X

İyileşmek mi, güçlenmek mi: Zihinsel dayanıklılığa dair birkaç dürüst cümle

Bazı sabahlar vardır, uyanırsın ama kalkmak istemezsin. Sadece yorganın altında kalmak, kimseyle konuşmamak, hiçbir şey düşünmemek istersin. Dışarıdan bakıldığında “normal” bir gün gibidir. İşine gidersin, yüzün gülümser, kahveni içersin. Ama içten içe yorgunsundur. Hatta yorgunluğu da geçmiş, bir çeşit tükenmişliğe yaklaşmıştır halin.

İşte tam bu noktada kendine şu soruyu sormaya başlarsın: “Ben iyileşiyor muyum, yoksa sadece dayanmaya mı çalışıyorum?”

Bu iki kavram –iyileşmek ve güçlenmek– sık sık karıştırılıyor. Oysa aralarında önemli bir fark var.

İyileşmek, bir yaranın kabuk tutması gibi. Canın yanar, kanar, sonra bir noktada kurur ve iyileşir. Ama o süreç boyunca acı hissedilir, durmak gerekir. Kendini anlamaya, olan biteni sindirmeye zaman ayırmak gerekir.

Güçlenmek ise iyileşmeden sonra gelen bir şey. Yeniden aynı yerden geçerken daha az hasar almak gibi. Bazen de hasarı daha hızlı fark edebilmek, kendini daha net koruyabilmek gibi.

Terapide en sık karşılaştığım cümlelerden biri şu oluyor: “Ben artık güçlü olmak istiyorum.”

Bu cümleyi kuran kişi aslında çoğu zaman çoktan güçlüdür. Çünkü en zor şeyi yapmıştır: Kendine bakmak. Gerçekten, dürüstçe… “İyi değilim.” diyebilmek bile başlı başına bir dayanıklılık göstergesidir. Zihinsel dayanıklılık, her sabah dimdik uyanmak değil; bazı sabahlar düşüp, akşamına hala kendin olabilmektir.

Peki zihinsel dayanıklılık ne değildir?

Sürekli pozitif olmak değildir.

Olumlu düşünmeye çalışmak değildir.

Kendini her seferinde zorla ayağa kaldırmak da değildir.

Zihinsel dayanıklılık bazen şudur: Sessizce ağlamak ve sonra kendine nazikçe sarılmak.

Bir hafta hiçbir şey yapmadan, “Bugün sadece nefes aldım ve bu da yeter.” diyebilmek.

Ve en önemlisi, o içten gelen “yoruldum” fısıltısını duyabilmek.

Çünkü o fısıltı, seni kendine yaklaştırır.

Ve bu yazının da sana hatırlatmak istediği şey tam olarak bu:

İyileşmek için önce dinlemeyi öğrenmek gerekir. Kendini. Sessizliğini. Yorgunluğunu.

Güçlenmek içinse o yorgunluğu inatla yok saymak değil, kabul ederek yol almak gerekir.

Evet, her şeyin hızlı olduğu bir çağda yaşıyoruz. “Hemen toparlan”, “güçlü ol”, “düşünme artık” gibi cümleler dört bir yanımızı sarmış durumda. Ama gerçek iyileşme böyle bir hızla değil, kendi iç ritmini duyabildiğinde başlıyor.

Bazen sadece oturup hiçbir şey yapmamak, en büyük ilerlemedir.

Bazen ağlamak, büyümektir.

Bazen yorgun olduğunu kabul etmek, güçlenmenin ilk adımıdır.

Unutma; iyileşmek zaman alır.

Güçlenmek ise, o zamanı kendine tanıyabildiğinde olur.

Sen şu an hangisini yaşıyorsun?

Kendini iyileşme sürecinde mi hissediyorsun, yoksa güçlenmeye mi çalışıyorsun?

Biraz dur, kendine bu soruyu sor. Cevap hemen gelmese bile, sorduğun için bile bir şeyler değişmeye başlayabilir.

İlginizi çekebilir: Bırakmak, teslim olmak değildir: Zihinsel gücün sessiz pratiği

Gizem Bozalp Akgün: Psikoloji lisans eğitimini Doğu Akdeniz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde %100 İngilizce olarak tamamlayan Gizem Bozalp Akgün, Klinik Psikoloji yüksek lisansını Yakın Doğu Üniversitesi’nde Yüksek Şeref Öğrencisi olarak bitirmiş ve “Uzman Klinik Psikolog” unvanını almıştır. 1986 doğumlu olan Gizem Bozalp Akgün, mesleki deneyimini yıllar içinde çeşitli hastaneler, danışmanlık merkezleri ve kurumlarda geliştirmiştir. 2019 yılında kurduğu Bozalp Psikoloji Eğitim ve Danışmanlık Merkezi'nde, terapi ve danışmanlık hizmetlerine aktif olarak devam etmektedir. Psikoterapiyi sadece bir iyileşme süreci değil, aynı zamanda kişinin kendine dair farkındalığını derinleştirdiği bir gelişim alanı olarak görür. İnsana bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşır; hem bireyin içsel dünyasına hem de dış dünyayla kurduğu ilişkilere temas etmeyi önemser.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale