X

İş hayatının ilk yıllarına dair bilmeniz gereken ipuçları

Hayatınız sınavlarla geçmiş, senelerce çalışmışsınız, belki bir daha asla adını duymayacağınız kuramları anlamak için gecelerce uykusuz kalmışsınız. Bunları yaparken bir yandan boş durmayıp kendinizi geliştirmek için kulüplere üye olmuş, gönüllü işlerde çalışmış, tatile gidebilmek için günübirlik işlerde çalışmışsınız. Dolu dolu geçen üniversite hayatınızda hem sosyal, hem analitik yönlerinizi geliştirmek için uğraşırken eğlenmek için de bir sürü zaman yaratmışsınız.

Hepimiz biliyoruz ki artık ne tek başına sosyallik işe yarıyor, ne tek başına akademik başarı. Pek çok şeyi bir arada yürütebildiğine ikna etmeden kimse o şıkır şıkır plazaların içine giremiyor. Onlarca görüşme, İngilizce sınavları, haftalarca yanıt bekleme, tekrar aynı sorular… Ve nihayet o çok istediğiniz iş yerinin kapısından girebildiniz. Geçmiş başarılarınıza benzemiyor, çünkü artık tam olarak ne yapmanız ve nereden başlamanız gerektiğini bilmiyorsunuz.

Sizi yetiştirmesi gereken kişilerin farklı profesyonel beklentileri ve öncelikleri var, dolayısıyla ondan öğreneceklerinizi onun vermesi değil, sizin almanız gerekiyor.

Yeni bir işe yeni mezun olarak başlayanların yaşadığı en önemli problem, kendilerinden ne beklendiğinden tam emin olamamalarıdır. İşlerin içine fazla girmeye çalışmam doğru olur mu? Çok fazla soru sormam insanları rahatsız eder mi? Ya da çok mu pasif kalıyorum, daha istekli mi gözükmeliyim?

Bu soruların gün içerisindeki hal ve tavırlara yansıması içten içe sebebi çok da net olmayan bir huzursuzluk yaratıyor.

İş hayatına başladığım ilk bir yılda hem benden ne beklendiğini anlamam zaman aldı, hem de huzursuzluğumun sebebinin benden ne beklendiğini bilmemem olduğunu. Eğer bu süre içerisinde sizi destekleyen ve açık iletişim kurabilen bir mentorunuz varsa çok şanslısınız. Ancak özel bir yeteneği yoksa ya da bu konuda özel bir eğitim almadıysa iş hayatında karşınıza çok iyi mentorlar çıkma olasılığı çok yüksek değil. Çünkü sizi yetiştirmesi gereken kişilerin farklı profesyonel beklentileri ve öncelikleri var, dolayısıyla ondan öğreneceklerinizi onun vermesi değil, sizin almanız gerekiyor. Neyi öğreneceğinizi bilirseniz karşınızdakinin bunu size aktarabilme yeteneği de bir anda önemini kaybedecektir.

Mentorunuz size ilham vermiyor, hatta bir şeyleri açıklamıyor olabilir. Ondan iyi mentorluk almak, sadece “söylenen” şeyleri birer ilham kaynağına dönüştürmek sizin elinizde.

Doğru soruları sorun.
Soruları sorma şekliniz çok önemlidir.

İş hayatının ilk yıllarında sorulan doğru sorular, tahmin edebileceğinizden çok daha önemlidir, çünkü okul yıllarından farklı olarak burada sorunun içeriğinden ziyade soru sorma şekli de alacağınız cevabın niteliğini belirler. Soru sorarken size verilen görevi sorgular nitelikte değil, gerçekten bilmediği bir şeyi öğrenmeye çalışan birinin soracağı soruları seçmeniz gerekir.

Yaşadığınız sorunların size özel olmadığını kendinize hatırlatın.

İş hayatının her döneminde, herkes pek çok sorunla karşılaşıyor. Herkes kendi bulunduğu kıdeme, pozisyona, bilgi ve deneyim düzeyine göre pek çok farklı durumla karşılaşabilir. Bütün bunlar bir yana, iş hayatına yeni adım atan herkes kendine ait bir yer ve duruş edinene kadar sizin yaşadığınıza çok benzer sorunlar yaşıyor, buna emin olabilirsiniz. Bu konuda farklı işlerde çalışan yakın arkadaşlarınızla, yaşıtlarınızla konuşmak çok faydalı olacaktır. Kendinizi kaybolmuş hissettiğiniz her an, kendinize yalnız olmadığınızı ve bunun sadece bir “süreç” olduğunu hatırlatarak sakinleşmeniz faydalı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Başarılı olmanın ve fark yaratmanın 6 anahtarı

Yaşadığınız sorunları iş arkadaşlarınıza yansıtmayın.

Vaktinizin çoğunu beraber geçirdiğiniz, zaman zaman ailenizden ve sevgilinizden daha fazla gördüğünüz iş arkadaşlarınıza yaşadığınız pek çok şeyi anlatmanız kadar doğal bir şey olamaz. Ancak, konu yöneticinizle ya da diğer iş arkadaşlarınızla olan sorunlara geldiğinde kendinizi tutmanız gerekir. Yaşadığınız sorun her ne olursa olsun, önce sakin kalıp durumu değerlendirmeli, doğru zamanda doğru geri bildirimleri vermek için sabırlı davranmalısınız.

Dilara Beyler: 1991 İstanbul doğumluyum. 2015 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü'nden mezun oldum. 2001 yılında yelkenle tanıştım ve o günden beri hayatımdan hiç çıkmadı. Yelken sporuna çocukluğumda bireysel yarışmalarla başladım. Daha sonra çocuklar için yelken antrenörlüğü yaptım ve 2011 yılında yelken hakemi oldum. 2009 yılında Boğaziçi Üniversitesi Yelken Takımı'na katılmamla beraber yelken sporu benim için bireysellikten çıktı ve ekip sporu olan yat yelkenciliğine yöneldim. Şuan hala aktif olarak yat yarışlarına katılıyor ve hakemlik yapmaya devam ediyorum. Bunun yanında her zaman okumaya meraklı, kendini geliştirmeye çok kafa yoran biri oldum ve hem yaptığım sporda, hem de gündelik hayatımda motivasyonumu yüksek tutmak adına araştırmalar yapmak vazgeçilmezim oldu. Konuşmayı, anlatmayı seven halim de beni buraya getirdi. :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale