X

Kalp dostu alışveriş sepetinde neler olmalı?

Kimi zaman beyninle onun arasında kalsan da kalbinin sesini dinlediğini ve onu çok sevdiğini biliyorum. Peki ona yeterince iyi bakabiliyor musun? 

Dünyadaki tüm ölümlerin yaklaşık üçte birini kalp hastalıkları oluşturuyor ve sağlıklı beslenme de kalp sağlığı üzerinde önemli bir rol oynuyor. Kısacası sağlıklı kalbe giden yol, sağlıklı bir alışveriş sepetiyle başlıyor. Peki kalp dostu alışveriş sepetinde neler olmalı?

Dikkat…

Kalp dostu alışveriş sepetini doldururken öncelikle yapman gereken şey bütün etiketleri detaylıca incelemen. American Heart Association’a göre sepetine atmadan önce besinleri şu 4 açıdan incelemelisin:

  1. Sodyum; en düşük miktarda sodyum (tuz içeriği düşük olmalı) içermeli.
  2. Doymuş yağ içermemeli.
  3. Trans yağ yoktur ibaresi bulunmalı.
  4. Ve son olarak ilave şeker içermemeli.

Peki kalp dostu alışveriş sepetinde neler olmalı? İşte favori 8’li…

1. Bitter çikolata 

Ara öğünlerde yüzünü güldüren bitter çikolata kalbine dost besinlerden biri. Bitter çikolata, kalp sağlığını güçlendirmeye yardımcı olabilecek flavonoidler gibi antioksidanlar açısından zengindir. Unutma ne kadar bitter o kadar flavonoid… Sepetine atarken kakao içeriği en az %70 olan yüksek kaliteli bir bitter çikolata aldığından emin ol ve ara öğünde yanında badem veya ceviz ile birlikte tüket. Ve tabii ki kalori içerdiğini unutmadan miktarına dikkat ederek tüketmende fayda var…

2. Yeşil çay

Hep kilo kaybına olan faydasıyla karşına çıkan yeşil çayı kalp dostu sepette görmek seni şaşırtmış olabilir. Ama unutma ki yeşil çay hücre hasarını önleyen, enflamasyonu azaltarak kalp sağlığını destekleyen polifenol ve kateşinler içeriyor. Sadece bel çevresi yağlanmasına değil, kan basıncına ve kolesterol seviyelerine de iyi geliyor. O zaman günde 2-3 fincan tüketmek üzere, yeşil çayımız da kalp dostu sepetimize doğru yol alabilir.

3. Kırmızı meyveler

Çilek, yaban mersini, böğürtlen ve ahududu gibi meyveler, antosiyaninler gibi antioksidanlar bakımından zengindir. İsimlerini söylemesi zor olsa da antosiyaninler kalp hastalıklarının gelişimine katkıda bulunan oksidatif strese ve inflamasyona karşı koruma sağlar. Yapılan çalışmalar, bu meyvelerin tüketiminin artırılmasının kalp hastalığı risk faktörlerini azaltabildiğini gösteriyor. Özellikle tam mevsimiyken sepetinden eksik etme derim. Eğer tazesini bulamıyorsan, güvendiğin markaların dondurulmuş olanlarını da tercih edebilirsin.

4. Balık

Bu maddenin seni şaşırtmadığını biliyorum, ama yine de hatırlatmak zorundayım. Balık tüketimi, kan basıncı, trigliserit ve kolesterol de dahil olmak üzere kalp hastalığı risk faktörlerini azaltmaya yardımcı olur. Haftada mutlaka en az 2 kez balık tükettiğinden emin ol. Somon, uskumru, sardunya ve ton balığı gibi yağlı balıklar omega-3 yağ asidi açısından zengin seçeneklerdir. Tazesini bulamıyorsan konserve olanlarını sepetine at ve bol yeşillikli bir salata üzerine ekleyerek tadını çıkart.

5. Tam tahıllar

Tam tahılları artık çok daha sık duyuyorsun, tahılın tohum, endosperm ve kepek olmak üzere besin bakımından zengin 3 kısmını birlikte içeriyor. Hem daha uzun süre tokluk için hem de kalp sağlığı için alışveriş sepetindeki beyaz un ve beyaz undan yapılmış besinleri tam tahıllarla değiştirmenin vakti geldi Yapılan çalışmalar, en az 3 porsiyon tam tahıl tüketiminin, sistolik kan basıncını 6 mmHg azalttığını ve inme riskini ortalama %25 oranında azalttığı gösteriyor. Tam tahıllı ekmeğin, pirinç yerine bulgurun, karabuğdayın sepetinden eksik olmasın. 

6. Yeşil yapraklı sebzeler

Yapılan çalışmalar daha fazla yeşil yapraklı sebze tüketiminin daha düşük kalp hastalığı riski ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Yeşil yapraklı sebzeler vitamin, mineral ve birçok faydalı antioksidan içerirler. 2016 yılında yayınlanan 8 çalışmanın incelendiği bir makalede, yeşil yapraklı sebze tüketimindeki artışın %16 daha düşük kalp hastalığı riski ile ilişkili olduğunu bulundu. Ispanak, lahana, roka, brüksel lahanası, brokoli mevsimine göre alışveriş sepetinin vazgeçilmezleri olmalı.

7. Yağlı tohumlar

Yağlı tohumlar hem zayıflatan besinler hem de kalp dostu alışveriş sepetinin vazgeçilmezleri. Ceviz, kolesterol ve kan basıncını azaltmaya yardımcıyken fındık daha düşük bir kalp hastalığı riski ile ilişkilidir. Badem ise kalp hastalığına karşı korunmaya yardımcı olabilecek tekli doymamış yağ asitleri ve lif içerir. Badem, fındık, fıstık gibi yağlı tohumları özellikle kavrulmamış çiğ halde alman gerektiğini unutma.

8. Zeytinyağı

Kalp dostu beslenme programında özellikle yağ tüketiminde seçici olman gerektiğini söylemiştim. Trans yağ içeren besinlerden tamamen uzak dur ve doymuş yağı olabildiğince sınırla. Onun dışında kalan diğer yağları ise dengeli bir şekilde tüketebilirsin. Bitkisel yağlar, fındık, fıstık, ceviz gibi yağlı tohumlar, avokado gibi yağ kaynağı besinler ve tabii ki zeytinyağı… Akdeniz diyetinin vazgeçilmezi zeytinyağı antioksidan ve tekli doymamış yağ asidi içeriğiyle sepetindeki kalp dostu yağların başında geliyor.  

 

İlginizi çekebilir: Protein bakımından zengin olan fıstık ezmesi neden bu kadar sevildi?

Betül Karakuş: 2014 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden şeref öğrencisi olarak mezun oldu. Üniversite eğitimi süresince, Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi onkoloji, nutrisyon destek, poliklinik ve dahiliye bölümlerinde ve Özel Ankara Güven Hastanesi’nde yetişkin beslenmesi üzerine; Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’nde çocuk beslenmesi üzerine; T.C. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri mutfağında kurum beslenmesi üzerine stajlarını başarıyla tamamladı. Diyabet diyetisyenliği, kardiyoloji diyetisyenliği, sporcu diyetisyenliği kursları başta olmak üzere bir çok eğitim ve kurs programına katıldı. Nisan 2014 tarihinden itibaren Mezura Kliniği’nde diyetisyen olarak çalışmaya başlayan Betül Karakuş; Mezura’nın wellness çalışmalarının yönetimi ve koordinasyonundan sorumludur. Ayrıca Mezura Kliniği’nde hasta tedavi ve eğitimi konularında, bilimsel yayın takip ve uygulama geliştirme konularında Uzm. Dyt Dilara Koçak’a yardımcı oluyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale