X

Şehirli referanslarına sahip kasabalı: Jacquemus ve ilk erkek koleksiyonu

Le Gadjo, “Muggle” gibi bir kelime. Fransa’nın güneyindeki Rumenlerin, Rumen olmayanlara taktığı bir isim aslında. Geçtiğimiz haftaya kadar, muhtemelen bu ismi o bölgede yaşayanlar dışında bilen fazla kişi yoktu. Ancak dünyada şu an “Le Gadjo” fanatikleri var.

Simon Porte Jacquemus, 1990 Mallemort doğumlu bir moda tasarımcısı. Instagram’daki kocaman hasır şapka trendinin, şu ara çok sayıda ünlünün üzerinde görmüş olmanız muhtemel o beyaz gömlek-elbisenin yaratıcısı. Çocukluğundan itibaren içindeki kreatif dürtüyü takip edenlerden. Henüz sekiz yaşındayken, Fransız tasarımcı Jean Paul Gaultier’ye mektup yazarak yanında stilist olarak çalışmak istediğini söylemiş. Argümanıysa oldukça kuvvetliymiş: “Yaşımdan dolayı en genç stilist olacağım ve siz de bu yüzden sesinizi daha çok duyuracaksınız.” Bir Comme des Garçons butiğinde çalışırken kıyafet tasarlamaya başlamış. 19 yaşında annesini kaybettiğindeyse, kendi markasını kurmak istediğinden eminmiş. İlk koleksiyonunu 2013 yılında tanıtan Jacquemus, bugün Fransız modasının tartışmasız yıldızlarından. Erkek koleksiyonunu sunacağını açıkladığı günden beri defilesi heyecanla bekleniyordu. Bir kez daha başardı. Peki neleri doğru yaptı? Nasıl yaptı?

Jacquemus’ün “olayı” hikaye anlatıcılığı aslında. Şimdiye kadar sergilediği her koleksiyonda, hikayenin başrolünde bir Fransız kadın vardı. Ancak ne zaman ki doğduğu topraklara; lavanta tarlalarına ve Marsilya kıyılarına özgü bir kadının portresini çizmeye başladı, o zaman tüm dünyanın ilgisini çekti. 2016 yılında, o sıralarda pek yapılmayan bir hamle yapmış; modellerin başlarına incecik hasır şapkalar kondurmuş, biraz ten göstermiş, bedende ve kıyafetlerde formu ön plana çıkarmıştı. Feminen duruşlarıyla adeta kırsal topraklara hükmeden bu kadınlar, kendilerini gelecek mesajı vermek zorunda hissetmeden yeni şeyler söylüyorlardı. Ve bu, moda dünyasına çok çekici gelmişti. Kıyafetlerin şiirsel anlatımı, böylelikle Jacquemus’ün vazgeçilmezi olmuştu.

Tasarımcının kendi ifadesine göre tüm koleksiyonlarını tanımlayan belli bir kelime grubu var. Her birinde gördüğümüz sıcak Akdeniz havasının, erkek koleksiyonuna da yansıyacağından emindik. (Özellikle ilk koleksiyonun, İlkbahar-Yaz sezonu için tasarlanacağını duyduğumuzda.) Beklentilerimiz boşa çıkmadı: Jacquemus, defile davetiyesi olarak bir plaj havlusu tasarlamıştı. Marsilya sahilindeki defileye gelenler, setin, kumun üzerine yan yana dizilmiş plaj havlularından oluştuğunu gördüler. Defileyi yerde oturarak izlediler.

Modeller, karanın denizle buluştuğu kısmı podyum olarak kullandılar. Tam da koleksiyonun ruhuna uygun bir şekilde! Çünkü Jacquemus erkeği, denize yakın bir adamdı. Çabasız görünen stili için ilhamını Akdeniz ikliminden alıyordu.

Güneşin sarısı, denizin mavisi onun en sevdiği renklerdendi. Tek renk giyinmekten çekinmiyordu. Jacquemus kadınına göre biraz daha gençti; tasarımcının ifadesiyle onun erkek kardeşi gibiydi. Sıcak ve coşkuluydu. Kasabalıydı; ama şehirli referanslarına sahipti. Bazen 80’lerin sonu, 90’ların başında Güney Avrupa’daymış imajı yaratıyor; ama çok “bugün” hissettiriyordu. Aksesuarları dikkat çekiyordu. Kıyafetlerini mayolar, kravatlar, çantalar, takılar ve tabi ki şapkalarla tamamlıyordu. Jacquemus bunu, bir bütünün işlemesini sağlamak amacı ile açıklıyor: “Benim için önemli olan, bütünü tanımlamak.” Sonuçta, kaliteli olan ancak lüks olmayan dinamizm, her detayda fark ediliyor.

Markanın kuruluşu, tasarımcının annesinin vefatına dayanıyor. Erkek koleksiyonunun ortaya çıkışıysa, yine Jacquemus’ün aşık oluşuna. Anlayacağınız, Simon Porte Jacquemus bir duygu adamı. Duygularının dışa vurumuyla dev bir marka yarattı. Markasının sanat yönetmenliğini halen kendisi yapıyor, görsel sunumlarını ve reklam kampanyalarınıysa bizzat hazırlıyor. Yani onun anlatacağı çok şey var. Dinlemek, görmek ve Güney Fransa’ya kadar gitmek isterseniz Instagram hesabı; @jacquemus.

 

İlginizi çekebilir: Sex and the City’nin moda anlamında öğrettikleri

Kaynaklar:
Vogue Türkiye
Ssense
Pinterest

Peri Kıbrıslıoğlu: 1990 yılında Denizli'de doğdum. Galatasaray Üniversitesi'nde Sosyoloji üzerine lisans; İletişim Stratejileri ve Halkla İlişkiler üzerine ise yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Esquire'da staj yaptıktan sonra moda basını alanında çalışmak istediğimden emindim. Bu doğrultuda, İstanbul Moda Akademisi'nde Moda Editörlüğü eğitimi aldım. 2 yıl boyunca ELLE Dergisi'nde moda ekibi asistanlığı yaptım. Hem prodüksiyon, hem de yazı tarafında çalışmalarda bulundum. Çeşitli markalar için katalog ve kampanya çekimleri, ünlü styling'i çalışmaları, editoryal ve reklam filmi çekimlerinde yer aldım. Moda sektöründe yazılı içerik üretimi üzerine çalışmaya devam ediyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.

Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları

Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!



İlgili Makale