X

İş yerimizde ilham verici bir ortam elde etmek için ne yapabiliriz?

İlham alabildiğiniz bir ortamda bulunmak sizin için ne kadar önemli?

Bu kavram genelde sanatçılar için gerekli diye düşünülür. Şiir yazan, resim yapan, müzik besteleyen birine esin kaynağı olduğuna inanılan bir de peri vardır. Hatta Yunan mitolojisinde tek bir periden değil, Zeus’un kızları olan ve farklı alanlarda uzmanlaşan 9 kardeşten söz edilir. Ancak, eğer sanatsal bir üretim içinde değilseniz, yine de ilham almakla ilgili misiniz? Kastettiğim, birinden ya da bir şeyden, bir durumdan esinlenebilmek.

İnsan sosyal bir varlık olduğu için, farkında olsak da olmasak da başkalarından, olaylardan ve hatta kendi yaşadıklarımızdan esinlenerek pek çok adım atıyoruz, kararlar veriyoruz. Bilinçsiz ve kendiliğinden gelişen halleri konu dışı bıraktığımızda, geriye neden ilham almak isteyebileceğimiz sorusu kalıyor.

Genellikle kendi stilimizde hallettiğimiz şeyler için buna ihtiyaç duymayız. Ancak eğer tıkanma yaşadığımız süreçler varsa veya daha farklı ne yapabileceğimizi bulmakla ilgileniyorsak ilham alma ihtiyacından söz edilebilir. Dolayısıyla, genelde ya olabildiğince iyi bir performans için ya da bir problemi çözmek için araştırmaya girişir ve ilham almaya bakarız. Bazen, özellikle araştırma ya da örnek alma peşinde değilken, tanık olduğumuz ilgisiz bir olay, birisinin başından geçeni anlatması, kendi geçmişimizden hatırladığımız bir durum ya da sadece rastladığımız ilgisiz bir şey aniden bir ışık yakar. Ondan esinlenerek harekete geçeriz. Bu yaptığımız, sentez veya yaratma aşaması olarak adlandırılıyor öğrenmeyle ilgili literatürde. (Meraklısı için: Bloom’un Sınıflandırması)

Bu haliyle ilham, gördüğümüzü aynen taklit değil, bir uyarlama işidir. Kendimize özgü yöntemi geliştirmemizi sağlayan bir kıvılcım çakmasıdır. Bunun için de ön koşul, çözmek istediğimiz sorun ya da yerine getirmek istediğimiz işin zihnimizde daha önce yoğun bir şekilde, farklı boyutlarıyla yer almış olmasıdır. Bu konuda en iyi örnekler, tarihteki bazı buluşların hikayeleri.

Arşimet’in suyun kaldırma gücü kuramını hamamda, Newton’un yer çekimi kuramını bir ağaç altında ya da Elias Howe’un dikiş makinesi iğnesi tasarımını rüyasında bulması tesadüf değil. İlham almaya açık hale gelmiş zihinlerinin, meşgul oldukları konuyla ilgili sentez ve yaratma sürecini tamamlamasının örnekleri bunlar.

Her gün uğraştığımız için alıştığımız ve bilimsel buluşlar kadar önem atfetmediğimiz işimizde de sürekli yaptığımız şey, kurgular veya uygulamalar yapmak ve en temelde bir problem çözme hali. Elbette yeknesaklaşan faaliyetler ve bazen günü kurtarmak da işin bir parçası olacaktır. Ancak ilerleme ve fark yaratan iş sonuçları, biz insanların zihnimizi yoğun şekilde ve istekle işimizde çözümleyebileceğimiz şeylere vermesiyle oluşuyor. Sadece tanımlı adımları uygulamaktan ibaret olan bir işte bile ilişkisel, davranışsal ya da kendi esenliğimizle ilgili halletmemiz gereken unsurlar var. Bu nedenle de iş, her zaman sentezleme veya yaratıcılık gerektiriyor. Anlamlı ve başarılı yürüyen bir iş ise kurumlar ve bireylerin ortak faydasına olan bir durum.

“İlham verici bir ortam”, işimizi layıkıyla yapabilmemiz, kendi en iyi versiyonumuzda olabilmemiz, kısacası motive olabilmemiz için bize imkan tanıyan ortamdır. Bu ilişkisel dinamikleri de içerebilir, çalışma koşullarımızı ve kısıtlarımızı da. Burada görece daha elimizde olan davranışsal unsurları ele alıyorum. İki ayrı perspektiften, ilham verici ve motive edici iş ortamı için yapılabilecekleri sıralıyorum. Bunlardan esinlenerek kendi maddelerinizi de bulmanız mümkün…

İlham almak için

  • Uzun zamandır çözemediğimiz bir sorun için farklı yaklaşımları merak edip araştırmak.
  • Kendi stilimizde kolaylıkla halledebildiğimiz bir şey için, uygun bulduğumuz bir vakitte farklı yaklaşımları yine de araştırmak.
  • İşimizle ilgili bir kurs/eğitimi talep etmek ya da kendimiz bulup almak.
  • İşle ilgili olmayan ama ilgi alanımız olan bir konuda eğitim/kurs almak. Farklı bir uğraşı öğrenmek ve buna vakit ayırmak. Burada öğrendiklerimizi işle ilgili konularımıza yansıtmak. Benzeri çözümleri işe uygulamak.
  • Rol model yöntemi: Takdir ettiğimiz herhangi bir insanı düşünmek. (Çevremizden biri de olabilir, ünlü veya tarihsel bir kişi de.) O an çözmemiz gereken problemle karşılaşsaydı, onun ne yapacağını hayal etmek ve bunu uygulamak.
  • Talep etmek: Yöneticimizin bize liderlik etmesini istemek, fikrini ve deneyimini sormak. Ya da başka bir iş arkadaşımızdan veya tüm ekipten kendi yöntemlerini dinlemek, fikir sormak. (Bu ilişkisel ve iletişimsel yöntemde kişiler arası güvenin varlığı önemlidir. Ancak yardım istemek, fikir sormak, geçmiş deneyimleri merak etmek gibi davranışlar olumlu etkileşime ve dolaylı yoldan güven oluşturmaya da neden olur. Burada daha önemli olan, bu tür bir yaklaşımla sizin rahat edip etmeyeceğiniz, bir de ortak ikliminizin rekabetçi olup olmadığıdır.)
  • Öz-değerlendirme: Genelde neye yatkın olup neleri sevdiğimizi, nelerden kaçınıp uzak durduğumuzu kendimize sormak. Bir problemi çözmek için her ikisini de yardımcı olarak kullanmak. Yani, yatkın olduğumuz bir yaklaşımı, farklı bir konuda kullanmak. Veya, kaçındığımız bir davranış, yer, kişi varsa, öncelikle bu gerçeği fark etmek. Ardından, kendi belirleyeceğimiz güvenli bir alan yaratarak, ufak bir adımla zıddını deneyimlemeye çalışmak. (Bunu uygulamanın kolay olmayabileceğini peşinen kabul etmek iyidir.)
  • Nesnelere bakmak: Bu yöntem, yaratıcılık kası güçlü olanlara daha çok hitap edebilir. Doğaya, sanat eserlerine, nesnelere inceleyici bir gözle bakmak da bunlardan esinlenebilme durumunu tetikleyebilir. İzleyeceğiniz filmlere, okuduğunuz romanlara örüntüleri, mesajları, detayları inceleyerek bakmak faydalı olabilir.
  • Çalışma ortamını ayarlamak: Zihninizde var olan bilgiyi yaratıcı şekilde sentezleyebilmek, dış etkileri ayarlamakla da sağlanır. Rahat konsantre olabileceğiniz koşulları yarattığınız anda, ilham perisi servise başlayabilir.

İlham vermek için

(Daha çok yönetsel roldekilere yönelik olan bu maddeler, kaynakçada yer alan detaylı Forbes makalesinden alınmıştır.)

  • İnsanlara, neyi nasıl yapmaları gerektiğinden çok, katkılarının neden önemli olduğunu ve kurumun ilerlemesiyle bağlantısını anlatabilmek. Yapılan işlerin çıktılarını göstermek, bunu yapmanın en iyi yolu. Kimi işlerde bütüne olan katkıyı görmek kolay, kimisinde zordur. İkincisinde bu bağlantıları ve nihai sonucu ne kadar elle tutulur şekilde algılamalarını sağlayabilirsek, o kadar ilham verici olacaktır.
  • Kar odaklılığın ötesine geçmek, değerlere hizmet eden politika ve projeleri devreye almak. Kurumsal sosyal sorumluluk da bu kapsama girer, örneğin tedarikte gözetilen kurallar ya da pozitif ayrımcı süreçler de. Böylelikle insanlara, bu bakış açısını ilham alan ve kendi erdemlerini hayata geçirebilecekleri şeyleri yapma motivasyonu sağlanır. Ayrıca, değerleriyle çelişmeyen bir ortamda bulunmaları onları daha rahat ve motive kılacaktır.
  • Kişileri ve kişilikleri yakından tanımaya çalışmak. Her insanın benzersiz yönlerinin farkında olmak, bunları keşfetmeye istekli olmak, insanlarda değer verilme duygusunu oluşturduğu gibi, yönetici için doğru görev dağılımı ya da kimin hangi konuda daha çok katkı sağlayacağının farkında olma gibi avantajlar sağlar.
  • İnsanlara neye ihtiyaçları olduğunu kendilerinin bulmasını sağlayan, fikirlerini önemseyen ve çözümün parçası olmalarını özendiren bir yaklaşım içinde olmak. Bu da yine, ne yapacaklarını söylemekten çok, doğru soruları sormayı, gerektiğinde yönlendirerek geri çekilmeyi gerektirecektir.
  • Sadece fikir paylaşmalarını değil, bir fikrin uygulamasının içinde yer almalarını da sağlamak. Projelere katılmalarını, yeni şeyler öğrenmelerini ve işin deneyimlemedikleri kısımlarını da deneyimlemelerini mümkün kılmak.
  • Performans değerlendirme görüşmesinde, hedefe göre performansın ne seviyede gerçekleştiğini ve nasıl daha iyi olabileceğini karşılıklı konuşmanın ötesine geçmek. Gerçekleşen performansın, her ne seviyede olursa olsun, sistem içinde neye karşılık geldiğini hesaplayarak göstermek. Rakamsal bir veri ise, örneğin kurumun toplam faaliyeti içinde bu rakamın başka hangi sonuçlara denk geldiğini göstermek. (Parasal bir tutarsa, cironun / yapılan bir yatırımın / belli bir faaliyetin toplam tutarının yüzdesi olarak ifade etmek. Zamansal bir değeri varsa, zaman birimiyle ölçülen herhangi bir göstergenin yüzdesi olarak ifade etmek, rakamla ölçülmeyen bir performans için kurum hedefleriyle ne ölçüde bağdaştığını paylaşmak. gibi. Amaç, yine kişinin katkısının somut olarak kurum bünyesinde ne büyüklükte ve hangi yönde bir sonuca hizmet ettiğini somutlaştırmaktır.)
  • Çeşitli projeler yaratıp, ulaşılmasını istediğimiz hedefleri belirterek, kişilere bu projelerin yönetimini vermek. Düzenli toplantılarla proje gidişatını tartışırken, projenin sahipliğini üstlenen kişinin değişimine, kotardığı ve zorlandığı alanlara bakarak onu yakından tanımak. Bu bilgiyi, o kişiyi motive etmede ve gelişimini desteklemede anahtar olarak kullanmak.
  • Saygı kazanma ve kurum içi saygınlık konusunda rol model olmak ve ekibe bunun önemini anlatmak. Rekabetçi iş ortamlarının doğal sonucu olarak; başarılanlar, tamamlananlar, hayata geçen işler ile tanınırlık kazanmak ve herkesin kendi reklamını yapmasının, tavır ve tutumla kazanılan saygı ile farkını göstermek.
  • Kişilerin bireysel gelişimini önemsemek ve desteklemek. Bu eğitim almalarını sağlamak da olabilir, okumaları için bir makale ya da kitap paylaşmak da. Daha da etkilisi, gelişimlerini ilgilendiren bir konu ya da farklı başlıklarda fikir ve deneyim paylaşımı toplantıları organize etmek olabilir.
  • Güvene dayalı ilişkiyi kurmak. Birine güvendiğimizin en iyi göstergesi, onlara inanmaktır. Liderin kendilerinin kapasitesine inandığını görmek, insanlar için en büyük motivatörlerdendir.

İş ortamımızdaki unsurların tamamı kontrolümüz altında değil. Ancak niyetimizin sürdürmek olduğu her ortamda, hangi bakış açılarımızın bizi zorladığının, hangilerinin işimize yaradığının sürekli farkında olmak, kendimize zaman tanımak ve farklı renkte gözlükleri takıp nelerin göründüğünü izlemek, eğer istersek her zaman yapabileceğimiz ve zamanla esnekliğimizi ve gücümüzü artıran pratikler. Bol ilham dolu günler dileğiyle…

Kaynak
https://inside.6q.io/10-factors-contributing-employee-engagement/
https://hbr.org/2015/12/engaging-your-employees-is-good-but-dont-stop-there
https://www.forbes.com/sites/glennllopis/2013/05/06/10-things-inspire-teams-to-optimally-perform/?sh=6051c3736c83

İlginizi çekebilir: İş hayatında otonomi neden önemlidir: İş tatmini ve esenliğin sırrı otonomide mi gizli?

Ece Ağabeyoğlu, ACC: 1998 – 2014 arasını kapsayan tam zamanlı kurumsal çalışma döneminde sigorta ve bankacılık sektörlerinde satıştan risk analizine, oradan eğitmenliğe ve koçluğa uzanan yerli ve küresel kurumlardaki yolculuğunda giderek iş tatmini ve insana merak saldı. Örgütsel Psikoloji alanında danışmanlık, profesyonel koçluk, eğitmenlik, iş ve meslek danışmanlığı şapkalarını taktı. Son yıllarda denge kavramına ilgi duyuyor. Ece, kurumsal eğitimler vermenin dışında, kendi yolunu kendi çizmek isteyen bireylere meslek seçimi, kariyerdeki adımlar ve iş tatmini gibi konular etrafında destek veriyor. Öğrenmeyi ve paylaşmayı seviyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale