Kaderimizi belirleyen seçtiklerimiz değil, vazgeçtiklerimizdir

“Tek renk beyaz olsaydı, her şey beyaz olsaydı, gökyüzü, yeryüzü, insanlar, her şey beyaz olsaydı, beyazı nasıl tanımlardık? Neye göre tanımlardık?

Hakikate ancak, ne olduğumuzu bilerek değil, ne olmadığımızı bilerek ulaşabiliriz.”

Kevser Yeşiltaş/ Işık Eri Hacı Bektaş Veli

Yaşam baştan sona enteresan bir yolculuk. Küçük bir çocukken defalarca düşüyoruz, acıyoruz, dizlerimizden kanıyoruz. Ve sonra yavaş yavaş büyümeye başlıyoruz. Büyüdükçe “mükemmel” bir dünyanın, “mükemmel” bir insan olmanın hayalini kuruyoruz. Düşmelerimiz artık daha fazla canımızı acıtıyor, çünkü artık kendimizle ilgili yargılarımız var: “Nasıl düşerim? Nasıl böyle bir hata yapabilirim?” gibi sorgulamalara giriyoruz.

Annem hep şunu söyler: “İnsanın kendine yaptığı kötülüğü kimse ona yapamaz.” Başkalarını kolaylıkla yargılama hakkını buluruz kendimizde, fakat bilmeyiz ki en büyük yargılarımız kendimize, en büyük derdimiz kendimizle. Yaşadıklarımız bazen o kadar ağır olur ki, içimize dönme cesaretini göstermek zorunda kalırız, çünkü nefessiz kalmışızdır. Başkaları bizi anlamıyorken, asıl kendimizi anlamadığımız gerçeğini idrak etmek kolay mıdır? Her zaman değil. Ancak üzerinde düşünmeye her zaman değer…

“Öyle sırlar var ki; arar durursun ömrün boyunca.
Gösterdiğin çaba ve liyakate göre bulduğunu zannedersin.
Ne zaman ki aramaktan vazgeçersin, dalarsın dünya işlerine.
İşte o vakit sana gelir, o tüm aradığın sırlar bir bir peşi sıra.
İnsanlar buna mucize derler, sen ise saklarsın yüreğinde.
Ne aradığını bilene, bir çiçeğin akşam vakti örtünüp
Sabah güneşiyle yapraklarını olabildiğince açışı bile yeter.
Ne zaman ki gölgen vazgeçmiştir peşinde olmaktan,
Güneş olması gereken en yüksek noktadadır,
Sırrın sır olmadığını anladığın vakit
İşte Olman gereken en iyi durumdasındır.”

Kevser Yeşiltaş

“Ol”ma haline geçiş aslında tek derdimiz. Hepimiz olduğumuz kişi “ol”mak için buradayız. Yaşam, evren bizlere “Daha iyisini yapabilirsin. Sınırların bunlar değil. Başkalarının seni tanımladıkları şeyler değilsin. Çok daha iyisini yapabilirsin” diyor. Hatta duymayı seçenler, o içindeki boşluğa bir türlü anlam veremeyenler için avaz avaz bağırıyor. Kulaklarınızı açın ve hayatınızın en güzel yolculuğuna adım atın: Kendiniz olmaya, özünüzden bu dünya düzlemine getirdiğiniz tüm hediyelerinizi tanımaya…

Bu güzel yolculukta size çokça hizmet edecek olan Thetahealing ve Jean Adrien Arınma Sistemi yöntemleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye ve eğitimlerin içeriğine www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir, hediye çalışmalarımdan faydalanabilmek için Instagram hesabımı takip edebilir ve her türlü sorunuzu [email protected] mail adresim üzerinden bana iletebilirsiniz.

Sağlıkla, huzurla kalın…

İlginizi çekebilir: Buddha gibi yaşamak: Bilgeliğe giden 8 asil yol

Esin Demir Thetahealing Eğitmeni
2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirdi. Spiritüel gelişim merakı 2009 yılında, Japonya’ya bir yaz stajı programı ile gittiğinde başladı. Bu ilginç ... Devam