X

İstanbul’dan bir günlük kaçış: 24 saatte dolu dolu Eskişehir

Türkiye’nin Avrupa standartlarına en yakın olan şehri Eskişehir, hem tarihi değerleri hem de son dönemde ülkemize kazandırmış olduğu kültürel değerleri ile kesinlikle görülmesi gereken yerlerden birisi. Bir günde Eskişehir’de zamanınızı en iyi şekilde değerlendirerek şehrin en önemli yerlerini görüp, en leziz yemeklerini tatmak mümkün.

İstanbul’dan bir günlük kaçış için en iyi alternatiflerden biri olan Eskişehir’i, sonbaharda rotanıza mutlaka ekleyin. İstanbul’dan Eskişehir’e bir gün için gitmek isterseniz, en hızlı ve pratik yolculuk için hızlı treni tercih edin. Sabah ilk seferlerden birine binerek Eskişehir’de güne erkenden başlayın. 

İşte Eskişehir’de 24 saat içinde yapabileceğiniz şeyler:

9:00: Doyuran’da kahvaltı ile güne başlayın.

Salaş ve küçük bir yerde öğrenci işi kahvaltı ile şehri gezmeden önce midenizi doyurun. Kahvaltıyı ortaya ufak tabaklarda veriyorlar. Yumurta çeşitleri de var. Buraya erken saatlerde gitmek en iyisi çünkü ilerleyen saatlerde kapıdaki kuyruk giderek uzuyor. Çok uygun fiyata karnınızı adı gibi doyuruyor. Kişi başı ortalama 15 TL ödeyerek uygun fiyata iyi bir kahvaltı yapmak Eskişehir’de mümkün.

10:00: Porsuk Çayı’nda gondol turu yapın.
Şehri Avrupa standartlarına çıkartan kanal turu ve Venedik’i anımsatan gondol turuna çok uygun fiyata katılabilirsiniz.

Porsuk Çayı’nın çevresi ilk gördüğünüzde size Amsterdam kanallarını hatırlatacak. Şehri Avrupa standartlarına çıkartan kanal turu ve Venedik’i anımsatan gondol turuna çok uygun fiyata katılabilirsiniz. Tur sonrası su kenarında yürüyüş yapmayı da ihmal etmeyin.

11:00: Balmumu Heykel Müzesi’ni ziyaret edin.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’e kazandırdığı heykel müzesinde yerli ve yabancı dünyadan birçok önemli ismin balmumundan yapılmış heykelleri yer alıyor. Dünyanın birçok yerinde örnekleri olan “Madame Tussauds” müzelerinin Türkiye’deki ilk örneği olan müzede ünlü isimlerle yakından tanışın.

13:00: Öğle yemeğinde çibörek yiyin.
Eskişehir’de hemen her köşede çibörek yapan bir dükkan göreceksiniz.

Geleneksel bir Tatar yemeği olan çibörek, Eskişehir denince akla ilk gelen lezzet. Kıymalı hamur işi yağda kızartılarak yapılıyor. Hemen her köşede çibörek yapan bir dükkan göreceksiniz. Müze sonrası en yakın Odunpazarı bölgesinde çibörek yiyebilirsiniz.

14:00: Odunpazarı sokaklarında kaybolun.

Osmanlı Dönemi’nde kalma evleri ile meşhur olan Odunpazarı’nın renkli sokaklarında dolaşın. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Odunpazarı, şehrin en tarihi bölgesi. Buranın Odunpazarı olarak anılmasının nedeni eski zamanlarda dağlardan gelen köylülerin meydanda odun sattığı meydanın burada yer almasıymış. Meydanda yer alan tarihi fırından haşhaşlı ve cevizli ekmek almadan dönmeyin.

16:00: Atlıhan El Sanatları Çarşısı’nda alışveriş yapın.

Lüle taşı ile dünyada ünlenen Eskişehir’de 300’den fazla lüle taşı madeni bulunuyor. Atlıhan El Sanatları Çarşısı’na gelip lüle taşı atölyelerini ziyaret edip, lüle taşının yapılış aşamalarını tanık olun. Bölge bu maden ile ünlü olunca hediyelik olarak lüle taşından yapılan pipo, tesbih ve takılar da alabilirsiniz.

18:00: Sazova’da güneşi batırın.
Avrupa standartlarındaki şehre yakışır bir park olan Sazova’ya giriş ücretsiz.

Türkiye’nin en büyük ve en güzel parklarından bir tanesi Bilim, Sanat ve Kültür Parkı olarak da anılan Sazova Parkı. Avrupa standartlarındaki şehre yakışır bir park olan Sazova’ya giriş ücretsiz. İçerisinde görülecek en başlıca yapı Masal Şatosu, özellikle çocuklu aileler burada uzun saatlerini harcayacak. Parkı gezerken Japon Bahçesi, Korsan Gemisi, Eti Sualtı Dünyası ve Türk Dünyası Bilim ve Kültür Merkezi’ni de listenize ekleyin.

20:00: Abdülselam’da Balaban Kebabı yiyin.

Tatarca’da “çok” anlamına gelen Balaban kebabı, Eskişehir’in en ünlenen yemeklerinden biri. Bol pideli ve köfteli Balaban Kebabı’nın en iyisi için 1938 yılından beri hizmet veren Abdüsselam Köftecisi’ne gidin. Fiyatının çok arttığı ve porsiyonunun yetersiz olduğuna dair yorumlar gün geçtikçe artsa da hala en meşhur adres burası, seçim sizin.

İlginizi çekebilir: Akılda kalan eski Bodruma’a, çocukluğuma ve canım arkadaşlarıma selam olsun!Akılda kalan eski Bodruma’

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Ege Şahin: Seyyah olmayı kafasına koymuş, gezerken yeni tatlar denemekten de keyif alan yeni mezun bir psikolog. İzmirli Egeli Gezgin Ege seyahat etme tutkusuyla kendini yollarda buldu, o günden beri evin yolunu bulamıyor çünkü hayat gezince güzel! www.egeligezginege.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale