X

Kalabalık spor salonlarında etkili bir şekilde hedefe ulaşma yolları

İster yeni yılın ilk ayı ya da yazın en sıcak günleri olsun, her zaman spor salonuna yeni gelen ve sizi yoldan çıkarabilecek insanlar gelebilir.

Bu insanlar sadece dikkatinizin dağılmasına sebep olmaz, aynı zamanda sizin için kesin bir tehdittir; içeri sızarlar, sizin ihtiyacınız olan ekipmanları alıp yolunuzu bloke ederler. Bir düşünün; 30 kiloluk iki tane dambıl alıp bench’e doğru hızlıca hareketleniyorsunuz ve o sırada orada biri bench’te oturuyor ve yalnızca esneme hareketleri yapıyor.

Elbette bu insanların birçoğu bir süre sonra gidecek ve spor salonu terlemek ve bir amaç uğruna hareket eden azınlığın hakimiyetine girecek. Siz de bu noktada spor rutininize geri dönebileceksiniz; fakat aslında bunun için beklemenize hiç gerek yok. Bu bekleme süresini ortadan kaldırmak ve arzuladığınız vücuda ulaşmak için spor salonu kalabalığından sakınmanıza yardımcı olacak nihai bir plan hazırladık. İşte kalabalık spor salonlarında hedeflerinize ulaşmak için yapmanız gerekenler:

Hak talebinde bulunun

Eğer bir ekipmanı kullanmak istiyorsanız, gidin ve onu alın. Havlunuzu üstüne atın ve artık kullanmak istediğiniz ekipman sizin demektir. Örneğin; eğer ilk antrenmanınız, diğer aletler onun etrafında çevrili olduğu için Squat Rack olabilir. Squat ve Inverted row gibi bazı egzersizler rack’e spesifik olarak dahil olabilir, Push up ve Single-leg squat gibi bazı egzersizler ise aynı ortamda yapılabilir. Son egzersiz ise bu noktada ‘Hanging leg raise’ olabilir.

Bu sayede ağırlıkları değiştirmek bir yana, tüm rutininiz boyunca neredeyse hiç yer değiştirmenize gerek kalmaz.

İkinci öneri ise uygun bir bench bulup ve orada kamp kurmak olmalıdır. (Birkaç kere ağırlık değiştirecekseniz, havlunuzu ağırlık sehpasının üzerinde bırakarak hareket edebilirsiniz.). Eğer farklı ağırlıklarda dambıl kullanacaksanız, bench’in yanına tüm dambılları koyup, egzersize o şekilde başlamak hem size zaman kazandıracak hem de yer değiştirmek zorunda kalmayacaksınız.

Alternatif bir güzergah bulun

Spor salonunda oradan oraya koşturmak zorunda olmamak size vakit kazandıracağı için, sizin için egzersizleri organize edecek bir planımız var:

Bu noktada antrenmanınızı hızlandırmak adına en iyi metot, 2 egzersizi eşleştirip alternatif setler yaratmaktır.

Farklı 2 egersizi eşleştirip sırasıyla yapmak, her kas grubunun yeniden çalıştırılmadan önce yenilenmek adına zaman kazanmasını sağlayacaktır.

Dahası, eğer eşleştirdiğiniz egzersiz Step up ve Bench press ise, önce Step up hareketini yapıp dinlenebilir, sonrasında ise Bench press yapıp dinlenebilirsiniz. Bu egzersizler aslında farklı kas gruplarını çalıştırmaktadır. (Bu örnekte ayak ve göğüs)

Bunun egzersiz tarzı faydalı olmasının nedeni; her kas grubunu yeniden çalıştırılmadan önce yenilenmek adına bol zamanı bulunması, size daha yüksek ağırlıklara girme şansı tanıması ve nihayetinde gelecek sete kadar daha fazla kası uyarmasıdır.

Tekrara kendiniz karar verin

Tekrar sıklığı oldukça geniş olup birçok egzersizde bu değişkenlik göstermektir, bu da her set ne yoğunlukta antrenman yapma konusunda seçim hakkı verecektir. Örneğin; yorgun ve miskin hissediyorsanız, 10 tekrarlı setlere başvurabilirsiniz.

Öte yandan, eğer spor salonu çok kalabalıksa ama siz kendinizi güçlü ve odaklanmış hissediyorsanız, temponuzu arttırıp 6 tekrarla daha çok ağırlıkla çalışabilirsiniz. (Daha iyi bir kuvvet antrenmanı için). Daha çok tekrar yapmak, setlerin daha uzun sürmesini sağlayacaktır. Ne kadar ağırlık kaldırmak istediğinizi her egzersizde kendiniz belirleyebilirsiniz, egzersize başlamadan önce az tekrar veya çok tekrara sadık kalmak zorunda değilsiniz.

Tüm bunların yanında spor performansınızı artırmak için antrenmandan önce yediklerinizi de dikkat etmelisiniz. Loughborough Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, kahvaltıda ve öğlen yemeğinde yavaş sindirilen tam tahıllı ürünler tüketen atletlerin daha az insülin seviyesine sahip oldukları ve gün içerisinde daha çok yağ yaktıkları görülüyor. Aynı zamanda beyaz ekmek veya bagel gibi hızlı sindirilen karbonhidratlar tüketen kişilere göre yavaş sindirilen ürünler tüketen atletletler, antrenman sırasında daha dayanıklı olup daha çok yağ yakıyorlar. Bu yüzden antrenmandan önce yediğiniz her şeye dikkat etmelisiniz.

Kaynak:

Mensfitness.com

Muscleandfitness.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale