X

İstanbul sergi rehberi: Aralık 2025

Kış sezonu, İstanbul kültür-sanat rotasının en hareketli olduğu aralık. Yıl sonu gelirken süresi dolmaya yaklaşan sergiler ve yerine yeni gelenler ile tam bir sanat panayırı yaşanıyor. Şehrin popüler müzeleri ve bağımsız galerileri, bu ay bir kez daha ziyaretçiyi farklı perspektifleri keşfe davet ediyor. Aralık ayında İstanbul sergileri çeşitli disiplinlerden sanatçıları bir araya getiriyor. Bu rehber ile kentteki güncel sergi takvimini takip edebilir ve keyifli bir kültür yolculuğuna çıkabilirsiniz.

‘70- | Galerist, 22 Kasım-3 Ocak

(Görsel: sanatokur)

Sanatçı İpek Duben’i ağırlayan Galerist, bu ay ziyaretçilerini 1970’li yıllara ışınlıyor. O dönemin yerel sanat sahnesindeki kültürel ve sosyo-politik dönüşümleri gözler önüne seriyor. Sanatçının bireysel kimlik arayışını toplumun kimliği ve dönemin sert koşulları ile birleştirirken, farklı üretim pratiklerini de konu ediniyor. Sanatçının erken dönem işleri, dönemin deneysel yaklaşımlarına ve kavramlarına ışık tutuyor.

Hayalet Kuartet | Arter, 27 Kasım-9 Ocak 

(Görsel: ekoyapidergisi)

Sanatçı Hera Büyüktaşcıyan’ın bu kişisel sergisi, üretim anlayışının mekan ve zaman kavramları etrafında nasıl şekillendiğini konu ediniyor. Kent tarihindeki kırılmalardan yola çıkarak sanatçının eserlerine taşınan farklı elementleri inceliyor. Ateş, su, hava, toprak materyalleri üzerinden ilerlerken ziyaretçisini yaşamdaki ikilikleri sorgulamaya ve belleğini canlandırmaya davet ediyor.

Hah! | Arter, 27 Kasım-1 Şubat 2026

(Görsel: kocbayi)

Arter’in büyük ses getiren uzun süreli sergilerinden olan “Hah!”, multidisipliner bir alanda ilerleyerek farklı sanatçıların işlerini bir araya getiriyor. Mizah ve absürd sanatı merkeze alan eserler, toplumsal normları yeniden yorumluyor. İronik dil oyunları ve günlük imgeler üzerinden izleyiciyi şaşırtmayı ve farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Hiçbir Yere Ait | x-ist, 20 Kasım-20 Aralık

(Görsel: artxist)

İllüstratör Dolce Paganne’nin güncel işlerinden oluşan sergi, “ev” kavramını yeniden tanımlıyor. Sunduğu metaforik manzaralar ve soyut figürlerle köksüzlük, aidiyetsizlik ve göçmenlik temalarını işliyor. Bireyin modern dünyanın hızına yetişmeye çalışırken kendini ve ait hissettiği yeri konumlandırma çabasını ele alıyor. Günümüz kimlik sorunlarına bambaşka bir bakış açısı getiriyor.

Bir Arada | Yapı Kredi Galeri, 9 Mayıs-4 Ocak 

(Görsel: ykykultur)

Yapı Kredi koleksiyonundan derlenen sergi, sanatsal yaklaşımları benzerlik taşıyan iki sanatçıyı bir araya getiriyor. Kent, doğa ve insan arası ilişkiyi araştırırken iç dünyanın karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Farklı dönemlerden sanat akımlarını tek çatıda buluşturararak sanat tarihinin sürekliliğine dikkat çekiyor. Aynı zamanda izleyiciye kadın, mimari, zaman ve varoluş mücadelesi gibi zengin bir panorama oluşturuyor.

Ortak Duygular | Pera Müzesi, 16 Eylül-18 Ocak

(Görsel: peramuzesi)

British Council koleksiyonundan birçok sanatçının yapıtını bir araya getiren sergi, geniş bir retrospektif üzerinden ortak insanı duyguları inceliyor. 1930’lardan itibaren oluşturulan binlerce eser arasından seçilen bu özel koleksiyon, kalıcı serginin parçası olmayan oldukça değerli işleri bir araya getiriyor. 20. ve 21. yüzyıl Birleşik Krallık sanatındaki farklı temalara, dönemsel yolculuğa ve yoruma odaklanıyor.

Where the River Burns | Zeyrek Çinili Hamam, 19 Eylül-18 Ocak

(Görsel: zeyrekcinilihamam)

Fransız sanatçı Juliette Minchin’in uzun süreli sergisi, mekana özgü üretilmiş özgün işlerden oluşuyor. Kalay, kağıt, balmumu gibi zengin malzemelerle yaratılmış eserler tarihi hamam dokusu ve mimariyle bütünleşerek ziyaretçiyi deneysel bir yolculuğa çıkarıyor. Hafıza, su ve yıkım temalarını işlerken kentin kültürel katmanları ve güncel sorunları arasında duyusal bir köprü kuruyor.

Karanlığın Hafızası | Haliç Sanat 2, 13 Kasım-15 Şubat 

(Görsel: kultursanat.istanbul)

Sanatçı Özge Kahraman’ın kişisel sergisi, bilinçaltının derinliklerine odaklanarak korku, anı ve travma izlerini araştırıyor. Restore edilmiş kültür mekanına yayılan eserler kişisel karanlık deneyimlerden yola çıkıyor ve zihinsel sınırları yeniden keşfediyor. Fotoğraf ve yerleştirilmelerle zenginleştirilmiş sergi, ışık ve gölge arasındaki mücadeleyi bireysel açıdan ele alıyor. 

Merdiven Bir Dairedir | Pg Art Gallery, 21 Kasım-20 Aralık

(Görsel: pgartgallery)

Sanatsal varoluşa döngüsel bir yorum getiren sergi, yoğun kavramsal temalar üzerinden ilerliyor. Merdiven ve daire metaforlarından yola çıkarken bireyin duraksama hallerine dikkat çekiyor ve felsefi sorgulamalar yapıyor. Farklı sanatçıların işlerini bir araya getiren koleksiyon, özellikle soyut resim ve minimalist heykeller aracılığıyla kişisel sınırlara dair derin  bir panorama sunuyor.

Mamut Art Project | Yapı Kredi Bomontiada, 10-14 Aralık

(Görsel: mamutartproject)

Uzun süredir beklenen 12. edisyonuyla İstanbul kültür-sanat platformunu heyecanlandıran Mamut Art Project, genç ve bağımsız sanatçıların görünürlüğünü artırmayı hedefliyor. Kısa süreli olmasına rağmen fazlasıyla yoğun programa sahip olan özel seçki, sanat dünyasına yepyeni isimler getiriyor. Piyasaya yeni girmiş isimler ve taze fikirler, ziyaretçisine sanatın geleceğine dair kısa bir kesit sunuyor.

Başlangıçta Cıvıltılar Vardı | Ferda Art Platform, 20 Kasım-20 Aralık

(Görsel: artfulliving)

Yaratım sürecinin en heyecanlı ve saf anına odaklanan sergi, yeni fikir oluşturmadan önce sanatçının içinde uyanan cıvıltılı ruh halini ele alıyor. Çarpışan fikirlerden doğan kaosu ve hızlı enerji çıkışlarını gözler önüne seriyor. Seramik, pano ve resim gibi farklı tekniklerle hazırlanan eserler, sanatçının içindeki ilk dürtüyü görünür kılıyor.

Karşılaşma | Decollage Art Space, 18 Kasım-28 Aralık

(Görsel: sanatkritik)

Seramik sanatçısı Tuba Önder Demircioğlu’nun işlerinden oluşan sergi, seyirciyi porselen malzemenin kırılgan doğasını ve dirençli yapısını keşfetmeye davet ediyor. Farklı insani duyguları ve sanatçının yaşadığı zıtlıkları yansıtan eserler, duygusal karşılaşma sahnesine dönüşüyor. Sanatçının iç dünyasını yansıtırken izleyiciyle derin ve anlamlı bir bağ kurmaya çalışıyor.

Oyalantı Resimleri | Dirimart Pera, 6 Kasım-14 Aralık

(Görsel: timeout)

Çağdaş sanatın merak uyandıran isimlerinden Georgina Gratrix’in eserlerini bir araya getiren bu kısa süreli sergi, sanatçının atölyesindeki en üretken anlara odaklanıyor. İngilizce başlığı “Sunday painting” olan sergide, haftanın üretme anlamında en verimli geçen pazar günlerinde oluşturulmuş eserler yer alıyor. Aynı zamanda boş zaman eğlencesi olarak tanımlanan resimler, sanatçının ironilerini ve renkli dünyasını yansıtıyor.

Pussies and Places | Pilevneli Dolapdere, 12 Kasım-13 Aralık

(Görsel: pilevneli)

Ryan Gander’in bulmacayı andıran ve ağ gibi şekillenen dünyasına pencere aralayan sergide, doğrusal bir anlatı yerine çok katmanlı ve giriftli bir tema bulunuyor. Hikaye anlatan büyük bir yerleştirmeye odaklanan sergi, tek bir eserle farklı perspektiflerden iç diyalog kuruyor. Kolektiflik ve birey arası ilişkinin yanı sıra yabancı ve tanıdık olan arası bağa da odaklanıyor. Kurduğu ikilikler üzerinden aidiyet hissi gibi gündelik kavramları sorguluyor.

Zyuziki | Galeri 77, 23 Ekim-7 Aralık

(Görsel: arttv)

Parisli sanatçı Evgenia Sare’ye ait uzun süreli sergi son günlerine yaklaşırken, ziyaretçiyi renkli bir dünyaya ışınlamaya devam ediyor. Farklı kostümler, renkler ve karakterler ile kurgulanan sahneler “Zyuziki” isimli figürü merkeze alıyor. Mitolojik ve fantastik hikayelerden yola çıkan sergi, biraz grotesk bir tavır ile yeni bir evren yaratıyor. Tuhaf canlılar ve gerçeküstü manzaralar, sanatın sınırlarını zorlayan güncel bir dile dönüşüyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale