X

İsteklerinizin gerçekleşmesinden korkuyor olabilir misiniz?

Başarılı olmak, görünür olmak isteriz, sevilmek, aşk içinde yoğrulmak isteriz. Fakat o istediğimiz olmaya adım attıkça içimizi bir korku kaplar! Gerçekten, istiyor muyuz?

Fikri güzel ama, yaşamayı kaldırabilir mi bünyelerimiz?

Çok seviliyor olmanın karşılığında,  kalbin bir çiçek gibi açar mı kendini, yoksa korkudan iyice içine kapanıp avaz avaz bağırır mı özlediğine?

Korkarız…

Başarıdan, sevilmekten, bin yıllık arzularımızın gerçekleşmesinden…

Çünkü gerçek olursa bir nevi oyun biter, çünkü gerçekleşirse, bu kadar yıldır oynadığın “kendine acıma oyunu” son bulur. Çünkü gerçekleşir ise, sevgisini ve onayını alamadığın ailenden iyice koparsın, ataların yapamadı sen yaparsan… Onlara duyduğun gizli sadakattan mütevellit ayrışırsın köklerinden, gerçek bir kara koyun olursun. 

Bu yüzden, şimdiye kadar savunduğumuz kimliklerimizden, “ben” sandığımız şeyden kopmak üzere oluşun büyük korkusunu ve reddini yaşarız içimizde.

Gerçekten sevilmeye değer miyim? Hem de hiçbir çaba göstermeden?

Sevilmediğimize olan inancımız bizi başka bir yönden besler. Kendimizi sevilir kılmak için, kendimize özgü çiçeklerimizi tomurcuklandırmak için bir alan açar. Ve bizler, kendimize dair keşfedişleri işte bu istemediğimizi söylediğimiz “sevgisizlik” bataklığında açtırırız. Bizim verimli toprağımız oradaki acıdır, oradaki karmaşa ve sıkışıklıktır, oradaki açlıktır. İçten içe minnettar olduğumuz..

Ve artık tomurcuklarımız yapraklarını tek tek açmaya başladığında, çiçeğimiz boynunu kokuşmuş bataklık suyundan ayırdığında, tertemiz bir havaya gülümseriz, gözlerimiz hala çamurumuzda… 

Bu temiz havayı solumayı biliyor muyuz?

Hava ile taç yapraklarımızı beslemeyi? Arıların döllemesine göbeğimizi açmayı?

Bilmediğimiz bu şahane deneyim, bizim korkumuzdur işte.

Çiçeğimizin açması bütün çabamız olsa da, aynı zamanda en büyük korkumuzdur. Çünkü burası gerçek bir “doğum” kapısıdır. 

İnsanın bir su canlısından bir kara canlısına dönüşmesinin hikayesi gibi. Su dolu ciğerlerine bir anda hava alması gibi, yakıcı ama yepyeni. Bir transformasyon…

Her anlayış, acı ile gelmez. Direncimiz acıyı yaratandır, zor diye adlandırdığımızdır. Yeni olandan korkumuz, yeni olana direncimiz eşelediğimiz bataklıkta kuruyana kadar tutar bizi. 

Diğerleri de kal diye yalvarırken gözlerinin içine, ayrışıp gitmek, sevdiklerini o bataklıkta kendi kaderlerine teslim etmek, dışlanmak, suçlanmak, yaftalanmak… Her şeye rağmen, kendine, çabana, yarattıklarına saygından ilerlemek, bir adım daha ileri atıp artık bir bataklık soğanı değil aynı zamanda bir lotus çiçeği olduğunu buradan da başka diyarlara döllendiğini, balının başkalarının diline damladığını yaşayacağın, yaşadığın yere doğru adımlamak…

İşte cesaret bu. 

Kendi gücünden korkmak diye Türkçe’ye çevirdikleri de bu!

Kurtulmak istediğimiz her duygunun bize açtığı kuluçka alanını onurlandırıp, bağımlı halimize de bir el atıp yürümek en zorlandığımız şey. 

İçimizde inanılmaz bir bağlılık, çokça suçluluk, büyümek istemeyen bir çocuk var. 

Belki çocuğumuzun elinden tutar, aslında o bataklıkta ne için var olduğunu anlatırız. Bunun kaderi değil de, kuluçkası, kozası olduğunu… Sonucu değil de, tohumlandığı yer olduğunu anlatmak ve isterse buradan bir çıkış yolu olduğunu…

Bu çıkışın, doğarken olduğu gibi, bir dönüşümle olduğunu…

Her doğanın,  doğarken öğrendiği yoldan…

İlginizi çekebilir: Kendi hayatını mı yaşıyorsun, başkalarının hayatını mı?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale