X

Kadınların kötü adamların peşinden gittiğini bilim henüz kanıtlayamadı

“Kadınlar her zaman kötü adamları sever” anlayışı neredeyse tüm kültürlerde karşımıza çıkıyor. Kadınların, kendilerini seven erkekler yerine onlara acı veren, karanlık erkeklere ilgi duyduğuna inanılıyor. Eğer bu doğruysa, kadınların ilgisini çekmek isteyen erkeklerin birbirleriyle “daha kötü olma” yarışına girmesi ve suç oranlarının da artması gerekirdi. Dahası, “kötü adam” gerçekte ne anlama geliyor?

Eğer “kötü adam” diye tanımlanan erkekler daha fazla gündelik cinsel ilişki yaşıyorsa, bunu isteyen kadınlar da erkeklerin bu stratejisini kabul ediyor demektir.

Geçtiğimiz günlerde Broadly internet sitesinde bu konuda bir makale yayımlandı. Makalede, Amerikalı yazar Diane Tourjee, “Kötü adamların daha çekici olduklarını herkes biliyor. Yapılan son çalışmalar sayesinde, artık bu bilimsel olarak da doğrulandı” ifadelerini kullandı.

İlgili yazı: Kadınlar neden “kötü adam”ları daha çekici bulur?

Tourjee’nin bahsettiği araştırma, sonuçları Journal of Evolutionary Psychology‘de yayımlanan bir çalışma. Ana akım medya organları, “Bilimsel olarak doğrulandı” ifadesini kullanmayı çok seviyor. Ancak mesele biraz daha derinden incelendiğinde, evrimsel psikolojiye dayanan bir makalenin bilimsel doğrulama imkanı tanıdığını söylemek biraz acemice.

İkinci önemli nokta da Tourjee’nin referans verdiği araştırmanın, alkol ve sigara alışkanlığı olan erkekler üzerine yapılmış olması. Alkol ve sigaranın sağlıksız alışkanlıklar olduğu konusunda herkes hemfikir. Ancak erkekleri “kötü adam” diye nitelerken sadece sağlıksız alışkanlıklarını dikkate almamak gerekiyor. Araştırmayı yapan ekipten Eveline Vincke ise “kötü adam” tanımı yapmak gibi bir amaçları olmadığını söylüyor ve araştırmanın amacını şöyle açıklıyor:

Bizler, sigara ve alkol alışkanlığının her ne kadar zararlı alışkanlıklar olsa bile erkekler tarafından kısa vadeli flörtleşme stratejisi olarak kullanıldığı hipotezini kanıtlamak istedik.

Şimdi “kötü adam” teorisini yeniden ele almak gerekiyor. Öncelikle sigara ve alkol gibi sağlık açısından riskli davranışlarla kısa süreli cinsel ilişki arasında bir bağlantı var mı? İkinci olarak, sigara ve alkol gibi riskli stratejileri daha fazla uygulamak, kadınların daha çok ilgisini çekiyor mu?

İlgili yazı: Tarihe geçen ”kötü kadınlar” ve ilham verici hikayeleri

Eveline Vincke’nin bu soruların her ikisine verdiği yanıt “Evet” şeklinde. Ancak bu, “Kadınların kötü adamları tercih etmesi bilimsel olarak kanıtlandı” yargısının doğru olduğu anlamına gelmiyor çünkü ortada birçok karmaşık faktör bulunuyor. Örneğin gündelik cinsel ilişkiler ele alındığında, başka açılardan “riskli” diye adlandırılan erkekler, bu konuda da “riskli” olabiliyor. Bir başka deyişle, alkol almak kişinin dürtüleri doğrultusunda karar verme sürecini etkilediği için alkol alan kişiler daha fazla gündelik cinsel ilişki yaşayabiliyor.

Kadınların, kendilerini seven erkekler yerine onlara acı veren, karanlık erkeklere ilgi duyduğuna inanılıyor.

Öte yandan, söz konusu flörtleşme stratejisi olduğunda erkekler bazen kötü alışkanlıkları kadınları elde etmek için taktik olarak kullanabiliyor. Ancak Eveline Vincke bu konuda bir başka noktaya daha dikkat çekiyor; o da kadınların ne kadar istekli olduğu. Yani eğer “kötü adam” diye tanımlanan erkekler daha fazla gündelik cinsel ilişki yaşıyorsa, bunu isteyen kadınlar da erkeklerin bu stratejisini kabul ediyor demektir. Bunu bir arzu olarak değil, pragmatik bir yaklaşım olarak da görmek mümkün.

Ayrıca, Brockport State University‘den sosyoloji profesörü Tristan Bridges, kadınlar ve erkeklerin bazı şeyleri arzulamak için programlanmış olduğunu söylüyor. Eğer toplum, insanlığın ilk dönemlerinden beri öyle öğütlüyorsa erkekler daha çok “kötü davranmaya” kadınlar da bu şekilde davranan erkekleri “tercih etmeye” meyilli olabiliyor.

Kitle iletişimi yapılırken, nüansların önemi özellikle sağlık, beslenme, psikoloji, sosyoloji alanlarında daha da önemli hale geliyor. Broadly’de yayımlanan makale ise bu nüansı göz ardı ederek, toplumsal bir yargının bilimsel açıdan kanıtlandığını söyleyerek yanlış bir algıya neden oluyor.

Kaynak:
Guardian

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale