X

İnsan büyüdükçe neden arkadaşlarının sayısı azalıyor?

İnsan ilişkilerinde kuvvetlisiniz, başkalarının ilgisini çekecek ve sizinle sohbet etmek isteyecen yönleriniz var, yalnız kalma korkusu şimdiye kadar hiç yaşamadınız. Ancak büyüdükçe daha az arkadaşınız olduğunu mu fark ettiniz? Endişelenmeyin. Bu sadece size olmuyor. Büyüdükçe hepimizin arkadaşlarının sayısı azalıyor.

Belki de bizi bu konuda düşünmeye iten şey, sosyal medya olabilir. Sosyal medya hesaplarımızda hepimizin bir sürü arkadaşı var, yaptığımız paylaşımlar üzerinden konuşuyoruz, yorumlar yapıyoruz. Peki bu kişilerin kaç tanesiyle gerçekten arkadaşsınız?

Gençken herkes herkesle arkadaş olur

Lisedeki en yakın arkadaşlarınızı hatırlayın. Sizi ilk başta arkadaş yapan şey neydi? Arkadaşlığınız nasıl başladı? Belki de okulun ilk günü yan yana oturduğunuz için arkadaş olduğunu, konuşmaya başladınız ve bir süre sonra arkadaş oldunuz, ders aralarında ve okuldan sonra birlikte vakit geçirmeye başladınız. Ya da her ikiniz de aynı basketbol takımında oynuyordunuz veya aynı kursa gidiyordunuz. Takımınız kazandığında veya kaybettiğinde arkadaşlığınız pekişti, birlikte çok çalıştınız. İkiniz de aynı şeyleri düşünüyor ve bir diğerinin nasıl hissettiğini anlıyordunuz.

Aslında sizi arkadaş yapan şey, ortak deneyimlerinizdi. Aynı durumdaydınız, birbirinizi anlayabiliyordunuz, birbirinizin başarılarına sevinip başarısızlıklarına üzüldünüz ve tüm bunlar zamanla aranızda güçlü bağlar kurmanızı sağladı. Ama şimdi ardan yıllar geçti ve aranızdaki bu ortak deneyimler yok oldu, o güçlü bağ gitti, ilgi alanlarınız farklılaştı, sizi mutlu eden veya üzen şey karşınızdaki kişide aynı duyguları uyandırmamaya başladı.

İlginizi çekebilir: Facebook’ta kaç arkadaşınız olduğu önemli değil, beyniniz sadece 150 kişi ile arkadaş olabiliyor

Eski arkadaşlarınızla buluştuğunuz zaman önce anılardan, geçmişteki güzel günlerden bahsedilir ve sonra da muhabbet kısa süre içinde biter. Bunun nedeni ne sizce? Aranızdaki ortak şeylerin artık azalması ve birbirinden uzaklaşması olabilir mi? Siz iş dünyasında başarılar kazanıp rahatlamak için birkaç kadeh içki isterken, arkadaşınız üniversitede hoca olmuş ve sıkı bir vegan olabilir.

Bazı arkadaşlar kalır çünkü onlarla derinlerde bir yerde aynı şeyi paylaşırsınız

Birçoğumuz bu ve benzeri şekilde çocukluk, gençlik, lise arkadaşlarımızı kaybettik. Ancak içlerinden bazıları var ki hala görüşmeye devam ediyorsunuz. Belki o arkadaşlarınızla haftada üç gün buluşmuyorsunuz, hayatınızda olup biten en ufak şeyleri bile anlatmıyorsunuz ancak senede iki kere de görüşseniz onun her zaman orada olduğunu ve sizi anlayacağını biliyorsunuz. İşte bunun nedeni, bazı arkadaşlarınızla ortak temel değerlere sahip olmanız.

Bir arkadaşlığı ölümsüz kılmanın yolu, en derinlerde ortak bir şeyler paylaşıyor olmak, aynı şekilde düşünmektir. Sanki mesleğiniz, hobileriniz, sevdiğiniz yemekler, sevmediğiniz şeylerden oluşan katmanları tek tek soysanız, geriye kalan özünüzün aynı olması gibi. Bu aslında hayattaki en önemli şeyler konusunda aynı fikirde olmak anlamına geliyor.

İlginizi çekebilir: Aydınlanmanın 4 kapısından birinin “Arkadaşlık” olduğunu biliyor muydunuz?

Şöyle düşünün; bir arkadaşınız var ve dışarıdan bakıldığında size çok benziyor ancak derine indiğinizde bu arkadaşınızın para odaklı ve manevi açıdan sizden çok farklı düşündüğünü görüyorsunuz. Sizce bu arkadaşlık sürer mi? Hepimiz cevabın hayır olduğunu biliyoruz. Ama öte yandan sizinle zevkleri, mesleği, ilgi alanları çok farklı olan fakat aynı dünya görüşünü paylaşan bir arkadaşınızla ömür boyu arkadaşlık edebilirsiniz.

Yetişkinlikte uzun ömürlü arkadaşlıklar kurmanın yolu

Yetişkinlikte arkadaşlık kurmak, çocuklukta olduğu kadar kolay olmayabilir. Yetişkinlikle uzun süreli arkadaşlıklar kurmak için, karşınızdaki kişinin en derinlerdeki düşüncelerini öğrenmeniz gerekir. Ancak bunu içgüdülerinize veya dünya görüşünüzle oluşan yargılarınıza dayanarak yapamazsınız. Bunu sadece karşınızdaki kişiye sorular sorarak yapabilirsiniz. Karşınızdakine inandığı değerleri, ne için mücadele ettiğini, ideal dünya anlayışının ne olduğunu, ideal hayattan ne beklediğini, hayattaki önceliklerini sorabilirsiniz. Bu soruları doğrudan karşınızdakine sormak elbette biraz tuhaf görünecektir. Ancak bunları sohbet aralarında sorabilirsiniz. Şunu unutmayın; bu yöntem sizin daha kolay arkadaşlık kurmanızı sağlama iddiası taşımıyor hatta belki daha zor arkadaşlık kurmanıza bile neden olabilir. Bu yöntemin amacı, uzun süreli arkadaşlıklar kurmanızı sağlamak. Söz konusu arkadaşlık oluğunda, insanı mutlu eden şey daha fazla arkadaşının olması değil, daha derin bağlar kurduğu arkadaşının olmasıdır.

Kaynaklar:
Lifehack
Bustle.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale