X

İyi bir soru yüzlerce yanıta bedel: İyi soru sormanın 10 püf noktası

İyi formüle edilmiş, büyük bir soru tüm dünyayı değiştirir. Einstein’ın kendi kendine sorduğu “Işık hızında seyahat etseydik, neler görürdük?” sorusu dünyayı değiştiren sorulara verilebilecek en güzel örneklerden biri. Kevin Kelly de The Inevitable: Understanding the 12 Technological Forces That Will Shape Our Future kitabındaSoru sormak, yanıt vermekten daha güçlüdür” diyor. Kitapta, soru üreten teknolojilerin gelecekte cevap üreten teknolojilerden daha değerli olacağı anlatılıyor ve şöyle deniyor:

“Akıllıca verilmiş yanıtlar dünyası, mükemmel bir soru sorma ihtiyacını ortaya koyar. Peki mükemmel bir soru nasıl olmalıdır? İronik bir şekilde mükemmel sorular yanıt verilebilen sorular değildir çünkü bu tür sorular için tek bir yanıt ucuz ve önemsiz kalacaktır. İyi bir soru, milyonlarca iyi cevabı hak eder.”

“Soru sormak, yanıt vermekten daha güçlüdür”

Peki iyi bir soru nasıl sorulur? İşte hayatta iyi sorular yöneltmenin ipuçları:

1. İyi bir soru, doğru yanıt endişesi taşımaz

Farz edin ki yanıtlar, zihnimizin en derinlerine gömülmüş olsun. Belki aradığımız yanıtı bulamayabiliriz ancak bizi daha derine ulaştıracak sorular sorabiliriz. Zihni, uzun ve bol dönemeçli bir koridor gibi düşünün. Bu koridor aslında zihnimizdeki soru dizileri gibidir. Koridora açılan her bir oda ise düşüncelerimizle sorularımız arasındaki boşluk görevi görür. Yani zihnimizin içindeki odalar ya yanıtlar oluşturur ya da yeni sorular ortaya çıkarır. Ancak iyi bir soru hiçbir zaman doğru yanıt endişesi taşımaz.

2. İyi bir soru, hemen yanıt verilemeyen sorudur

Bilinmeyen yanıtlar, zihnimize ekilen ağaçlar gibidir. Fikirler bu ağaçların kolları, sorular ise tohumlarıdır. Tohum ne kadar iyiyse, ağacın dallarındaki fikirler de o kadar iyi olur. Nasıl ki bir tohumun ağaç olması için zamana ihtiyacı varsa, bir sorunun da iyi bir soru olması için zamana ihtiyacı vardır.

3. İyi bir soru, mevcut yanıtları zorlayandır

İyi bir soru, güçlü bir kaya gibidir. Mevcut yanıtlar ise camdan pencerelere benzer. Yenilenme ve yeni yanıtlar, camı kayayla parçaladığınızda ortaya çıkar.

4. İyi bir soru, duyar duymaz yanıt vermek istediğiniz sorudur

İyi bir soru, fare deliğinde bir beyaz farenin peşinden gitmek gibidir. Üstelik deliğin kendisi de sorudur. Düşmeden önce deliğin varlığının farkına varmazsınız, ancak düşer düşmez yanıtı bulmak istersiniz. Bir kapı önünde olduğunuzu ancak kağının tokmağı olmadığı için onu hiç açmadığınızı düşünün. İyi bir soru, havada asılı bir kapı tokmağı gibidir. Kapıyı açtığınızda, yeni bir gerçekliğin farkına varırsınız, açmadığınız kapıları görürsünüz.

5. İyi bir soru, aslında bir sorgulamadır

Hayat, uzay gibidir. Onun dışında ne olduğunu bilmezsiniz. Sorgulayan, irdeleyen, “ya öyleyse?” dedirten sorular ise sizi bilinmeyene götüren bir araç gibidir. İyi bir soru, okyanus gibidir. Her okyanusun en derin noktasının olduğunu unutmayın.

6. İyi bir soru, birden çok iyi soru türetendir

İyi bir soru, kitaplarla dolu bir kütüphane gibidir. Her bir kitap, birden çok iyi soru ortaya koyar.

7. İyi bir soru, tahmin edilemez

İyi bir soruyu önceden tahmin edemezsiniz. Bir sonraki düşüncemizin ne olacağını düşünerek, bir sonraki düşüncemizi tahmin edemeyiz. Aynı şekilde iyi bir soruyu da tahmin etmek mümkün değildir.

8. İyi bir soru, eğitimli bir zihnin göstergesidir

Temiz suda yüzen bir balık, bir çocuğun zihni gibidir. Temiz su, cevaplarla kirletilmemiş iyi bir soru gibidir. Kirli suda yüzen bir balık ise bir yetişkinin zihni gibidir. Kirli su, yeni sorular sorulmasını engelleyen eski yanıtlara benzer.

Bilinmeyen yanıtlar, zihnimize ekilen ağaçlar gibidir.
9. İyi bir soru, kendi yanıtlarını belirler

İyi bir soru, bir çocuğun doğumu gibidir. Doğum, tek başına bir yanıt ortaya koymaz ancak iyi bir şeyin başlangıcıdır. Bu da daha iyi sorular demektir…

10. İyi bir soru, makinelerin yapamayacağı bir şeydir

Dünyanın tüm süper bilgisayarları bile bir insan zihninin ortaya koyduğu iyi soruyu ortaya koyamaz çünkü bilgisayarlar, onlara verilen bilgilerle sınırlıdır. Oysa insan zihni, sonsuz doğanın bilgileriyle sınırsız iyi sorular sorabilir.

 

Kaynaklar:
Lifehack
Huffington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale