X

Kapsül gardırop ne demek? Sadeleşmeye gardırobunuzdan başlayın!

Gardırobunuzda yeniliğe gitmek ister misiniz? Cevabınız evet ise kapsül gardırop ne demek öğrenmeye hazır olun! Yıllar boyu satın aldığınız giysilerle doldurduğunuz gardırobunuza dakikalarca bakmak ve sonunda “giyecek bir şey” olmadığına karar vermek… Emin olun bunu yaşayan tek kişi siz değilsiniz. Bazen ne kadar çok seçeneğimiz olursa olsun, mükemmel kombini yaratmak oldukça karmaşık ve kafa karıştırıcı olabilir. Birçok moda uzmanının bu konudaki tavsiyesi, bir kapsül gardırop oluşturmak ve son trendler yerine birden fazla şekilde stil oluşturabilecek temel öğelere yatırım yapmak. Çünkü bu tür bir gardırop daha akıllıca ve daha sürdürülebilir bir yol. Peki nereden başlamalı? Kapsül gardırop ne demek? Kapsül giyim ne demek? Kapsül gardıropta neler olmalı? Tüm bu soruların yanıtları ve kapsül gardırop listesi hakkında merak ettiklerinizi öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.

Kapsül gardırop ne demek?

Öncelikle kapsül gardırop ne demek, açıklayalım. Bir kapsül gardırop, zamansız giysilerden oluşan bir seçkidir. Farklı yaşam tarzlarına bağlı olarak içeriği kişiden kişiye değişebilir. Bu tür bir dolap oluşturduğunuzda asla giyecek bir şeyiniz yokmuş gibi hissetmezsiniz. Çünkü dolabınızda bulunan az ama öz parçalar, kokteyllerden konforlu hafta sonlarına kadar her ortama ve etkinliğe uyum sağlar. Gardırobunuzu modernize etmek hayatınızı kolaylaştırır. Kolayca kombinlenebilen ve her zaman şık görünen parçalara sahip olduğunuzu bilmek size güven verir. Bu anlamda iyi parçalar edinmek ve onları uzun süre giymek hem çevre hem de cüzdanınız için harikadır.

Neden kapsül gardırop?

Kapsül giyim ne demek açıkladık. Peki ama neden böyle bir dolaba geçmelisiniz? Bir diğer ifadeyle; kapsül gardırobun faydaları neler? Dolabınızı kapsül gardıroba dönüştürmek, giyinmeye daha az zaman ve para harcamanızı sağlar. Sevdiğiniz ve her mevsim giyebileceğiniz kullanışlı bir kıyafet koleksiyonu oluşturmak, pek çok anlamda yaşamınızı kolaylaştırabilir.

  • Bir dolap dolusu kıyafete rağmen hep aynı parçaları tekrar tekrar giyiyorsanız;
  • Aslında giyecek çok şeyiniz varken nedense hiçbirini giymek istemiyor ve “Giyecek bir şeyim yok” diyorsanız,
  • Dolabınızda hiç giymediğiniz etiketi üzerinde giysiler buluyorsanız,
  • Çoğu zaman gerçekten düşünmek zorunda kalmadan iyi görünmek istiyorsanız,
  • Sürekli alışveriş yapacak, satın alacak enerji, zaman ve paraya sahip değilseniz,
  • Tasarruf ettiğiniz zamanı ve parayı harcamak istediğiniz başka alanlar varsa kapsül gardırop oluşturmak tam size göre demektir.

Kapsül dolap veya kapsül gardırop, sevdiğiniz ve her sezon değişen, basit ama kullanışlı bir giyim koleksiyonu için kullanılan modaya uygun havalı bir isim. Minimalist bir yaşam tarzı benimseme yolunda olanlar için de oldukça ideal bir seçenek. Kapsül gardırobunuz olduğunda giyinmek çok kolay olur. Her sabah o korkunç dolabın önünde durma anı, 10 dakikalık bir çileden 10 saniyelik bir karara dönüşebilir. Bu tür bir dolap aynı zamanda zihinsel alanınızı da basitleştirmek anlamına gelir. Sevdiğiniz kıyafetlere yine sahip olabilirsiniz, gün veya durum ne olursa olsun herhangi bir parçayı giymekten keyif alırsınız. Giysileriniz her zaman size uyum sağlar ve kendinizi rahat hissettirir. Onları nasıl bir araya getireceğinizi düşünmenize gerek kalmaz.

Kapsül gardıropta neler olmalı?

Kapsül gardırop konusunda her şeyden önce, kural yok. Elbette amaç sadeleşmek. Örneğin şu tür bir kapsül formülünüz olabilir:

  • 9 üst
  • 5 pantolon
  • 5 ayakkabı

Temel gardırobunuz sezon başına pijama, spor kıyafetler ve katman parçalar içeren 19 parçadan oluşabilir. Yani bu, kapsül gardıroba bir örnektir.

Kapsül gardırop nasıl oluşturulur?

Kapsül gardıropta olması gerekenler neler? Bu soruyu anlamak için öncelikle dolabınızı kapsül gardıroba çevirmek için gerekli adımları izleyin:

Adım 1: Azaltın

En son ne zaman kıyafetlerini karıştırdınız ve dolabınızdakileri temizlediniz? Eğer bir yıldan fazla olduysa bu sizin ilk yapmanız gereken şey. Henüz kapsül gardırop oluşturmayı denemeyin bile. Giymeyeceğinizi kesin olarak bildiğiniz şeyleri bir iki saatinizi ayırıp dolabınızdan çıkarın; ardından düzeninizi kutlayın.

Giysilerinizi azaltma fikri sizi endişelendiriyorsa, henüz onlardan kurtulmayın ama en azından onları ayıklayın ve farklı bir odaya alın. Dolabınızda halihazırda daha az giysi bulundurarak bir kapsül oluşturmak çok daha kolaydır.

Adım 2: Temel gardırobunuzu oluşturun

Temel gardırobunuz günlük kıyafetler alacağınız kıyafet bankanız değil; günlük giyinmenin ötesinde, hayatınızdaki kullanım kategorileri için tam da ihtiyacınız olan şey. Örneğin temel gardırobunuzu yıl boyunca değişmeyecek 5 farklı kategoride 10 konsept üzerine kurabilirsiniz:

  • Egzersiz giysileri (Pantolon ve üstler)
  • Rahat giysiler (Pijama, yoga pantolonu, büyük rahat sweatshirt’ler)
  • Katmanlar (Tanklar ve tişörtler)
  • Dış giyim (Ceketler, mayolar, şapkalar ve eldivenler)
  • Aksesuarlar (Kolyeler, eşarplar, küpeler)

Kategorilerinizden birkaçı 10’dan fazla öğe içerebilir, yani bu bağlı kalmanız gereken katı bir kural değil. Buradaki nokta, giysilerinizi azaltmak ve dolabınızdaki her parça için net bir kullanım belirlemek. Bir kez daha belirtelim, temel gardırobunuz günlük kıyafetlerinizin bulunduğu yer değil. Temel gardırop uyumak, egzersiz yapmak ve soğukta dışarı çıkmak gibi şeyler için ihtiyacınız olan tüm ekstra şeyler.

Temel gardırobunuzda yer vereceğiz giysileri kapsülünüzden ayrı bir yerde saklayın (örneğin şifonyerinizde). Unutmayın; temel gardırop yıl boyunca değişmez ve günlük kıyafetlerinizi içermez. Belirli bir şey için gerçekten sahip olmanız gereken kıyafetlerinizdir.

Adım 3: Kapsül gardırobunuzu oluşturun

İşlerin eğlenceli hale geldiği yer burası, çünkü “kapsül” günlük kıyafetlerinizi dahil edeceğiniz yer. İlk olarak yaşam tarzınızla en alakalı üç ana kıyafet kategorisi belirleyin. Bu senaryoların her birinde ne giyeceğinize dair genel bir görünüm/his hayal edin. Örnek günlük kıyafet kategorileri şu şekilde olabilir:

  • Aktif: Spor salonundayken, çocuklarlayken, hareket halindeyken vb.
  • İş: Ofis, toplantılar vb.
  • Elbiseler: Resmi etkinlikler, konserler vb.
  • Eğlence: Restoranlar, randevular vb.
  • Dinlenme: Evde film izleme, yemek pişirme vb.
  • Günlük: Alışveriş, evden çalışma vb.

Diyelim ki en sık ihtiyacınız olanlar yaşam tarzınız gereği eğlence ve günlük kategorideki parçalar. Bu kategoriler, evden çalışırken ve yemek pişirirken gerçekten giymek isteyebileceğiniz kadar rahat ama bazen bir restorana veya arkadaşlarla bir etkinliğe gitmek için de yeterince sevimli olan çok sayıda kot pantolon ve üst içerebilir.

Artık birincil kategorilerinizi belirlediğinize göre 9 üst, 5 pantolon ve 5 ayakkabı seçebilirsiniz. Bu öğeleri üç şeye göre seçmelisiniz:

  • Kıyafet kategorilerinin her birindeki kullanışlılıkları,
  • Bugün giymeye uygun olup olmadıkları,
  • Kapsülünüzdeki diğer parçalarla ne kadar kolay bir kombin oluşturdukları.

Kapsül gardırobunuzdaki tüm parçalar için sormanız gereken en önemli soru “Bugün bunu giymek ister miyim”. Cevabınız hayır ise muhtemelen kapsül gardırobunuzda bulunmayı hak etmiyor.

Artık hazırsınız! Kapsül gardırop oluşturmak için kendinize zaman verin. Esnek olun, özgürlüğün tadını çıkarın. Gerçekten gerekmedikçe yeni şeyler satın almayın. Zamanla istediğiniz dolabı oluşturacak ve yeni düzeninize alışacaksınız.

Bonus: Kapsül gardırop kullanan ünlüler

Kapsül dolap kullanımının giderek daha yaygın bir hale geldiğini biliyor muydunuz? Dünyaca tanınan pek çok isim kapsül gardırop kullanıyor. Mesela Steve Jobs siyah boğazlı kazağı, kot pantolonu ve spor ayakkabılarıyla kapsül gardırop akımını takip eden ünlülerin başında geliyordu. ABD’nin iki dönem boyunca başkanlığını yapan Barack Obama’nın gardırobu gri ve mavi takım elbiselerden oluşuyor. Mark Zuckerberg, Bill Gates, Angelina Jolie, Christopher Nolan gibi isimler de kapsül gardırop kullananlardan.

Artık kapsül gardırop ne demek biliyorsunuz. Yaşamınızı sadeleştirmek için siz de bu akıma ayak uydurmayı deneyebilirsiniz.

Uplifers Kapsül Gardırop Koleksiyonu’nu incelemek için tıklayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sadeleşmek için bir haftanız var mı: 7 günlük minimalizm programı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale