Kaç tane doğru vardır: Olasılıklar dünyasında doğruyu bulabilmek

Hayat her gün bir bulmaca gibi. Önümüze çıkan sorunlar, yapılması gereken planlar, konuşulması gereken şeyler, bazen işler ve görevler… Bu yapılacaklar listesi asla bitmez. Yapacak bunca şeyin içerisinde bir de insan hep en doğrunun peşindedir. Bu doğru kimi zaman kendisine göre, kimi zaman bir başkasına göre, belki topluma göre de olsa bu her doğrunun kendince yöntemleri vardır…

Olasılıklar dünyasına baktığımızda derya deniz… Yap yap bitmez bir eylem sirkülasyonu… Neyin içinden nasıl çıkacağımızı bilemediğimiz zamanlar yaşayabiliyoruz çoğu zaman. Ve bu bir girdap gibi bizi içine çekip alıp en derinlere savurabiliyor da. Böyle durumlarda en çok kafa yorduğumuz şey, yani bizim çözümümüz ne oluyor? Bu satıları okurken aynı zamanda kendinizi de gözden geçirme şansını yakalayabilirsiniz.

Birazdan ya da yarın yapacağımız eylemlerin sonucunu genellikle düşünürüz, planlarız. “Şunu şöyle yaparsam böyle olacak ama ben aslında şunu mu yapsam, yoksa doğrusu bu mu?” diye sık sık çelişkilere kapılabiliyoruz. Çelişkiler beraberinde kaygıları getiriyor, kaygıysa genellikle sinir bozukluğu ve dolayısıyla mutsuz bir ruh halini muhafaza ediyor… Her ne olursa olsun günün sonunda yaşadığımız her şey tabii ki tecrübe olarak hanemize işliyor, burası tartışılamaz. Bizi büyüten, bizi biz yapan şeylerdir yaşadıklarımıza verdiğimiz tepkiler… Ancak her zaman da bu bilginin arkasına sığınmak ne kadar gerçekçi? Yoksa o kısımlar hep duyduğumuz şu “konfor alanı” denilen şeye mi benziyor?

Olasılıklar dünyasındaki eylemlerimiz sonucunda doğru ve yanlış belli oluyor genelde. Ve bu şekilde kendimizi analiz etmeye başladığımızdaysa bakış açımızı, yani kafamızın çalışma şeklini de görebiliyoruz, eğer istersek…

Ama peki ya bir durumu yaşarken yok mu bunun bir çözümü, yöntemi? Olmaz mı? Ama yaşarken olabilecek ihtimalleri sezmek her zaman pek de kolay olmuyor.

Peki ya doğru ile yanlışın ayırdından çok, doğru yöntem üzerine biraz kafa yorsak?

Doğru değişir ama doğru yöntem değişmez, doğru yöntem tektir. Yöntem aslında tek bir kaynaktandır. Her şeye göre bir doğru vardır ve bu doğruya ulaşmanın bir sürü yöntemi vardır ama doğru yöntem tektir. Yani kısacası: “Bir doğrunun tek bir doğru yöntemi vardır.”

Şimdi aklınızda şu soru canlanabilir: “Bir şeyin doğru olup olmadığını yaşamadan nasıl bileceğiz ki?” Doğru. Aslında baktığınız zaman yaşamadan doğru yöntemi de bilemiyoruz tabii ki. Bugün doğru diye yaptığımız şey yarın yanlış olduğunu düşündüğümüz sonuçlara çıkabiliyor. Önemli olan o anda doğru olduğuna inandığımız şeyi yapmak. Ama yapmak. Ne yapıp edip, onu gerçekten yapmak. Nasıl yapsam diye düşünerek sadece doğruya giden yola dikenli tel örmüş oluruz. Ama doğru olduğuna inandığımız şeyi yapmaya başladığımızda niyetimiz doğru ise, o gayret günün sonunda bize doğru olanı yaptırır zaten.

Son olarak size bir sorum var: “Sizin doğrunuz kaç tane?”

Ve bu satırları yazarken aklıma düşen sözü sizinle mutlaka paylaşmam gerektiğini hissediyorum:

“Kader gayrete aşıktır.”
Yunus Emre

İlginizi çekebilir: Bugün dışarıdaki sesleri sustur, kalbine kulak ver

Şebnem Pınar
Merhaba! Yazılarımda benim 'anlama yolculuğumu' okuyor olacaksınız. Beni anlamak için yazan birisi olarak tanımlamak da isteyebilirsiniz. Şimdi daha önceden edindiğiniz tüm varsayımları ve okurken ... Devam