X

Kendinizin farkına varın: İnsanoğlunun yaptığı spiritüel hatalar

Derin bir nefes aldım önce, gözlerimi kapattım ve yumuşacık bir müzik açtım. Zihnimdeki saflığı örten her şeyi bir kenara bıraktım. Zihnimi dingin bir nehir misali huzurlu bir ana getirdim. Yanıma bir bardak su aldım. Bir yudum aldım. Boğazımdan geçişini hissettim suyun. Şu anda nefes alışımı duyuyorum. Bedenimde nefesin dağılımını, burnuma çarpan o yasemin kokusunu, ruhumdaki hafifliği… Bilgisayarı açtım ve dedim ki kendi kendime “Düşünme ve zihninden geçen cümleleri yaz.

2005 yılının sonlarında nefes terapisiyle tanışıp, hayatı değişenlerden biriyim ben. Önceleri kendinden uzak, gücünün ve bilgeliğinin farkında olmayan, enerjisini, fikirlerini hep başkasına akıtan, kendisiyle sürekli savaşan, aldatan ve aldatılan bir kız çocuğu… Şimdi ise seven, sevilen, yaptığı işten zevk alan ve ondan para kazanan (ikigai), aşık bir kadın, tutkulu, neşeli, barışık, uyumlu ve huzurlu… Sonra anne oldum. Oğlumla birlikte daha da olgunlaştım, ben oldum, tam oldum, yolun dışında yürürken, yolda yürümeyi öğrendim. Yazar oldum 4 kitap yazdım. Anladım ki insan verdikçe çoğalıyormuş. Şifayı aktardıkça şifalanıyormuş.

Yaptığım hataları merak ediyor musun? Hadi anlatayım o zaman 
1. Duygularımın ve düşüncelerimin beni yönetmesine izin vermek

Bizler duygularımız değiliz, düşüncelerimiz değiliz. Onlar akan bir şelale gibidir. İzin ver akmasına. Önüne taşlar koyma. Öfkeliysen yaşa ama öfke olma. Endişeliysen fark et ama endişe olma. Acın varsa yaşa ama acı da kalma. Tutunmak ve tanık olmak bambaşka şeylerdir. Duyguların seni durdurmasın, ona rağmen ilerle. Önceleri ya başarısız olursam, ya beğenmezlerse ya da yetersiz kalırsam gibi düşüncelerimden dolayı kendi potansiyellerimi bastırıyordum. Yani duygularım beni durduruyordu. Şimdi ise onlara rağmen ilerliyorum. Ara sıra beni yoklasalar da ben yol alıyorum ve ben ilerledikçe onlar benden uzaklaşıyor.

2. Enerjimi birilerini değiştirmeye çalışmak

Enerjimizin çoğunu kendimizi tanımaya, ilişkimizi iyileştirmeye değil de sanki karşı tarafı suçlamaya, eleştirmeye ve yargılamaya akıtıyoruz. Peki karşı taraf değişiyor mu? Hayır. Haydi gücünü eline al. Sen değişirsen dünya değişir. Davranış değişmeden deneyim değişmez. Düşünce değişmeden arzu ettiğin hayat yaşanmaz. Önceleri insanların hakkımı yediğini düşünürdüm, meğerse onlara izin veren benmişim. Önceleri beni kullandıklarını düşünürdüm, meğerse sınırlarını çizmeyen benmişim. Önceleri aldatılırdım, meğerse kendi potansiyellerimi görmezlikten gelerek kendimi aldatan benmişim. Şimdi kapılarımın tokmakları içeride ve ben izin vermedikçe kimse onları açıp içeri giremiyor.

3. Geçmişe tutunmak

Annem beni sevmedi. Babam benimle yeterince ilgilenmedi. Maddi kaynaklarımız yetersizdi. Kimse bana yol göstermedi.” Yeter artık. Büyüdün, çocuk değilsin. Sorumluluk sana ait. Hayatının sorumlusu yüzde yüz sensin. Sevilmediysen işe kendini sevmekle başla. Desteklenmediysen kendini motive etmeyi öğren. Onay bekleme kendini onayla. Size bir sır vereyim; insan kendini sevmeden sevilmiyor. Değer vermeden değer görmüyor.

4. Negatif bir duygu geldiğinde direnç göstermek

Pozitif olmaya çalışmak negatifi büyütmek ve beslemekle aynı şey, hiçbir farkı yok. Enerjini nereye akıtırsan orayı büyütüyorsun. Son zamanlarda çalıştığım çoğu danışanım kaygılarla geliyor. “Ya hastalanırsam, ya kaybedersem, ya terk edilirsem, ya yalnız kalırsam?” Onlara sorduğum ilk soru “Bu düşünce geldiğinde ne yapıyorsun? Nasıl tepki veriyorsun?” Genel olarak çoğu o düşünceyi yok etmeye ve kovmaya çalışıyor. Kaybetme korkusunu dönüştürmeye çalışarak anı kaybediyor. Yalnız kalırsam düşüncesine takılarak hayatına birine sokamadığı için yalnız kalıyor. Zihninle konuş. Yok etmeye, direnç göstermeye çalışma. Eğer bir topu fırlatırsan o top senden uzaklaşır fakat topu bir duvara fırlatırsan sana aynı hızla geri döner. Serbest bırak zihnini, savaşma.

5. Gücümü ve yaşam kaynağımı dışarıda aramak

Sen bir mucizesin. Nefesinde Allah’ın 99 isminin enerjisi mevcut. Güç, kuvvet, başarı, azim, güzellik, kutsallık, sakinlik, bilgelik… O zaman enerjini neden bir başkasına akıtıyorsun? Gücünü nereden alıyorsun? Annenden, babandan, eşinden, parandan… Peki onlar ya yarın hayatında olmazsa? O zaman ne olacak? Kaynağın, şifan, gücün sensin. İlacın sensin ama sen hala görmekte direniyorsun. Haydi silkelen. Nefes al. Fark et nadideliğini…

6. Her şeyin benim istediğim zamanda ve şekilde olmasını beklemek

Bir tohum ekersin toprağa. Sularsın onu, güneşi görebileceği bir yer seçersin. Artık yapacağın bir şey yoktur beklemekten başka. Yapman gerekeni yapmışsındır. Bir arzun vardır. Ona can verirsin, duygu katarsın, inancınla sularsın. Sen yapacağını yaparsın sonraki görevin teslim olmaktır. Çünkü her şey doğru zamanda ve yerde gerçekleşir.

7. Her şeye evet demek

Gerektiğinde evet gerektiğinde hayır demeyi öğren. Maalesef genellikle hoşlanmadığımız durumlarda ve haksızlığa uğradığımız durumlarda susmayı hatta nefesimizi tutmayı tercih ediyoruz. Çünkü küçükken bize özellikle büyüklerin karşısında susmak öğretildi. Susmak en edepli davranıştı belki de büyüme çağında. Saygı olarak nitelendiriliyordu. Sevilmek için her şeye evet demek zorunda kaldın belki de. Ama şu anda işimize yaramıyor. İfade edemediğimiz her durumda kendimize ve kişiliğimize zarar veriyoruz. Kendimize olan saygımızı yitiriyoruz. Doğru zamanda ifade edilememiş her duygu, her söz öfkeye dönüşür. Kimse senin ne hissettiğini, ne arzuladığını, neye kırıldığını, sınırını bilemez ifade etmediğin sürece. Kendini sevgiyle ifade etmek bence en büyük özgürlük en büyük hafiflik ve öz saygıdır. Tabii ki doğru zamanda ve doğru yerde. Biriktirmeden öfkeyi…

8. Ön yargılara tutunmak

Hayatta hiçbir zaman tek doğru yoktur. Hayatta var olan her şey zıddıyla vardır. Her zaman başka bir seçeneğimiz vardır. Bu düşünce ve davranış işe yarıyor mu? Bu şekilde düşünerek kendini nasıl hissediyorsun? Daha farklı nasıl davranabilirsin? Daha farklı nasıl düşünebilirsin? Başka olasılıkların neler? Bu sorularla kendinizi daha farklı duygu durumuna getirebilirsiniz.

9. Kendimi kıyaslamak

Değerin bir başkasının sana biçtiği bir davranış değil, kendini ne kadar değerli gördüğünle ilgili bir şeydir. İçindeki çiçeğin açması için onu sula. Her insan farklıdır parmak izi gibi ve o farklılık hayatın eşsiz ahengini, ritmini ve mucizesini oluşturur.

Çok güzel bir sözle bitirmek istiyorum yazımı:

Yanlışı bir başkasında değil, kendinde gördüğünde ‘BÜYÜ’meye başlarsın. Kendinden başka suçlayacak biri olmadığını anladığında ‘SAHİP OL’maya başlarsın. Kendinden başka kavga edecek birinin olmadığını anladığında ‘KAZAN’maya başlarsın. Dünyayı kendinden ayrı bir gerçeklikmiş gibi görmeyi bıraktığında ‘DÜŞLE’meye başlarsın.” Stefano D’Anna

Başka bir yazıda görüşmek üzere…

 

İlginizi çekebilir: Hayat ne kadar yaşadığınla değil, nasıl yaşadığınla ölçülür

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale