varsa mutlaka bir profesyonelden destek alın. Düzgün olmayan kayak botları, kontrol becerinizi kaybetmenize ve kayarken yön değiştirmenize engel olabilir. Veya ayağınızı sıkan bir kayak botu, ayağınızın acısıyla zihniniz meşgulken kaymaya odaklanmanıza engel olabilir. Bu nedenle tüm kıyafet ve ekipmanlarınızın size uygun olarak ayarlandığından emin olun. Hangi ekipmanın nasıl kullanılması gerektiğinden emin olamıyorsanız mutlaka işin uzmanına danışın.

Ders alın

Eğer ilk defa kayacaksanız kayak esnasında yanlış hareket etmekten kaçınmak ve kaza riskini en aza indirmek için bir uzmandan ders almanızda fayda var. Ekipmanların doğru kullanımından yapılması/yapılmaması gereken davranışlara, temel kayak becerilerinden doğru hazırlık ve kayma aşamasına kadar bir profesyonel tarafından bilgilendirilmeniz olası kazaları en aza düşürmenize yardımcı olacaktır. Özellikle küçük çocuklarınızla birlikte kaymayı planlıyorsanız, onların da ders almasını sağlamalısınız. Kendiniz kayak sporunda ustalaşmış dahi olsanız, bir çocuk açısından olası riskleri daha iyi değerlendirebilecek bir uzman size yol gösterebilir. Unutmayın, bir şeyi bilmekle onu öğretebilmek arasında bariz bir fark var. Kendinizi ve çocuklarınızı uzman ellerde daha iyi hissedebilirsiniz.

Sınırlarınızı zorlamayın ve ara verin

Bembeyaz karların arasında kayarken, dağları tepeleri aşarken, adrenalin seviyeniz zirveye ulaşmışken ara vermek, durup dinlenmek aklınızdaki en son şey olabilir, ancak bütüncül sağlığınızı korumak ve sakatlanmaları önlemek için bedeninizi dinlemeniz ve kendinizi fazla yormamaya dikkat etmeniz şart. Aksi halde aniden bastıran bir yorgunlukla mücadele etmeye çalışırken istenmeyen kazalara zemin hazırlayabilirsiniz. Vücudunuzu dinlemeyi, yorgunluk sinyallerini yakalamaya özen gösterin ve kendinizi zorlamadan dinlenmeye çekilin. Ayrıca eğer kayak öncesinde de yeterince dinlendiğinizden, uykunuzu iyi aldığınızdan, bedenen ve zihnen hazır olduğunuzdan emin değilseniz o günü es geçmenizde veya dinlenip günün ilerleyen saatlerinde hazır olup olmadığınızı değerlendirmenizde de fayda var.

Talimatları takip edin

Pist alanındaki talimatları mutlaka gözden geçirin, açılış-kapanış saatlerini öğrenin ve seviyenize en uygun pisti seçtiğinizden emin olun. Pistlerin zorluk seviyesini öğrenin ve sizi zorlamayacak, güvenli ve keyifli bir şekilde kayabileceğiniz alanları belirleyin. Kapalı, yasak ya da tadilatta olan, özel olarak ayrılmış bölgeleri öğrenin ve güvenliğiniz açısından o alanlardan uzak durun. Kayak alanındaki tüm kurallara uyun ve çocuklarınızı da kuralları takip etmeleri konusunda uyarın.

Bonus: Ebeveyn gözetimini ihmal etmeyin

Çocuklarınızın ilk kayak deneyimi olsun olmasın onları her zaman kontrol altında tutmanız gerektiğini unutmayın. Kayak pistinden çıkmamaları gerektiği konusunda uyarın. Yorulduklarını hissettikleri anda dinlenmeleri gerektiği konusunda hatırlatmalar yapın. Dinlenme ve dehidrasyonu önlemek için su içme molaları vermeleri konusunda teşvik edin. Hem sizin hem de çocuklarınızın güvenliği için her zaman kurallara bağlı hareket etmenin önemini sık sık vurgulayın.

Tüm bunların yanı sıra her zaman aklınızda bulunmasında fayda olan şu adımları da unutmayın:

  • Her zaman kontrollü olun
  • Kendiniz ve başkaları için güvenli bir yerde durun
  • Yokuş aşağı kaymaya başlamadan önce yukarıya bakın ve gerekirse yol verin
  • Kapalı alanlardan, yollardan uzak durun
  • Her zaman talimatlara uyun

Sağlığınızı, iyi oluşunuzu ön planda tutarak, kayak öncesinde hazırlıklarınızı yaparak ve her zaman kurallara uyarak keyifli bir kayak sezonu geçirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çocuklar ne zaman kayak yapabilirler?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale