X

Karadağ’ın kış hali: 3 günlük rota

Masmavi Adriyatik kıyılarında yer alan küçük ama etkileyici Karadağ…

Genelde parlak kıyılarında yaz mevsiminde tatil yapmayı hayal ederiz. Oysa Karadağ’ın tadını çıkarmak için bir de kış dönemine şans vermek gerekir. Yüksek fiyatlı uçak bileti maliyetine katlanmadan, kısacık yollarda saatlerce trafikte beklemeden, ilk bulduğunuz otoparka kolayca park ederek, eski şehirleri fotoğraflamak için sıra beklemeden yapılan bir Karadağ seyahati emin olun ki damağınızda bambaşka bir tat bırakır.

Neden Karadağ?

Türk vatandaşları için vizesiz olması, Türkiye’ye yakınlığı, sahil kasabaları ve old town’ları ile Karadağ; “küçük bir İtalya” hissi yaşamak isteyenler için çok özel bir alternatif.

Peki nerelere gidelim?

Perast

Yalnızca tek bir sahil şeridinde yürümek insanı ne kadar etkileyebilir ki diye düşünebilirsiniz. Fakat burası öyle bir sahil ki, yürürken pitoresk saraylar ve kiliseler size eşlik ediyor. Bir yanınızda pırıl pırıl Adriyatik, diğer yanınızda görkemli barok yapılar. Her bir taş estetikle döşenmiş, her adımda durup fotoğraf çekmek istiyorsunuz.  Perast’ta geçirilen birkaç saatin, ömrünüze birkaç gün huzur ekleyeceğini söyleyebilirim.

Bonus: Tekneyle Our Lady of the Rocks adasına geçebilir, denizin tam üzerine kurulmuş tahta masalarda akşam yemeği yiyebilirsiniz.

Kotor Eski Kent

Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Kotor… Yeşil panjurları ve yüzyıllık taş yapılarıyla tam anlamıyla bir orta çağ şehri! Kotor’un bulunduğu coğrafya ile İtalyan estetiği birleşince sadece yürümek bile keyfe dönüşüyor. Tüm yapılar surların içinde ve yürürken hiçbir detayı kaçırmadan gezilebiliyor.

Bonus: Dobrota

Kotor ve Budva arasında kaldığı için konumu itibariyle konaklama için harika bir yer. Denize bakan, balkonlu evlerden birini kiralayarak, eşsiz gün batımında seyahatinizin keyfini arşa çıkarabilirsiniz burada. Yine muhteşem evlerin ve muhteşem doğanın olduğu, bir sandalye bir masa atıp saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacağınız güzelim Dobrota.

Budva Eski Kent

Genellikle Kotor’un gölgesinde kalıyor gibi anlatılsa da Karadağ seyahatinin olmazsa olmaz duraklarından biri. Bu kez sizi daha küçük ama daha korunmuş bir eski kent bekliyor.

Bonus: Stevi Stefan Adası.

Ülkenin en popüler turistik noktalarından biri haline gelen ada ince bir yolla karaya bağlı ve otel olarak işletiliyor. Genel ziyarete kapalı, ama uzaktan bakıldığında bile etkileyici bir sahne yaratıyor.

Herceg Novi

Karadağ rotalarında genelde ilk sıralarda yer almaz. Ama küçük, dingin ve etkileyici eski şehriyle görülmeyi hak ediyor.

Stari Bar

Karadağ’ın genel havasından çok farklı bir izlenim bırakan, Osmanlı’nın yüzyıllar süren varlığının net bir şekilde hissedildiği bir kasaba. Karadağ’a gelmişken 2 saat bile olsa görmeye değer.

Karadağ gezilecek yerler listesi çok daha uzun olabilir elbette.

Ancak 3 günlük bir seyahat için, çok fazla plan yapmadan, sokaklarında yürümek, gözlerinizi Adriyatik mavisine doyurmak, kış mevsiminde ülkenin size vadettiği sakinliğin tadını çıkarmak, eski şehirlerde bir restoranda oturmak, sabahın erken saatlerinde sahil boyunca yürüyüş yapmak, tarihin fısıltılarına kulak vermek için bu rota fazlasıyla yeterli olacaktır. Eğer bu kış “nereye gitsek” diye düşünüyorsanız, belki de bu yazı sizin için bir cevaptır, kim bilir.

Yaz mevsiminde Karadağ’ın mavisinde yeniden buluşmak üzere…

Aslı Demir Çetin: Merhaba, ben Aslı Demir Çetin. 1992 yılının en güneşli günlerinden birinde, İstanbul’da doğdum. Lisans ve yüksek lisans eğitimimi, çok sevdiğim İstanbul Üniversitesi’nde tamamladım. 18 yaşımdan beri sürdürdüğüm özel sektör yolculuğumu, 15 yılın sonunda noktalayarak kendi yolumu çizme kararı aldım. Ne zaman başladığını bile hatırlayamadığım, yeni yerler görme tutkusunun peşinden gitmek için attığım adımlardan biriyle şimdi buradayım. Hayatta sahip olduğum en güzel unvanlardan biri olan annelikle; pilates tutkum, fotoğraf makinem ve yeni yeni barıştığım mutfağımla hayatıma devam ediyorum. Yazılarımda yalnızca gördüklerimi değil, hissettiklerimi de paylaşmak; bir yolculuğun sadece kilometrelerle ölçülmediğini, bazen yanı başımızdaki bir durakta da başlayabileceğini anlatmak en temel gayem olacak.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale