X

Karmaşanın ortasındayken durun ve nefes alın

Dünya bir kaosa doğru ilerliyor, bunu inkar edemeyiz. Umutsuz bir şekilde kaostan uzaklaşmak ve hayatta kalabilmek için bir çözüm yöntemi arıyoruz, ancak bu çözüm bugünlerde ortaya çıkmıyor. Dünya bunaltıcı bir hale geldi. Bu baskıyı hepimiz göğsümüzde hissedebiliriz. Öğrencilerimin rahatlamak için derin derin nefes aldıklarını görebiliyorum. Bu bunaltıcı durumun paniği içinde, hepimiz bizi kurtaracak her şeyi yapmaya hazırız. Ancak yapabileceklerimiz duruma uygun olmayabilir, duruma hiçbir etkide bulunmayabilir ya da onu daha da kötü bir hale getirebilir. Sanki boğuluyor gibiyiz ve kurtuluşa erip rahatlamanın acelesi içinde, nefret ediyoruz, yargılıyoruz, zarar veriyoruz, hatta bunlardan daha zarar verici olan tepkiler veriyoruz. Bu kadar hızlı tepki vermek zorunda mıyız? Hemen bir çözüme ihtiyacımız var mı? Bir an için duramaz mıyız?

Karmaşanın içinde nefes almak sizi rahatlatabilir

 

Bence bu etki/tepkinin yıkıcı döngüsünü durdurmalı, bununla birlikte, kaybetme korkusunu, bir şeyi kaybetmeyi, birini kaybetmeyi, hayatımızı hatta zihnimizi kaybetmeyi bir kenara bırakmalıyız. Eğer aynı şekilde devam edersek, dünya daha iyi bir yer haline gelmeyecektir. Bu konuda bana güvenebilirsiniz. Özellikle, eğer tepki gösterip, bir şeyler yapmamız gerektiğine olan inancımızı bir kenara bırakmazsak, eğer bir anlığına durup, başka bir bilinç düzeyinde rahatlamaya çalışmazsak, duvara karşı son hız gidiyoruz demektir. Etki ve tepkiyi sürdürerek aslında kaosu artırıyoruz. Ezmeyi ve bastırmayı isteyerek, daha güçlü bir saatli bombayı yaratıyoruz. Daha fazla nefret ediyoruz, daha fazla yargılıyoruz ve daha fazla kırıyoruz.

Paradise Now’ın Filistinli yönetmeni Hany Abu-Assad’ın şu cümlesi beni çok etkilemiştir:
“Bazen yapmadıklarınız en çok cesaret gerektiren hareketlerdir.”

Bu söz, içinde bulunduğumuz ve korkudan nefes alamadığımız bu durumda ne yapabiliriz diye beni düşündürüyor. Bunun sebebi her zaman korkudur. Öfkenin bile sebebi korkudur. Daha kişisel bir şekilde düşünürsek, kendinizi aksiliklerin peş peşe geldiği, yoğun ve hareketli bir günde düşünün. Her şeyin ve herkesin sizi kızdırmak istiyormuş gibi olduğu günlerden birinde… Böyle bir durumda, diğerlerini sizi anlamaları için zorlarsanız ne olur? Sinirli bir şekilde karşılık verirseniz, bunun sonuçları ne olur? Yaptığınız her şeyin durumu daha kötü bir hale soktuğunu görürseniz, nasıl hissedersiniz? Bütün enerjinizi bir şeyin sonlanması için ya da birini harekete geçirmek için harcarsanız ne olur? Her şeyin birden fazlalaştığı ve bir an durup, büyük bir nefes almanız gereken bir an yaşarsınız, değil mi? Olan biteni anımsamaya başlarsınız değil mi? Sanki sıfırlama düğmesine basar gibi, her şeyi durdurup başka açılardan bakmaya başlarsınız.

Kendimi ne zaman kaos durumlarında olduğu gibi bunalmış hissetsem, sanki bir melek tarafından sıfırlama düğmesinin bana hatırlatıldığını ve bu sayede kurtarıldığımı ya da kendi kendime her şeyi durdurup derin bir nefes almak için sinyal aldığımı hissederim.

2006 yılında, ikinci diz ameliyatımdan sonra, kişisel ve profesyonel hayatım bir kaosa doğru giderken, derin bir nefes almaya ve bir yerlere gitmeye karar verdim. Nerede ve ne zaman, beklemediğim bir anda bir arkadaşım beni bir eğitime davet etti. Bunun ne eğitimi olduğunu sorduğumda, arkadaşım bana doğru dürüst bir cevap vermedi, sadece katılmamı söyledi. Yogayla ilgilendiğimi bildiğinden bunun beni eğlendirebileceğini, zira son zamanlarda benim çok sıkıldığımı ve mutsuz olduğumu gördüğünü söyledi. Benim böyle bir çalışmayla mutlu olabileceğimi düşünüyordu. Sanki bu eğitimin hayatımı değiştirecek “O” eğitim olduğunu biliyor gibiydi. Bu benim ilk Pranayama eğitimimdi ve bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Pranayama ile nefes alarak rahatlayın

Pranayama, rutin bir şekilde hareketler serisi ve nefes egzersizleridir. Pranayama’nın amacı hemen anlaşılmıyor, ancak çok etkilidir. Nefes almak, stresi ve kirliliği yok etmek ve zihne berraklık ile odaklanma sağlayan çok etkili bir yöntemdir. Fiziksel ve duygusal olarak nasıl hissettiğimiz üzerinde nefes almanın büyük bir etkisi bulunmaktadır. Duygusal ve fiziksel kirliliğin %80’i nefes sayesinde yok edilebilmesine rağmen, birçok insan akciğerinin kapasitesinin sadece %35’ini kullanabilmektedir.
Berraklığı yakalamak için, karmaşanın içinde durup nefes aldım. Çok uzun zamandan beri ilgilenmeme rağmen bu benim yoga eğitimiyle ilk karşılaşmamdı. Çok da etkili sonuçları oldu. Bir yıl içinde başka bir ülkeye taşındım, işimi değiştirdim ve kendime yeni bir yol çizdim.

Ancak hayat devam ediyordu ve 2009 yılında karşımda aşılması gereken başka bir engel vardı. Size de aynısı oluyor mu bilmiyorum ama sinirlenmiş, şaşkın ve karşımdakini incitmeye hazır bir vaziyetteydim. Göğsüm sıkışıyordu ve bunalmış hissediyordum. İşte bu anda Pranayama’da daha ileri bir seviyede olmak için diğer eğitimlere katılmaya başladım. Yine nefes almak bana aynı yolu gösterdi ve anlamsızlığın içine batmamı engelledi.

Bu uygulamanın ne kadar güçlü olduğunu görmek ve birçok insanın biraz buna zaman ayırdığında ne kadar çok fayda elde ettiklerini görmek inanılmaz bir şey! Esas problem, yaşadığımız modern dünyada hızlı sonuçlar elde etmek istememiz. Atalarımızda var olan sabır, bizde bulunmuyor. Nefes alma egzersizi neredeyse 5000 yıllık bir geçmişe sahip ve bugün onu benimseyip yapan insanlara hala fayda sağlıyor.

Pranayama’nın ya da nefes egzersizinin stres yönetimi üzerinde inanılmaz etkileri bulunuyor. Beyin fonksiyonlarını geliştirmede, kanın temizlenmesinde ve stres hormonu olan Kortisol üzerinde etkileri bulunuyor. Bağışıklık sistemi, kolestrol, Antioksidan enzimler ve depresyon üzerinde etkileri de bulunuyor. Liste sonsuza kadar uzayıp gidiyor.

Pranayama nefes teknikleri, sakinleşmenize katkı sunabilir

Her an alarm modunda gibiyim. Nefes alma gelip beni kurtarıyor, bana önümde görünenden daha büyük bir amacımın olduğunu hatırlatıyor. Nefes alma, kargaşanın üstündeki örtüyü kaldırıyor ve inanılmaz bir açıklık getiriyor. Bunun ne kadar güçlü ve sahip olduklarımızdan daha geniş bir şey olduğunu herkese söylemek istiyorum. Derine indikçe biliyoruz, çünkü bu bizim içimizde.

Son zamanlarda, bütün yoga dünyasının dönüşümüyle alakalı kafamın karıştığını ve bir şeyler yapmak istediğimi hissettim. Bu kadar önemli ve güçlü bir uygulamanın insanların egosu ve cahilliği yüzünden lekenmiş olduğunu görmeyi aklım almıyor. Yardım ararken, belki de yeni bir eğitim ararken, yine bir arkadaşım bana başka bir eğitimi önerdi. Bana sadece nefesle alakalı olduğunu söyledi ve hiçbir şekilde sorgulamadan sadece internet sitesine bakarak kendimi 2 yıllık eğitimimin ilk dersine kaydettirdim. Nereye girdiğimi öğrendiğimde ne kadar şaşırdığımı anlatamam. Nefes almanın çok güçlü olduğunu biliyordum ama gördüğümden, hissettiğimden ve anladığımdan çok uzaktaydım. Nefes almak, bilinçaltımızı, bilinçli zihnimize dökmemize izin veriyor. İşte bu nefes egzersizinden ne kadar güç elde edeceğimizin bir göstergesi.

Nefes almak bana her zaman, her şeyi geride bırakmayı öğretti. Korku geldiği zaman, nefes onu hemen siliyor, yorgun hissettiğimde nefes almak bana enerji veriyor, sinirlenmek bunalttığında nefes almak beni sakinleştiriyor, ne zaman tepki vermeye kalksam nefes almak karmaşayı görmemi sağlıyor.

Nefes almaya ihtiyacımız var, uyuşturulmaya değil. Stresli olduğumuzda ne yaptığımıza bakın!
Medya sizi kandırıyor. Sinirinizi, depresyonunuzu ya da kafa karışıklığınızı bastırmak için hiçbir şeye ihtiyacınız yok. Çünkü siz zaten çözümün ne olduğunu biliyorsunuz. Nefesi ne kadar uygulayacağınızı size asla tavsiye edemem. Bana şöyle diyebilirsiniz: “Nefes alıyorum zaten, yoksa ölmez miydim?”

Evet, bu doğru. Ancak siz gerçekten yaşıyor musunuz yoksa hayatta kalmaya mı çalışıyorsunuz?
Sadece biraz durun ve derin bir nefes alın…

Bir sonraki yazımda sizlere birkaç basit nefes egzersizini nasıl yapabileceğinizi anlatacağım.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Ben ruhani bir varlığım!

Serinlemek için keşfettiğim yoganın 8 aşaması

Toplumların iyileşmesi, kişisel farkındalık ve uyanıştan geçiyor

MindBody Goes Blogging w Stephanie Sayegh: Öğrencilerimin içsel yolculuklarında ve fiziksel eğitimlerinde bir rehber, Fransız Yoga, Pilates ve Pranayama eğitmeni ve aynı zamanda MindBody Festival Istanbul’un kurucusuyum. Sınıflarımı edindiğim hayat tecrübelerim ve içsel keşiflerime göre şekillendiriyorum. Uluslararası düzeyde tanınmış eğitmenlerin yanı sıra, önde gelen Ashtanga, Jivamukti, Anusara, Iyengar ve Pilates okullarında felsefi ve pratik eğitimimi aldım. Sınıflarım, nefesinizi doğru kullanmanızı, fiziksel ve zihinsel güç ve esneklik kazanmanızı, eğlenceli, akışkan, zaman zaman da zorlayıcı ve güçlü bir süreç ile sağlayacak. Sizi, içsel dünyanızdaki esin kaynağınıza, yaratıcılığınıza ve sevgiye ulaştırabilecek gerekli araçlarla desteklemek istiyorum. Hayat öğrencisi olmak yolunda, matınızı alıp benimle birlikte bu inanılmaz yolculuğa çıkmak için bundan daha iyi bir sebep olabilir mi?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale