X

İş ve özel yaşam dengesi için hayat kurtaran 9 ipucu

Kendinizi arkadaşlarınızın gezi fotoğraflarına imrenirken mi buluyorsunuz? Ya da ailenizden ve arkadaşlarınızdan onlara vakit ayırmadığınıza dair şikâyetler mi gelmeye başladı? Belki de arkadaşlarınızın bir yerlerde buluşup eğlendiğini duydunuz ve “Beni neden çağırmadınız?” dediğinizde aldığınız cevap “Sen kesin çalışıyorsundur diye düşündük.” oldu. Sırtınızda, belinizde, ya da boynunuzda herhangi bir kronik hastalığınız olmamasına rağmen ağrılarınız var mı? Tatilde bile aklınız işinizde ve bilgisayarınız yanınızda mı? Eğer bunlardan en az birini yaşıyorsanız işiniz ve özel yaşamınız arasında denge kurmanın vakti gelmiş demektir.

Çalışan insanlar genellikle işleriyle özel yaşamları arasında denge kuramayabiliyor

Aşağıda bu dengeyi kurmanızda size yardımcı olabilecek ipuçlarını listeledik. Liste gözünüzü korkutmasın. Kantarın topuzu bir günde kaçmadı, bir günde de düzelmesini bekleyemeyiz değil mi? Süreci geriye döndürmek için küçük adımlar ile başlayın. Öncelikle listeden yapabileceğinize inandığınız sadece bir maddeyi seçin ve uygulamaya başlayın. Sadece bir maddeyi uygulamanın bile ne kadar fark yarattığına ve rahatladığınıza inanamayacaksınız. Uygulamalar kendinize verdiğiniz değeri arttıracak bu da öz güveninizi yükseltecek ve diğerlerini de uygulamak isteyeceksiniz.

1. Mesai saatiniz bittikten sonra maillerinize bakmayın

Muhtemelen çoğunuzda akıllı iş telefonları var. Telefonu olmayanlar ise evden iş maillerine erişebiliyordur. İlk birkaç gün çok zor gelecek ve okumak için büyük bir istek duyacaksınız. Hatta uyumadan evvel bir bakayım diyeceksiniz ve tabii ki muhtemelen uykunuz kaçacak. Bazen de serviste, ya da araba kullanırken maillerime bakayım oyalanırım ne olacak dersiniz ama öyle olmaz. Bu sizi yine ofise bağlayan çok hileli bir durumdur. Bu duyguların sizi ele geçirmesine izin vermeyin, direnin. Merak etmeyin acil bir şey olursa sizi bulurlar.

2. Mesaiye kalmayın

Her gün işe giderken ya da başlarken kendinize o gün işlerinizi planlayacağınıza, mesaiye kalmayacağınıza ve gününüzü verimli geçireceğinize dair bir hedef koyun. Bu hedefe uyacağınıza dair kendinize söz verin. Hatta zihinsel olarak bu hedefe odaklanın. Sabah ilk işiniz bir zaman planı yapmak olsun. Enerjinizi ve gününüzün büyük bir kısmını önemli ve teslim günü yaklaşan işlerinize harcayın. Acil ama önemsiz işleri biraz yavaşlamak istediğiniz anlarda, çerez niyetine yapıp aradan çıkartın.

Planlarınız dışında yeni gelen işler için iş arkadaşlarınıza ya da yöneticilerinize işin ne zaman teslim edilmesi gerektiğini ya da bugünkü iş planınıza göre bunu yetiştiremeyeceğinizi söyleyip yarın teslim edip edemeyeceğinizi sorun. Eğer gelen yeni işler mesaiye kalmanızı gerektirecek kadar kritikse durumu yöneticiniz ile görüşün ve hangi işe öncelik verilmesini istediğini sorun. Hatta mümkünse iş arkadaşlarınızın yardımını isteyin. Genellikle çoğu iş acil değildir, soru sormaktan ve yardım istemekten çekinmeyin.

3. Eve iş ve iş bilgisayarı götürmeyin
Eve iş götürünce ailenizle yeteri kadar ilgilenemezsiniz

Acil bir şey olur ve bilgisayarım gerekir diye düşünmeyin. Genelde gerekmez ve siz günlerce hatta yıllarca yemeğe, kafelere bilgisayar taşıdığınızla kalırsınız. Bir de arabanızın bagajında ya çalınırsa diye strese girersiniz. Bilgisayarınız adeta bir parçanız olur. İlk olarak akşamları eve götürmemeyi deneyin. Zamanla ikinci adıma geçip hafta sonları götürmeyin. Yanınıza almadığınızda ihtiyacınız olmadığını gördükçe rahatlayacaksınız.

4. Hafta sonu ve tatillerde çalışmayın

Kendinize saygı ve özen göstermez, sınır koymazsanız hayatınızın kontrolünü kaybedersiniz, diğer bir deyişle kontrolü başkalarına vermiş olursunuz. Hafta sonunu dinlenerek hatta kaçamak tatiller yaparak geçirin. Cuma günü ofisten çıktığınız anda tatiliniz başladı. Ding dong! Kesinlikle işi düşünmeyin. Kendinizle ve hayatınızla ilgilenin. Maillerinizi okumamak ve eve bilgisayarınızı getirmemek bunu başarmanızı kolaylaştıracaktır. Hafta sonu çalıştığınızı ve bir işiniz olduğunu unuttuğunuz ve kendinizi bir kuş kadar özgür hissettiğinizde başardığınızı anlayacaksınız. Eğer bunu başarırsanız haftaya ne kadar sağlıklı ve dinç başladığınıza inanamayacaksınız ve bu hisler en az hafta ortasına kadar sizi idare eder.

5. Yıllık izinlerinizde tatile bilgisayar götürmeyin
Tatillerinizi sadece dinlenmeye ayırmalısınız

Bunu başarabilmek için mümkün olduğu kadar yöneticilerinizin ve iş arkadaşlarınızın izindeyken bilgisayarınızı yanınıza almayacağınızı bilmesini sağlayın. Hatta ekip arkadaşınız yoksa sizin gibi bireysel çalışan bir arkadaşınızla tatillerde birbirinizin yerine bakmak üzere anlaşma yapın ve bilgisayar ve şifrenizi ona bırakın. Emin olun bu onun da çok hoşuna gidecek, çünkü o da izne çıktığında aynısını sizden talep edebilecek. İşlerinizi mümkün olduğu kadar basit ve erişilebilir tutun ki yokluğunuzda başka biri sizin yerinize devam ettirebilsin.

6. Sanki yarın işten ayrılacakmış gibi, bir yandan da ömür boyu aynı işte çalışacakmışsınız gibi davranın

Bunun anlamı; sanki yarın işten ayrılsanız bilgisayarınızı devrettiğinizde yeni birinin işe devam edip anlayabileceği kadar sistemli, basit ve anlaşılır bir dosya arşivine sahip olmaktır. Bu yüzden işlerinizi kayıt altına almayı, hatta vaktiniz oldukça süreçlerinizi kısa özetler ve ekran görüntüleri ile destekleyerek hazır tutmayı alışkanlık edinin. Böylece hem içiniz rahat olur, hem de acil bir durumda uzaktan da iş yapabilir, yaptırabilir olursunuz. Unutmayın, işleri kafanızda tutmanız hayatınızı zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.

7. İşten çıktıktan sonra iş hakkında konuşmayın, düşünmeyin

Bu adımı uygularken işten çıktıktan sonra hala aklınızı işten almakta ne kadar zorlandığınızı görüp şaşırabilirsiniz. Merak etmeyin, yaptıkça daha fazla kontrol sahibi olacaksınız. İlk günler kendinizi düşünürken yakalayıp durdurmak bile koca bir adımdır.

8. Yaptığınız uygulamaları prensip haline getirin. Bu prensiplerinizi yöneticiniz ve iş arkadaşlarınızın bilmesini sağlayın
9. Bir hobi edinin

Kendinize bir hobi edinin. Böylece hem haftada en az bir gün de olsa mesaiye kalmamanız için bahaneniz olur hem de kendinizi fazla mesai yapmamak için motive edebilirsiniz.

Rana Korkunç: Yoga Eğitmeni & Terapisti, Enerjist, İK Uzmanı // Çevre Mühendisi lisansının üzerine İTÜ’de MBA yaparken sosyal ve sayısal becerilerini birleştirebileceği İnsan Kaynakları alanına hayran oldu. Yaklaşık 10 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde İnsan Kaynaklarının nerdeyse tüm alanlarında çalıştı. Her zaman bir doğa, müzik, dans ve spor aşığıydı. Çeşitli grup ve derneklerde müzisyen ve dansçı olarak çalıştı. Yurtdışı festival ve konserlerde görev aldı. Şu anda tüm beceri ve eğitimlerini harmanlayarak dünya ile paylaşmaya çalışıyor. Kendini dünyalı ve sürekli bir hayat öğrencisi olarak tanımlıyor. Boş zamanlarında Windsurf, Tai Chi, Chi Ghong ve Dağcılık yaparak kendini tanımaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale