X

Kadınlar ve erkekler neden farklı stres yönetimi stratejilerine ihtiyaç duyuyor?

Mevcut verilere göre erkek ve kadınlar stresi farklı şekilde deneyimliyor ve bu da stres yönetimi tekniklerinde kişisel uygulamalara ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Kadın ve erkeklerde stres ve HPA Ekseni

Stres tepkisinde merkezi olan hipotalamik-hipofiz-adrenal ekseni (HPA), bedeni tehditlere hazırlamak için kortizol salgılanmasını tetikler.

İnsanlarla yapılan erken dönem çalışmalarda yetişkin erkeklerin daha güçlü akut HPA ve otonomik tepkiler verdikleri gözlenmiş. Ancak daha güncel araştırmalara göre dişi farelerin strese bağlı HPA tepkileri daha güçlü. Buna karşın HPA ekseni kadınlarda stres düzenlemesinde erkeklere göre daha az merkezi olabilir. Bu hipotez adrenal bezi alınmış farelerde bile dişilerin testlerde strese bağlı davranışlar göstermelerine dayanıyor ve bu davranışlar erkek farelerde görülmüyor.

Çeşitli çalışmalara göre kadınlarda, bazılarında ise erkeklerde kortizol düzeyi daha yüksek ve bu da konunun ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.

Stres ve beyin

Stres beyni ciddi derecede etkiler ve nörotransmiter aktivitesi, sinaptik plastisite ve nörodejenerasyon riski gibi cinsiyete bağlı potansiyel farklar da bulunabilir.

Genellemelerden bir tanesinde erkeklerin stresli koşullar altında ventromedial prefrontal kortekste daha fazla uyarım yaşadıklarıdır. Bu bölge duygusal düzenleme ve karar vermede etkilidir. Tüm çalışmalarda olmasa da pek çok çalışmada kadınların limbik sistemlerinde daha yüksek tepki görülmüş ve bu sistem duygusal tepkilerin oluşumu ve büyütülmesinden sorumludur. Bir çalışmada kadınlarda hipokampüsün adaptif tepkilerde erkeklerden daha az müdahil olduğu belirtiliyor.

Hayvan deneylerinde ise çeşitli muhtemel nörokimyasal farklardan bahsediliyor. Örneğin bazı çalışmalara göre glutamat, dopamin ve serotonin erkeklerde beyin yeniden modellemesinde etkinken, kadınlarda öyle görünmüyor. Başka çalışmalarda ise kadınlarda östrojenin beyinde GABA hassasiyetini azalttığı belirtiliyor ve bu da anksiyeteyi azaltma konusunda önemli olabilir. Başka bir çalışmada ise kadınlarda kortokotropin salgılayıcı faktör nöronlarının NMDA reseptörleri konusunda stres kaynaklı davranışlarda erkekler kadar etkili olmadığı görülüyor.

Epigenetik ve strese karşı rezilyans

Epigenetik üzerine yapılan çalışmalarda, yani genlerin DNA’da bir değişikliğe sebep olmadan farklı yorumlanmaları konusunda, strese karşı cinsiyete bağlı bazı örüntüler görülmüşler.

Tedavilere farklı tepkiler

Bazı çalışmalarda SSRI’ların cinsiyete bağlı farklı etkiler göstermedikleri belirtiliyor ancak bazı çalışmalarda ise farklar olduğu söyleniyor. Bunlara göre kadınlarda SSRI’lara daha iyi tepkiler alınıyor. Kanıtlara göre depresyonun davranışsal tedavilerinde de cinsiyet farkı dikkate alınmalı. Örneğin kadınlarda tedavi öncesi depresif belirtilerin daha yüksek olması durumunda bilişsel davranış tedavilerinden daha kötü sonuçlar alınıyor.

Bu karışık sonuçlar ne anlama geliyorlar?

Verilerin düzenli olmaması kafa karıştırıcı ancak tam olarak kullanışsız da değil. Tüm bunlar farklı fizyolojik, anatomik, nörokimyasal ve epigenetik faktörlerin stres altındaki kadın ve erkeklerde etkili olduklarını gösteriyorlar. Bu faktörler henüz tam anlamıyla anlaşılmıyorlar ve bu düzensizliğin sebepleri arasında çalışmaların tasarımı ve insan-hayvan farkları da bulunabilir. Yaşam boyunca yaşanan fizyolojik değişimler, her bir bireydeki kadın ve erkek özelliklerinin özel karışımı, beynin değişkenliği ve karmaşıklığı ve insan biyolojisinin karmaşık yapısı, kullanılan veri setlerinin bireysel sağlıktaki değişimleri de takip etmesi gerektiğini gösteriyorlar.

Nereden başlayabiliriz?

Cinsiyetler arasında verileri ortalama hale getiren genelleştirilmiş araştırmalara dayanmak yerine bireyler kendi ihtiyaçlarına bağlı olarak strese karşı proaktif adımlar atabilirler. Bazı güzel başlangıç adımları şöyle:

  • Stres örüntülerinizi takip edin: Uyku düzeni, ruh hali değişimleri, fiziksel belirtiler gibi kendi strese bağlı işaretlerinizi gözlemleyin. Böylece beden ve zihninizin farklı stres kaynaklarına nasıl tepki verdiğini tanımlayabilirsiniz. Tüm kadınlar ve erkeklerle aynı olduğunuzu düşünmeyin.
  • Fiziksel aktiviteler yapın: Erkekler için özellikle stres azaltma konusunda fiziksel sporların etkisi yüksek olabilir. Fakat fiziksel aktivite kadınlarda da ciddi fayda sağlayabilir ve bu nedenle hareketi gününüze dahil edin ve böylece onun faydalarının tümünü elde edin.
  • Bilişsel ve duygusal yaklaşımlardan faydalanın: Erkeklerin strese karşı düşünceleri kontrol eden beyin bölgelerini aktifleştirmeleri, kadınların ise duygusal olarak daha aktifleştirici olmaları nedeniyle erkekler bilişsel yaklaşımlardan daha fazla fayda görebilirler ve böylece kötü düşünce tarzlarını tanıyıp yeniden yapılandırabilir, bilişsel bozuklukları düzeltebilirler. Kadınlarda ise özellikle duygulara odaklanan yaklaşımlar, yani mindfulness, regülasyon ve dönüşüm gibi teknikler sayesinde kötü duygular işlenebilir, karşılanmayan duygusal ihtiyaçlar ortaya çıkarılabilir, adaptif duygusal tepkiler öğrenilebilirler. Bunların hepsi iç başa çıkma kaynaklarının daha verimli kullanılmalarına olanak tanıyabilir.
  • Sizin için işe yarayacak şeylere karşı açık olun: Trendler erkeklerin bilişsel yaklaşımlardan, kadınların ise duygusal odaklı stratejilerden fayda sağladıklarını gösterseler de, kendinizi bu kadar kategorize etmeyin. Çeşitli teknikleri deneyin ve size faydalı olanı bulun.

Erkeklerde psikiyatrik teşhisler konusunda yapılan tartışmalarda görülme sıklıkları da tekrar gözden geçirilmeli. Ancak yine de özellikle iki kat daha fazla anksiyete ve depresyon tanısı alan, ayrıca Alzheimer vakalarının üçte ikisini oluşturan kadınlara da odaklanmak gerekiyor ve pek çok klinik deneyde erkek ağırlığının olması da dikkate alınan bir faktör olmalı.

Bu karmaşıklıkları kavramak bireylere özel stres yönetimi tekniklerinin gerekli olduğunu anlamaya yardımcı olacaktır.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Gün içinde uygulayabileceğiniz stres yönetimi teknikleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale